🪅 Sosyal Fobi Nasıl Yenilir Biliyor Musunuz Okuyun Öyleyse

sjYPcd. Sosyal fobi, adını sıkça duyduğumuz bir rahatsızlıktır. Halk arasında en yaygın belirtisi utangaçlıktır. Çoğu toplum için ki buna Türk toplumu da dâhil, çekingenlik ya da utangaçlık pek sorun sayılmaz. Küçük çocuklar hatta genelde utangaç olmaya itilir. Hakkından gelen akıllı ve aktif çocuklar çoğu kez anne babalarınca uyarıya maruz kalır. Efendi ol, sus kızım, sus oğlum gibi ihtarlar maalesef çocuğun içine kapanmasına, çekingenleşmesine, utangaç bir yapı ve kişilik almasına neden olur. Çoğu sosyal fobi hastası bu sorunu küçüklükten edinir. Maalesef ebeveynler yanlış tutumlar ile çocuklarını ilerde zorluk yaşayacakları bir hastalığa mahkûm ediyor. Bugün sizlerle sosyal fobinin ne olduğuna, tedavisine, yaygınlığına, nedenlerine değineceğiz. Sosyal Fobinin Sıklığı Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırmaya göre her 100 öğrenciden 24 ünün sosyal fobik olduğu bulunmuştur. Bu oldukça yüksek bir rakam olup sosyal fobinin aslında ülkemizde çok fazla yaygın olduğuna işaret ediyor. Sosyal fobi özellikle de 15 yaş civarında sık görülür. Bu yaşlarda artar. Libowitz ölçeği sosyal fobi tanısı koymak için uygulanan bazı belli sorular içeren bir testtir. Bu teste göre sosyal fobik bireyler aşağıdaki belirtileri sergiliyor. Toplum içinde telefon ile görüşmekten utanma Umumi tuvaletleri kullanmaktan utanma ya da kaçınma Toplum içinde yemek yemekten utanma, boğulacakmış gibi olma Yetkili biri ile konuşmaya utanma ve ya bundan korkma Grup etkinliklerinde yer almaya korkma Dinleyiciler önünde konuşma rol yapma Partiye/ eğlenceye gitme Çok iyi tanımadığı biri ile yüz yüze görüşme Çok iyi tanımadığı biri ile telefonda konuşma Yetenek, yeti ve ya bilgi testine tutulma ilgi odağı olma Birilerinin olduğu odaya gitme, onlarla iletişim kurmak zorunda olma İyi tanımadığı birileri ile aynı fikirde olmadığı görüşünü söyleme Göz kontağı kurmada zorlanma Bu durumlar liebowitz e göre sosyal fobiklerin korktuğu, çekindiği, kaçtığı durumlardır. Birey bu durumlarda yoğun koru ve panik yaşar. Oradan kaçmak ister. Nefesi kesilir ya da yüzü kızarır. Sosyal Fobi Hastalarının Gösterdiği Fizyolojik Belirtiler Yukarıdaki durumlarda hastalar, yüz kızarması, aşırı terleme, ellerde ve ayaklarda uyuşma ya da karıncalanma, ağız kuruluğu, çarpıntı, nefes darlığı, diyare, kas gerginliği, titreme gibi belirtiler yaşar. Buna ek olarak, güçsüzüm, yetersizim, zayıfım, herkesin beğenisini kazanmalıyım, rahat olmalıyım, kusursuz görünmeliyim gibi düşünceler yaşar. Rezil olmaktan korkar. Bu durumlar sonrasında birey bazı kaçınma durumları sergiler. Korkulan ortama girememe, korkulan ortamı terk etme, ilgisiz şeyler düşünme gibi tepkiler sergilenir. Sosyal Fobi ve Nedenleri Aile içi anlaşmazlıklar Aileden gelen öğrenme modelleri Bireyler ailelerini küçüklükten örnek alır ve içselleştirir. Bu yüzden de bir ailede sosyal fobik birey var ise ya da anne ve babadan biri ya da her ikisi sosyal fobik ise çocuk da büyük oranda sosyal fobi yaşar. Özellikle de alabalık ailelerde ihmal edilen ya da özgüven kazanamamış birey sosyal fobi hastası olabilir. Aile içi şiddet varsa gene birey korku ile yaşayacağı için sosyal fobi yaşanır. Genetik faktörler Genetik faktörler de sosyal fobik olmayı tetikler. İkizlerde yapılan çalışmalar bunu direkt kanıtlar şekildedir. Sosyal Fobi Tedavisi Sosyal fobide çeşitli tedavi modelleri ve yaklaşımları vardır. Bunlardan ilki yaygın olarak yapılan ilaç tedavisidir. İlaç tedavisi yalnızla psikiyatr ile uzman doktor tarafından yapılabilir. İlaç bireyin kaygı düzeyini biraz azaltarak onu rahatlatır. Ama tek başına ilaç yeterli bir tedavi değildir. Sosyal fobik birey mutlaka bir uzun süreli terapi almalıdır. Psikolog ya da psikiyatr uzmanı ile uzun sürecek psikoterapi ile farmakolojik tedavi beraber yürütüldüğü zaman sosyal fobi kolayca yenilebilir. Sosyal Fobi Nasıldır? En yaygın terapi bilişsel terapidir. Bilişsel terapi bireyin bilişlerinin yani düşüncelerinin ele alındığı terapi şeklidir. Bilişsel terapide bireyin korku duyarken yaşadığı duygular ve düşünceleri üzerine odaklanılır. Bu terapide amaç bireyin sağlıklı olmayan, çarpıtılmış, yanlış düşüncelerini düzeltmek düşünceler düzelince duyguların da düzelmesi ile iyileşme sağlamaktır. Davranışsal bazı terapi müdahaleleri de vardır. Davranışsal terapiler de gene sosyal fobide epey iyi tedavi sağlar. Bireyin korktuğu durumlar ile yüzleşmesi ve bu koruları yenmesi amaçlanır. Bu yüzleştirme terapisi adım adım ilerler. Bireyin korktuğu durumlar listelenir. Sonrasında ise basamak basamak en az korku duyduğu durumdan en çok korku duyduğu durma ilerlemek üzere ilerleme kaydedilir. Örneğin topluluk önünde konuşma korkusu, biriyle tanışma korkusundan daha ağırdır. Bu yüzden önce biriyle tanışma korkusu ile birey yüzleştirilir. Yüzleştirme terapisi ile korkuların üzerine gitme ve adım adım korkuyu aşma hedeflenir. Bu terapide amaç korkuları ortadan kaldırmak ve sosyal fobiyi yenmektir. Sosyal Fobi Nasıl Yenilir? Sosyal fobi nasıl yenilir? Sıkça dile getirilir. Ciddi sosyal fobik iseniz terapi almadan bunu yenmeniz zordur. Ama hafif bir sosyal fobi belirtisi yaşıyorsanız ya da terapi görürken kendiniz alıştırma yapmak isterseniz bazı etkili çözüm yolları var. bunları uygulayın. Öncelikle korkularınızı belirleyin. En az kaygı yaratan korkunuzdan en fazla kaygı ve korku yaratana kadar sıralayın. Sonrasında bunlarla baş etmek için basamak yöntemini kullanın. Hatalı düşüncelerden uzak kalmaya çalışın. Ne kadar korkağım, ya da rezil oldum gibi düşünceler aslında yanlış olandır. Bireyler sizin bu korkunuzun farkında bile değil. Rahat olun ve kendinizi hayatın akışına bırakmaya çalışın. Bu tarz bilişsel hatalar sizi üzer. Bunun yerine evet, sosyal fobik olabilirim, ama bunu aşmak benim elimde, diyerek kendinizi motive edin. Çabalayın. Asla madde bağımlıklıları ile korkulardan uzaklaşmaya çalışmayın. İşe yaramadığı gibi sağlığınızı da ciddi olarak tehdit eder. Bunu yerine terapi alın ve etkili sağlıklı tedavi alın. Ebeveynler aslında sosyal fobi sizin elinizde. Lütfen çocuklarını korku ve utanç kültürü ile yetiştirmeyin. Ona karışmayın. Fazla müdahale etmek yerine doğrusunu anlatıp onun yapması için cesaret verin. Cesaret özgüven aşılar. Özgüven de sosyal fobiden korur. Çocuklarınıza iyi bir eğitim olanağı sunun. Bunu yaparken çok fazla müdahaleci olmak yerine destekleyici olun. Sosyal fobi kaderimiz değil, her şey sizin elinizde lütfen bu gerçeği unutmayın Sosyal Fobi İle Çekingenlik Nasıl Ayrılır? Çoğu kez sosyal fobi ile çekingen kişilik bozukluğu karıştırılır. Aslında temelde bazı farklıklılar taşır. Çekingen kişilikte birey insanlarla konuşmaya, onlarla sohbet etmeye korkar. Toplum içine çıkma korkusu duyar. Özel ilişkilerde birebir sohbet etmede ve iletişime geçmede yoğun sıkıntı yaşar. Oysaki sosyal fobide bu durumun aksine özelde birebir ilişkilerde sorun yaşanmaz. Hatta birey cana yakın ve samimi ilişkiler kurar. Ama toplum içinde toplu ortamlarda ya da sohbetlerde korkar ve iletişimi bozulur. Bu fark sosyal fobi ile çekingenliği birbirinden ayıran en temel ve önemli farktır. Ayrıca her çekingen ya a utangaç insan sosyal fobik değildir. Birey toplum içinde konuşmaya çekinebilir. Ama sonrasında konuştukça iletişimi sağlar. Sosyal fobide ise birey toplum içinde konuşmaktan, toplantılara girmekten çok korkar ve bundan kaçar. Bu korku gerçeklikle bağdaşmayan büyük ve mantıksız bir korkudur. sürekli olarak rezil olma ve eleştirilme gibi kaygılar nedeniyle kendini toplumdan soyutlamasıdır. Sosyal fobiye dair tüm merak edilenleri bu içeriğimizde sizler için bir araya güncelleme tarihi 0948Sosyal Fobi Hakkında Bilinmesi Gerekenler Psikiyatrik bozukluk olan ve son dönemlerde toplumda görülme sıklığı artan sosyal fobi, toplum içinde sürekli olarak eleştirilme ve rezil olma korkusudur. Kişi bu tip kaygılar nedeniyle kendini toplumdan soyutlayarak yeni insanlar ile tanışmaktan ve toplum içine girmekten mümkün olduğunca kaçınırlar. Kişi toplum içinde sürekli olarak bir tedirginlik hali içindedir. Yaptığı hareketler konuşmaları, ses tonu ve hatta ellerinin titremesinden dolayı tepki görmekle birlikte eleştirileceği düşüncesi içindedir. Yapılan araştırmalar sonucunda sosyal fobinin yaşam boyu görülme olasılığının %2-13 arasında değişkenlik gösterdiği belirtilmiştir. 13 ve 20 yaş arasında görülme sıklığı artan sosyal fobi, üniversite öğrencilerinin %24’ünde görülmektedir. Erkeklere oranla kadınlarda görülme oranı daha yüksek olan sosyal fobi, erkeklerde daha az görülmektedir. Ancak kliniğe başvuran ve uzman desteği alanlarının çoğunluğunun erkeklerin oluşturduğunu söylemek mümkün. Kişinin yaşam kalitesini düşüren ve başarışını doğrudan etkileyen bir sorun olan sosyal fobi, kişinin sürekli olarak bir kaygı halinde olmasına ve insanların yanında yemek yemekten dahi kaçınmalarına neden olmaktadır. Başkalarının yanında yemek yemekten çekinmenin yanı sıra telefonla konuşmaktan dahi kaçınırlar. Sosyal Fobi Nasıl Oluşur? Sosyal fobi, hemen hemen herkeste görülebileceği gibi farklı şekil ve durumlarda gözlemlenebilir. Kimileri yeni insanlarla tanışmaktan ve konuşmaktan kaçınırken kimileri ise toplum önünde konuşmaktan çekingenlik duyarlar. Stres ve korku temeline dayanan sosyal fobi bazı durum ve kişilerde aile içi ilişkilerde de kendini göstermektedir. Daha önce de belirttiğimiz üzere farklı durum ve şekillerde gözlemlenen sosyal fobi, yalnızca toplum içinde değil kişinin ailesi ile birlikteyken de gözlemlenebileceği bir durumdur. Önüne geçilmeyen ve tedavi edilmeyen sosyal fobi depresyona neden olabilir. Kişinin sürekli olarak kendini stresli hissetmesi, insanlarla iletişim kurmaktan kaçınması ve kendini zamanla toplumdan soyutlaması gerek iş gerekse okul hayatında ciddi başarısızlıklara neden olmaktadır. Sosyal fobiye neden olan etkenlerden bir diğeri ise genetik faktörlerdir. Ebeveynlerden birinin veya her ikisininde sosyal fobiye sahip olması çocuklarında da sosyal fobi olma ihtimalini güçlendirmektedir. Çocuğun sosyal fobiye sahip olan biri tarafından yetiştirilmesinin yanı sıra genlerin benzerlik göstermesi ihtimali çocukta sosyal fobinin görülme olasılığını arttırmaktadır. Sosyal fobiye neden olan birçok faktör bulunmaktadır. Anne ve babanın aşırı baskıcı olması, sorunlu bir kişi tarafından yetiştirilmek, çocukluk döneminde şiddet görmek, arkadaş çevresinde alay konusu olmak, aile içi anlaşmazlık, cinsel tacize maruz kalmak ve büyüme çağında toplumdan uzak kalmak sosyal fobiye neden olan başlıca unsurlardandır. Sosyal fobiyi tetikleyen başlıca etkenler; Toplum önünde konuşmak Sunum yapmak Toplum içinde veya birkaç kişinin yanında telefon görüşmesi yapmak Eleştirilmek Şaka konusu olmak Yeni insanlarla tanışmak Çeşitli sosyal etkinliklere katılmak Mevki ve otorite sahibi kişilerle konuşmak Sınava girmek Toplum içinde yemek yemek Sosyal Fobi Belirtileri Nelerdir? "Sosyal fobi belirtileri" herkes tarafından kolay bir şekilde farkına varılacak bir hastalık belirtisi değildir. "Sosyal Fobi belirtileri" arasında birkaç önemli belirti vardır ki, bunlar hastalığın erken tedavisinde oldukça önemlidir. Davranışları, konuşmaları, oturup kalkmaları ve hatta yüz ifadeleri nedeni ile sürekli olarak eleştirileceklerini düşünürler. Alay konusu olacakları kaygısıyla kendilerini toplumdan soyutlamaktadırlar. Kısaca belirtmek gerekirse en belirgin sosyal fobi belirtileri; Toplumdan uzaklaşma, Toplum önünde yemek yeme ve içmeden kaçınma, Sosyal ortamlardan kaçınma, Yeni insanlarla tanışmayı reddetme, Yetkili kişi ile konuşmaktan çekinme, Sosyal etkinliklerde bulunmaktan kaçınma Ancak bu belirtiler çeşitli fiziksel belirti veren sorunlara da neden olmaktadır; Kafa karışıklığı Kalp çarpıntısı Titrede Yüz kızarması Mide ekşimesi İshal gibi durumlara neden olur. Sosyal Fobi Tedavisi "Sosyal fobi tedavisi" , gerek ilaç tedavisi gerekse psikolojik tedavi ile çözülebilen bir rahatsızlıktır. Kişide 6 aydan fazla süren sosyal fobi gözlemleniyorsa bir an önce bir psikiyatriye başvurulmalı ve gerekli muayeneler yapılmalıdır. Tedavi edilmemesi durumunda depresyona neden olabilen sosyal fobi, aynı zamanda yıllarca sürebilen bir rahatsızlıktır. En çok tercih edilen tedavi yöntemi bilişsel ve davranışçı terapidir. Başarı oranı oldukça yüksek olan tedavi yönteminde sosyal fobinin atlatılmasına yardımcı olacak stratejiler geliştirilerek sosyal fobinin neden olduğu sorunların üstesinden gelinmesi amaçlanır. Önerilen İçerik;► Fobi Hakkında Bilinmesi Gerekenler UYARI ! İçeriğimizde yer alan yazılı ve görsel içerikler farklı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuş, öneri ve bilgilendirme yazısıdır. Kesin teşhis ve tedavi niteliği taşımamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu karşısında mutlaka doktorunuza başvurunuz. Unutmayın sağlık sorunlarında uygulanan tedavi yöntemleri bireylerin biyolojisi, kalıtsal özellikleri, yaş, boy, kilo farklılıkları, alerjik yönleri ve bunlar gibi onlarca farklı duruma göre değişiklik gösterebilir. Sağlık sorunlarınızın tedavisinde size ancak ve ancak doktorunuz yardımcı olabilir. İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER! İLGİLİ HABERLER “Sadece bir saniye için gözlerinizi kapatın ve bir odaya girdiğinizi ve orada bazı arkadaşlarınızı ve meslektaşlarınızı gördüğünüzü düşünün, birden yere doğru bakıyorsunuz ve üzerinizde hiçbir giysinin olmadığının farkına varıyorsunuz”. Sosyal fobisi olan kişilerin bir toplumsal durumla karşılaştıklarında neler hissettiklerini bu senaryo çok iyi anlatmaktadır. “Büyük bir utanç duyarsınız, odadan kaçıp gitmek istersiniz, sanki ölecekmiş gibi olduğunuzu hissederseniz, hiç kimseyi yeniden görmek istemezseniz”. SF bireyin başkaları tarafından yargılanabileceği kaygısını taşıdığı toplumsal ortamlarda mahcup ya da rezil olacağı konusunda belirgin ve sürekli korkusunun olduğu bir kaygı bozukluğudur. Kişiler başkalarıyla etkileşimde bulunmalarını gerektiren ya da bir eylemi başkalarının yanında yerine getirmeleri gereken durumlardan korkarlar ve bunlardan olabildiğince kaçınmaya çalışırlar. Başkalarının kendileriyle ilgili olarak anksiyeteli, zayıf, kaçık ya da aptal gibi yargılarda bulunacağını düşünürler. Ellerinin ya da seslerinin titrediğinin farkına varacaklarıyla ilgili kaygılarından ötürü toplum önünde konuşmaktan korkabilirler ya da düzgün bir biçimde konuşamıyor gibi görünmekten korktukları için başkalarıyla karşılıklı konuşurken aşırı kaygı duyabilirler. Diğer insanların ellerinin sallandığını görmesinden utanç duyacaklarından korktukları için başkalarının yanında yemekten, içmekten ya da yazı yazmaktan kaçınabilirler. Sosyal fobinin tipleri var mıdır? Sosyal fobi iki şekilde görülür. Korkular bir çok toplumsal durumları kapsıyorsa yaygın tip, bazı durumları kapsıyorsa Başkalarının önünde imza atmak, yemek yemek, konuşma yapmak gibi yaygın olmayan tiptir. Ne sıklıkta görülür? SF’nin yaşam boyu görülme oranı % 2-13 arasındadır. En sık görülen psikiyatrik hastalıklardan biridir. Türkiye’de üniversite öğrencilerinde yapılan araştırmada %24’ünde bu hastalığın olduğu saptanmıştır. SOSYAL FOBİ HANGİ YAŞLARDA BAŞLAR? Sosyal fobi alt tipine göre değişmekle birlikte erken ve geç ergenlik dönemi arasında başlar 10-17 yaş Yaygın tipin daha erken yaşta başladığına dair bilgiler vardır. KİMLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR? Maddi durumu ve sosyal konumu , yetersiz ? , hiç evlenmemiş, işsiz ve eğitim düzeyi yüksek olmayanlarda sık görülmekle birlikte, hastalığın erken dönemlerinde toplum içine yeterince çıkmama de risk etmenleri arasındadır. Kalıtımdan daha çok, çocuk yetiştirme tarzı, ailenin başkalarıyla yeterince görüşmemesi ve ebeveyn modeli önemlidir. Çocukluk çağından itibaren aşırı çekingen olan kişilerde, gelecekte SF gelişme riski daha yüksektir Sosyal Fobi mi çekingenlik mi? Toplulukta konuşma, sosyal ortamlarda kendini ifade edebilme gibi konularda çekingenlik sık görülen bir durumdur. Bunların büyük bir kısmı hastalık kapsamında değildir. Hatta bir işe başlamadan önce “yapamazsam rezil olur muyum?” düşüncesi kişiyi motive eder ve daha iyi hazırlanmasına yardımcı olur. Sosyal fobi demek için ise kişide korkunun yanı sıra kaçınma davranışlarının olması gerekmektedir. Ya da kişi kaçmıyorsa, bu duruma katlanmaya kendisini zorluyorsa; büyük bir sıkıntı yaşar. Ayrıca SF ’de kişi korkularının aşırı ya da anlamsız olduğunu bilir. Eğer gerçekten korku duyulabilmesi anlamlı bir olay varsa, tanı SF değildir. Örneğin sözlüye hiç çalışmamış bir öğrencinin sınıfta adının çağrılmasından korkması gibi. Sosyal Fobinin Belirtileri Nelerdir SF’de korkulan durumla karşılaşıldığında bedensel belirtiler ortaya çıkar. Bunlar yüz kızarması, terleme, ağız kuruluğu, çarpıntı, nefes kesilmesi, nefes darlığı, mide barsak sisteminde rahatsızlık, diyare, kas gerginliği, titreme gibi. Bu sırada aklından geçen düşünceler “güçsüzüm, yetersizim, çirkinim, beğenilmiyorum, sevilmeye layık değilim, hata yapmamalıyım, mükemmel olmalıyım, kaygılı olduğumu belli etmemeliyim, rahat davranmalıyım, kusursuz görünmeliyim, herkesin beğenisini kazanmalıyım” şeklindedir. Bu düşünceler sonrasında oluşan kaçınma belirtileri ise korkulan ortama girmeme, korkulan ortamı terk etme, göz temasından kaçınma, ilgisiz şeyler düşünme şeklinde olabilir. Liebowitz Sosyal Fobi Ölçeği’nde belirlenen sosyal durumlar şu şekildedir. Toplum içinde telefonla görüşme Küçük bir grup etkinliğinde yer alma Toplum içinde yemek yeme Toplum içinde bir şeyler içme Yetkili biri ile konuşma Dinleyiciler önünde konuşma, rol yapma Partiye/ eğlenceye gitme Başkaları tarafından izlenirken çalışma Başkaları tarafından izlenirken yazma Çok iyi tanımadığı biriyle telefonda görüşme Çok iyi tanımadığı biriyle yüz yüze konuşma Yabancılarla karşılaşma Genel tuvaletleri kullanma Birilerinin oturduğu odaya girme İlgi odağı olma Bir toplantıda hazırsızlık konuşma yapma Yetenek, yeti veya bilgi testine tabi tutulma İyi tanımadığı birine onaylanmadığını veya aynı düşüncede olmadığını ifade etme Çok iyi tanımadığı birinin gözlerinin içine bakma Önceden hazırlanmış bir raporu bir gruba sözel olarak sunma Romantik veya cinsel ilişki amacıyla birini tavlamaya çalışma Alınan bir malı parasını geri almak üzere iade etme Parti / davet verme Israrlı bir satıcıya karşı koyma NEDENLERİ? Sosyal fobide kalıtsal geçişin rolü çok güçlü olmasa da vardır. Akrabaları arasında sosyal fobik olan kişilerin bu hastalığa yakalanma riski bir miktar daha yüksektir. En önemli etmenlerden biri beyinde bir takım kimyasal ve elektriksel bozukluklar olduğudur, özellikle serotonin adı verilen bu kimyasal maddenin SF’lilerin beynindeki oranının normalden az olduğu veya iletimde aksaklıklar bulunduğu ileri sürülmüştür. Ayrıca zihinsel altyapısı önceden hazırlanmış olan SF bazen belirli bir olaydan sonra gün yüzüne çıkmış ve örseleyici bir yaşantı ile koşullanaarak yerleşmiş olabilir. Örneğin öğrenci sınıfta ders anlatırken bir hata yapmış ve arkadaşları ona gülmüştür. O da küçük düştüğünü, rezil olduğunu düşündüğü için utanç hissine kapılmış ve bedensel belirtiler göstermiştir. Bir dahaki sefere ders anlatmak için yine tahtaya çıktığında önceki deneyimi olumsuz beklentilere yol açacak, bulunduğu ortam duygularını tetikleyecek ve belirtiler ortaya çıkacaktır. Çocuk yetiştirme biçimi de hastalığın oluşmasında önemli etmendir. Genelde aşırı koruyucu, ya da red edici, duygusal sıcaklıktan yoksun, katı anne babalar olabilir. Bazen çocuktan yüksek beklentileri olduğunda bunlara ulaşılamayınca çocuk cezalandırıabilir, böylece başarısızlık korkusu gelişebilir. Tanıdık olmayan ortamlara, insanlara ve nesnelere aşırı korku duyma olarak tanımlanan davranışsal ketlenmenin, SF gelişiminde öncül belirti olduğu söylenmiştir. SOSYAL FOBİ NASIL TEDAVİ EDİLEBİLİR ? SF tedavisi olan bir hastalıktır. Her şeyden önce gerçekçi beklentiler içinde olmak gerekir. Beraberinde diğer psikiyatrik hastalıkların olması, başlangıç yaşının erken olması, kişinin tedavi isteği gibi bir çok etken tedavinin başarısını etkilemektedir. SOSYAL FOBİ NASIL TEDAVİ EDİLİR? SF’de ilaç tedavisi ve psikoterapi konuşmaya dayalı ruhsal tedavi uygulanır. Hastanın durumuna göre bazen tek başına psikoterapi, bazen ilaç tedavisi uygulansa da genelde her ilisinin beraber uygulanmasında başarı daha yüksektir. İlaç tedavisinde özellikle serotonin sistemi üzerinde etkili olan ilaçlar seçilir. Tedavinin ilk günlerinde hafif bulantı, baş ağrısı, uyku bozukluğu, midede huzursuzluk gibi geçici yan etkiler oluşabileceği, zamanla bu belirtilere vücudun alışabileceği hastaya bildirilir. Bu ilaçlar bağımlılık yapmaz, kalıcı hasar veren yan etkileri yoktur. İlaç etkisinin ortaya çıkması için iki-üç hafta kadar beklemek gerekir. İlacın etkili olup olmadığına karar vermek için en az 10 hafta süre geçmelidir. Tedavi süresi, ortalama 9-12 aydır. SF’de en sık uygulanan terapi şekli Bilişsel ve Davranışçı Terapidir. Bilişsel terapide kaygı duyguları ve bu kaygıya karşı oluşan bedensel tepkileri tanıma, kaygı doğuran durumlardaki düşüncelerin ne olduğunu anlama, bunlara karşı başa çıkma stratejileri geliştirme gibi aşamalar vardır. Davranışsal terapide ise model olma, yakınmaların üstüne gitme, belirtileri daha net algılayabilmesi için rol oynama, gevşeme eğitimi, sosyal beceri eğitimi gibi her hastada farklı uygulanabilecek yöntemler vardır. Ayrıca aile ve grup terapisi de uygulanabilir. Ne yapmalıyım? Her şeyden önce SF’nin bir hastalık olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Çekingen kişilik bozukluğu ile birlikte sık görülmesi, toplum tarafından bu özelliklerin genellikle efendilik olarak kabul edilmesi kişileri tedavi arayışından alıkoymaktadır. Oysa kaybettikleriniz neler? İyi bir iş, bir arkadaş, yalnız olmamak, kendine güvenmemek ve bir çok şey daha sıralayabiliriz. Bunun için en yakın zamanda ve yakınınızda olan bir psikiyatriste başvurun. İngiliz kişisel gelişim yazarı Catherine Blythe, “The Art of Conversation” Muhabbet Sanatı isimli kitabında, sosyal fobilerden arınmanın yollarını anlattı. Yapılan bir araştırmaya göre, her beş kişiden birinin birebir sohbet yerine, sanal diyaloğu tercih etmesinden yola çıkan Blythe, muhabbet kavramının giderek yok olmaya başladığına dikkat çekti. Yazara göre, sohbet insanların zihin ve kalp sağlığını geliştiriyor; anlayışı güçlendiriyor ve kişiyi kendi dünyasının dışına çıkarıyor. Sohbetten çekinmenin en büyük nedeni ise önyargılarda yatıyor. İnsanlar, tanımadığı kişilerle iletişim kurarken reddedilmekten veya alay edilmekten korkuyor, fakat sohbete başlandıktan sonra zihinde yaratıldığı kadar korkutucu bir sonuç çıkmadığı görülüyor. Blythe, yeni bir ortamda yabancılarla kaynaşmak ve sosyal fobilerden kurtulmak için izlenmesi gerekenleri sıraladı - Merhaba’ deyin. -Küçük bir sohbetten çekinmeyin, insanlara soğuk davranmayın. -Farklılık yaratın, etki bırakacak sorular sorun. -Meraklı olun, karşınızdakini dikkatle dinleyin ve anlattıklarına yorum yapın. -Karşınızdakinin sözünü kesmekten, sohbet konusunu sevmediğinizde değiştirmekten çekinmeyin. -İş muhabbetini uzatmayın. -Şeffaf olun. -Sessizleşen ortamdan korkmayın, sohbet yavaşladığında dikkati üzerinize çekeceğinizi düşünmeyin. -En basitinden bir arkadaşınıza telefon ederek veya iş arkadaşlarınızla sohbet açın. MİLLİYET Yayınlanma Tarihi 24 Ekim 2019 Perşembe, 2200 Güncelleme Tarihi 22 Kasım 2011 Salı, 1203

sosyal fobi nasıl yenilir biliyor musunuz okuyun öyleyse