⚡ Konkordato Ilan Eden Firmalar Aydın
Konkordatoilan eden firmalar kurtuluyor, Bankalar ile şirketlerin yaptığı müzakereler sonucunda bugüne kadar 905 firma ile bu firmaların bankalara olan 10,4 milyar liralık kredi borcu konkordato
Türkiyenin belli başlı ayakkabı üreticileri birer birer konkordato ilan ediyor. Yılmaz'a göre ayakkabı sektöründe başlayan bu " konkordato rüzgarı" şu an inşaat sektörüyle devam ediyor. Nitekim
SBilişim Danışmanlık analisti Serdar Sement, fedakârlık yapan firmalarla aksi işleyişte hareket eden firmaların kamu tarafından eşit ölçüde desteklenmemeleri gerektiğini belirterek, iflas erteleme-konkordato ilan eden bazı firma teşviklerinin Ticaret Bakanlığı’nca re’sen iptal edildiğini söyledi.
ülkemizdeyaşanan faiz artışları ve döviz kurlarındaki dalgalanma ve altın fiyatlarındaki artışla birlikte bazı şirketler nakit sıkışıklığı çekince kanuni hakları olan konkordato başvurusunda bulundu.bu konuda resmi açıklamayı da sanayi bakanımız ruhsar pekcan yaptı ve toplamda 356 firmanın konkordato başvurusunda bulunduğunu ve bunlardan 132 tanesinin
İşteiflas konkordato isteyen inşaat şirketleri 1- AG İZOLASYON İNŞAAT, 2- MASSALE DİZAYN MOBİLYA REKLAM İNŞAAT TAAHHÜT, 3- SAĞLAM İNŞAAT MALZEMELERİ VE İTHALAT İHRACAT, 4- YILDIZ ALÜMİNYUM PVC
Konkordato talebi uzun süre bekletilen Aydınlı Grup’un talebi kabul edilerek konkordato ilan edildi. Efeler’de faaliyet yürüten Emlek Alüminyum İnşaat Mimarlık Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi avukatı Orçun Akbulut, Aydın 1’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne konkordato talebi ile başvurdu.
Bilindiğiüzere, günümüzde konkordato ilan etmiş şirketlerin büyük bir çoğunluğu Türk Ticaret Kanununun 195. Maddesinde tanımlandığı şekli ile “Hakim ve Bağlı” şirket, piyasa deyimiyle “Grup” şirketlerden oluşmaktadır.Bu çalışmamızın amacı, konusuna giren kanun maddesinin hem uygulanmasında, hem de şirketlerin mali tabloları ile konkordato kesin
AKParti Ankara Milletvekili Barış Aydın, ekonomideki sıkıntıları bahane edip mali yükümlülüklerinden kaçmak için ihtiyacı olmadığı halde konkordato ilan ederek “fırsatçılık”
Malidurumu zorda olan firmalar, borçlarını yapılandırmak adına ek süre talebinde bulunmak için konkordatoya başvuruyor.Haberin devamı için sayfayı ziyaret e
Konkordato İlan Eden Grup Şirketlerinde Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil Şirkete Yapılan Mükerrer Alacak Kayıtlarının Analizi Tarafından Hilmi Yaman Bilgin • 13/04/2021 Bilindiği üzere, günümüzde konkordato ilan etmiş şirketlerin büyük bir çoğunluğu Türk Ticaret Kanununun 195 . [1]
Konkordatobaşvurusu onaylanan şirketler, geçici olarak devletin koruması altına girmiş olurlar. Konkordato ilan eden şirketlere, (mahkemenin belirlediği zaman diliminde) alacaklılar haciz işlemi yapamaz, bankalar kredi borçlarını tahsil edemez ve ipotekler satışa çıkarılamaz. Konkordato'nun amacı nedir?
Firmasayılarına ve gelen haberlere bakılırsa verdiğimiz listenin genişlemesi mümkündür. Aralarında çok büyük bütçeli firmalarında bulunduğu konkordato ilan eden firmaların listesi yayınlandı. Aralarından derlediğimiz inşaat firmalarının listesi aşağıda ki gibidir. Konkordato İlan Eden İnşaat Firmaları Listesi
b8Fr21. Habertürk'ten Rahim Ak'ın haberine göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun BDDK haziran ayından bu yana konkordato ilan eden şirketlerin bankalardaki borç miktarını yaklaşık 15 milyar lira olarak ölçtüğü borç konkordato nedeniyle bankaların anlaşma veya yeniden yapılandırmaya gittiği toplam rakamı ifade ediyor. Konkordato ilan eden şirketlerin diğer kişi, kurum ve şirketlere olan borcunun da 15 milyar lirayı bulabileceği hesaplanıyor. Böylece Türkiye ekonomisinde son günlerde en çok konuşulan konu olan konkordato nedeniyle yaklaşık 30 milyar liralık borcun anlaşmaya bağlanarak ertelendiği ortaya GÜNDE KARAR VEREN MAHKEME VARŞirketlere toplamda 29 ay borç ödemeden yapılandırma imkanı sağlayan ve bu dönemde de haciz yapılamayan şirketlerin bu durumu lehlerine kötüye kullanmaları nedeniyle hükümetin önlem alması bekleniyor. Bankacılar tıpkı bundan önceki iflas erteleme müessesesinde olduğu gibi bazı mahkemelerin 1 günde konkordato kararı verdiğini bu mahkemeleri bilen şirketlerin de o mahkemelere konkordato için başvurduğunu ifade ediyor. Bankalar 15 milyar lirayı bulan konkordatolu alacakların ne zaman geri döneceğini bilmediği için banka bilançoları üzerinde ciddi risk yarattığını ifade ÖNCEKİ YOLKonkordato Türkiye'nin son dönemde en çok duyduğu kelime haline geldi. Kısaca şirketlerin nakit akışlarını yönetemedikleri için alacaklılarla anlaşıp borcunu bir ödeme takvimine bağlamak için kullandığı konkordato şirketlerin iflastan önce başvurduğu hukuki bir yol. Bu yolda aslında ipler tamamen alacaklıların eline geçiyor. Tabi ki eğer şirketler mevcut hallerinde ve gelecekte borçlarını ödeyebilme kabiliyetine sahip olsalar buna gerek konkordatonun ilan edilmesi için tabii ki şirketin borçlu olması ve bu borcunu kısa sürede ödeme kabiliyetini kaybetmesi gerekiyor. Borç ister bankalara ister ticari olarak ilişkide bulunulan kesimlere BANKA BORCU 335 MİLYAR DOLARMerkez'in raporuna göre reel sektörün döviz cinsi açık pozisyonunda yani döviz alacakları ile döviz borçları arasındaki fark uzun süredir gözlenen artış eğilimi 2017 yılında bir miktar yavaşlasa da 221 milyar ABD dolara çıkmış durumda. Toplamda 335 milyar dolara ulaşan firma döviz borçlarının kompozisyonuna bakıldığında, ithalat borçlarının 42 milyar dolar olduğu, geriye kalan 293 milyar doların kredi borcu olduğu görülüyor. Yüksek miktardaki döviz borcu, döviz gelir ve varlığı yeterli seviyede olmayan veya vade uyumsuzluğu taşıyan firmaların kur şoklarına karşı kırılganlığını artırıyor ve belirsizliğin arttığı dönemlerde firmaları, borcun geri ödemesindeki kur riskini azaltmak için yüksek montanlı döviz alımlarına yöneltiyor. Bankaların tahsilde zorlandığı yani batık kredi tutarı 69 milyar lira düzeyinde. Ancak bir de 'yakın İzleme'de denilen krediler var. Bunlar için ne batık ne değil diyebiliriz. Ancak geri ödemede zorluklar olacağı sanılan krediler olduğu da açık. İşte belki de son dönemde konkordato ilan edenlerin büyük bölümünün borcu bu durumda. Bu tutar ise biraz yüksek, tam 152 milyar lira.
Konkordato Nedir?Konkordato İlan Etmek için ŞartlarKonkordato SüreciKonkordato İlanı Nasıl Verilir?Konkordato Süresi Ne Kadardır?Konkordatonun SonuçlarıKonkordato ile İflas Erteleme Arasındaki FarklarKonkordato Alacak Kaydı Nedir?Konkordato Alacak Kaydı Nasıl Yapılır?Konkordato Sonucunda İşçi Alacaklarının DurumuKonkordato İlanı ve Sürecinde Avukat DesteğiKonkordato Nedir, Nasıl İlan Edilir? – Avukat Serdar Han TOPO Konkordato Nedir? Konkordato nedir ? İcra ve İflas Kanunu madde 285 ve devamında düzenlenmiştir. Ticari durumu sarsılmış olan şirket ile alacaklılarının alacaklarını belirli bir plan dahilinde almaları konusunda vardıkları anlaşma olarak tanımlanabilir. Kısa bir örnekle açıklamak gerekirse; borçlu borcunun %75’ini ödeyebilecek olup yalnızca bu kadarını taahhüt ediyor. Alacaklıyla vardığı anlaşmayı mahkemece onaylatıp borcun taahhüt ettiği kısmını ödemekle borcun tamamından kurtuluyor. Bu anlamda konkordatoyu yeniden yapılanma olarak görmek talebi anlaşan borçlu ve alacaklı tarafından Asliye Ticaret Mahkemesine yapılacaktır. Konkordato İlan Etmek için Şartlar Konkordato şartları nelerdir ve hangi şartlarda ilan edilebilir sorularını cevaplandırdık. Borçlunun vadesi gelmiş olan borçlarını ödeyememesi ya da ödeyememe tehlikesi altında bulunması gerekmektedir. Bu şartların varlığı halinde alacaklıyla anlaşılarak görevli mahkemeye konkordato talebi için başvurulabilecektir. Mahkemeye yapılan başvuru ile konkordato talebine eklenecek belgelerin eksiksiz olması gerekmektedir. Konkordato Süreci Konkordato süreci oldukça yorucu ve teknik bilgi gerektiren bir süreçtir. Aşağıda süreci maddeler halinde sizlere açıkladık; 1 Konkordato talebi Bu aşamada borçlu ile alacaklı mahkemeye konkordato talebi ile başvurmaktadır. 2 Geçici mühlet kararı Bu aşamada mahkeme gerekli görmesi halinde borçlunun malvarlığına tedbir kararı koyabilir ve geçici olarak konkordato komiseri atar. Komiserin görevi, işletmenin faaliyetlerini sürdürmek, ara rapor hazırlamak ve borçluyu denetlemektir. 3 Kesin mühlet kararı Olumlu sonuçlanacağı düşünülen konkordato için kesin mühlet verilir. Bu aşamada ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanamayacaktır. Komiser görevine devam edecek ve borçlu rehin tesis etmek, kefil olmak gibi işlemleri onun izni olmadan gerçekleştiremeyecektir. Kesin mühlet aşaması sona ermeden önce borçlunun borcunu ödeyebilecek durumda olması ve durumunun iyileşmesi halinde konkordato süreci sonlandırılabilir. 4 Alacaklıların Toplanması Bu aşamada yapılacak bir toplantı ile borçlunun borcunu nasıl ödeyeceği kararlaştırılacak olup Konkordato Projesi oluşturulacaktır. Söz konusu toplantı komiser başkanlığında yapılacak olup borçlunun katılımı zorunlu kılınmıştır. 5 Konkordatonun Tasdiki ve İlanı Mahkemenin borçlunun konkordato talebini değerlendirdiği aşamadır. Eğer bu aşamada mahkeme tarafında konkordatonun reddine karar verilirse, re’sen iflas kararı da verilebilir. Talep kabul edilirse borçlunun borcunu nasıl ödeyeceği ile alacaklıların alacaklarının ne kadar miktarından vazgeçtikleri değerlendirilir. Bu aşamada iki ayda bir mahkemeye rapor vermesi amacıyla kayyım atanacaktır. 6 Konkordatonun Hüküm ve Sonuçları Konkordato, mahkemece tasdik edilmesiyle artık bağlayıcı hale gelecektir. 7 Fesih Kötüniyetle sakatlanan konkordato, kötüniyetin kanıtlanması halinde tamamen feshedilir. Konkordato projesince kendisine ödeme yapılmayan alacaklının mahkemeye başvurması halinde ise kendisi hakkında yani kısmi olarak konkordatoyu feshettirebilmesi mümkündür. Konkordato İlanı Nasıl Verilir? Konkordato ilanı geçici mühlet kararından sonra mahkemece verilecektir. Buna göre geçici mühlet kararı Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-İlan Kurumu’nun resmi ilan portalında ilan olunacaktır. Ardından derhal şu ilgililere bildirilecektir tapu müdürlüğü, ticaret sicili müdürlüğü, vergi dairesi, gümrük ve posta idareleri, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Katılım Bankaları Birliği, mahalli ticaret odaları, sanayi odaları, taşınır kıymet borsaları, Sermaye Piyasası Kurulu ve lazım gelen diğer yerler. Böylelikle konkordato ilanı verilmiş olacaktır. Konkordato Süresi Ne Kadardır? Konkordato süresi ne kadardır ve mühletine itiraz edilebilir mi soruları konkordato üzerine merak edilen sorulardan bazılarıdır. Konkordato süresi 287 ve 289. maddelerde belirlenmiştir. Bu süre öncelikle geçici mühlet, daha sonra kesin mühlet olarak karşımıza çıkar. Geçici mühlet 3 aydır. Fakat 3 aylık süre dolmadan önce borçlu ya da komiser tarafından yapılan başvuru neticesinde mahkeme bu süreyi 2 ay daha uzatabilecektir. Geçici mühlet her halde 5 ayı geçemez. Geçici mühlet aşamasından sonra kesin mühlet kararı verilecektir. Kanuna göre mahkeme kesin mühlet kararını geçici mühlet süresi içerisinde verecektir. Bu süreçte borçlunun borçlarını ödeyebileceğine kanaat getirilirse borçluya 1 yıllık kesin mühlet verilir. Son olarak kesin mühletin 6 aya kadar uzatılabileceğini de belirtmek gerekecektir. Tüm sürelerin kullanılması halinde süreç 23 aya kadar çıkabilmektedir. Konkordatoya itiraz, konkordato mühletine itiraz mümkün mü? sorusu ise şu şekilde cevaplandırılabilmektedir Kanuna göre alacaklılar ilândan itibaren yedi günlük süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını ileri sürerek konkordato talebinin reddini isteyebileceklerdir. Fakat kesin mühletin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara itiraz mümkün olmayacaktır. Konkordatonun Sonuçları Konkordatonun kabul ve ilan olunmasından sonra kesin mühlet aşamasına geçileceğini belirtmiştik. Peki kesin mühlet aşamasının sonuçları yani konkordato sonuçları nelerdir? Konkordato sonuçlarını alacaklılar bakımından şu şekilde sıralamak mümkündür 1 Kesin mühlet içerisinde hiçbir takip yapılamaz, başlamış takipler durur. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz. Zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemez. 2 Konkordato projesinde aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece alacaklara faiz işlemesi durur. 3 Konkordato mühletinden önce alacağın devri sözleşmesi yapılmış ve devredilen alacak da mühletin verilmesinden sonra doğmuş ise devir hükümsüzdür. 4 Konusu para olmayan alacaklar para alacağına çevrilerek komisere bildirilecektir. 5 İİK m. 206 birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar hakkında haciz yoluyla takip yapılabilecektir. 6 Takas İİK m. 200 ve 201’e tabidir. 7 Hacizli mallar hakkında 186. madde hükmü uygulanır. Konkordatoda Kesin mühletin rehinli alacaklar hakkında sonuçları 1 Rehinle tesis edilmiş alacaklar hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilecektir. Başlatılmış olan takiplere devam edilebilecektir. Ancak rehinli malın satışı gerçekleştirilemeyeceği gibi takip nedeniyle muhafaza tedbirleri de alınamayacaktır. Konkordatoda Kesin mühletin sözleşme bakımından sonuçları 1 Borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına veya borcu muaccel hâle getireceğine dair hükümler borçlu konkordato yoluna başvurduğu halde uygulanmayacaktır. 2 Borçlu konkordatonun amaca ulaşmasına engel teşkil eden sürekli borç ilişkilerini komiserin görüşü ve mahkemenin onayı ile feshedebilir. Bu bağlamda ödenecek olan tazminat da konkordato projesine dahil edilecektir. Konkordatoda Kesin mühletin borçlu bakımından sonuçları 1 Komiserin gözetimi dahilinde borçlu işlerine devam edebilecektir. 2 Borçlu mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyecek, kefil olamayacak, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen bile devredemeyecek, takyit edemeyecek ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacaktır. Ancak mahkeme bu işlemler hakkında alacaklılar kurulu ile komiserin uygun görüşünü almış ve karar vermiş ise işlemler yapılabilecektir. Aksi halde borçlunun tek başına yaptığı bu işlemler hükümsüzdür. 3 Borçlu bu hükümlere yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranış sergilerse mallar üzerindeki tasarruf yetkisini kaybedecektir. Konkordato ile İflas Erteleme Arasındaki Farklar Konkordato iflas ertelemeye alternatif midir? Kaldırılan iflas erteleme kurumunun yerine konkordato mu gelmiştir? İflas ertelemenin 669 sayılı KHK ile kaldırılması sonucunda konkordato uygulaması artış göstermeye başladı. Günümüzde her ne kadar konkordato iflas ertelemeye alternatif, yeni iflas erteleme gibi bilinse de aralarında birtakım farklar bulunmaktadır. Konkordato ile iflas erteleme arasındaki farklar İflas erteleme için yalnızca sermaye ve kooperatif şirketleri başvurabilecekken konkordatoya tüm borçlular başvurabilecektir. Konkordato talebini iflas isteyebilecek alacaklılar da yapabilmektedir. İflas ertelemede iyileştirme projesi, konkordato için ise konkordato projesi gereklidir. İflas ertelemede borçlunun tasarrufu ortadan kalkarken konkordatoda borçlunun tasarruf ehliyeti devam etmektedir. İflas ertelemesine mahkeme tarafından karar verilirken alacaklıların rızası aranmamaktadır. Ancak konkordatonun mahkeme tarafından onaylanabilmesi toplantıya belli bir sayının katılmış olmasına bağlıdır. Konkordato mühletince faiz işlemeyecektir fakat iflas ertelemede faiz işler. İflas ertelemeye borca batık şirketler başvurur. Konkordatoya ise borcu vadesinde ödemeyen yahut ödeyemeyecek durumda olanlar başvurabilecektir. İflas erteleme kural olarak 1 yıl olsa dahi 5 yıla kadar çıkabilmektedir. Konkordato daha kısa sürecektir. İflas erteleme konkordatoya göre daha maliyetlidir. Konkordatoda borçlu borcundan tamamen kurtulur fakat iflas ertelemede alacağının tamamını alamamış kimse borca batık olanı takip edebilecektir. Son olarak belirtmek gerekir ki konkordato devam ederken iflas erteleme kurumu tamamen kaldırılmıştır. Konkordato Alacak Kaydı Nedir? Konkordato ile borçlarını ödeyemeyecek durumda olan borçlu ve alacaklıları bir anlaşmaya varmaktadır. Buna göre alacaklı alacağının bir kısmından vazgeçmekte borçlu da borcunu ödeme taahhüdü altına girmektedir. Buna göre alacaklının alacağını kaydettirmek amacıyla Konkordato Komiserliği’ne bir dilekçe yazması gerekmektedir. Böylece konkordato mühleti verilen borçlunun bu süreç sonunda ödemesi gereken borçlar yani alacaklıların alacakları kaydedilecektir. Konkordato Alacak Kaydı Nasıl Yapılır? Konkordato alacak kayıtları hakkında hükümler İİK 230-236. maddelerde düzenlenmiştir. Buna göre iflas idaresi iddia olunan alacakları değerlendirecektir. Değerlendirme sonucunda alacaklıları ilan yoluyla haberdar edecektir. Konkordato alacak kaydı ise sıra cetvelinin hazırlanmasında tasfiye memurlarına dayanak oluşturacaktır. Konkordato tasfiye memurları, alacaklıların incelemesine hazırlayacağı sıra cetvelinde ticari defterlere ve alacak kayıtlarına dayanacaktır. Konkordato alacak kaydı dilekçesi örneği KONKORDATO KOMİSERLİĞİ’NE BEYANDA BULUNAN Alacaklı VEKİLİ BORÇLU Yukarıda ismi belirtilmiş ve hakkında konkordato mühleti verilmiş olan borçludan müvekkilimin ………………………… tutarında alacağı bulunmaktadır. Müvekkilimin alacağının kaydedilmesini ve ilgili işlemler için yukarıdaki adresimize bildirim yapılmasını vekaleten saygıyla talep ederim. …/…/… Alacaklı Vekili Konkordato Sonucunda İşçi Alacaklarının Durumu Konkordato ilan eden şirket hakkında takip yapılamaz ve başlatılan takipler durur. Peki konkordato işçi alacakları bakımından nasıl değerlendirilecektir? Konkordato işçi alacakları bakımından Kanunda istisna öngörülmüştür. İşçi alacakları imtiyazlı alacaklardır. Dolayısıyla konkordato öncesinde doğmuş ücret, kıdem, ihbar tazminatı alacakları için işçiler icra takibi başlatabilecektir. İşçi alacağı için başlatılan takiplere devam olunabilecektir. Konkordato ilan eden şirketten ücret alacağı olan işçinin üç aylık ücreti Ücret Garanti Fonundan ödenecektir. Fakat bunun haricinde alacağı olan işçi konkordato sürecine dahil olmalı ve alacağını belirtmelidir. Konkordato İlanı ve Sürecinde Avukat Desteği Konkordato ilanı ve süreci borca batık durumda olan şirketler açısından ciddi bir önem arz etmektedir. Bu süreçte konkordato projesi hazırlanacak ve diğer birçok belge ile birlikte mahkemeye sunulacaktır. Sürecin ve gerekli belgelerin hazırlanması, toparlanması ve mahkemeye eksiksiz olarak sunulması gerekmektedir. Avukat desteği ile konkordato talebi veya konkordatoya itiraz halinde yapılacaklar hakkında bilgi sahibi olmanız faydalı olacaktır. Sürecin alanında uzman avukatlar ile yürütülmesi şirketler için hayati olabilmektedir. Konkordato projesi örneği, konkordato ön proje örneği hazırlanması, konkordato talebi ile mahkemeye başvurulması sürecinde uzman avukatlarımızdan hukuki destek almak için iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz. Konkordato Nedir, Nasıl İlan Edilir? – Avukat Serdar Han TOPO Avukat Serdar Han TOPO ile Hukuki Soru-Cevap Serisi – 20. Bölüm’de Av. Serdar Han TOPO konkordatonun ne olduğunu ve nasıl ilan edildiğini değerlendirdi. Konkordato iflasa tabi şirketlerin borçlarını…
Birçok şirket konkordato başvurusunda bulunuyor. Başvuranlar arasında inşaat şirketleri de yer alıyor. İnşaat şirketlerinin konkordato ilan etmesi halinde evini teslim alamayan binlerce kişi ne yapacağını bilememenin şaşkınlığını yaşıyor. Peki tüketici ne yapmalı? İşte ayrıntılar... Firma konkordato ilan ettiğinde, tüketicilerin vakit kaybetmeden konkordato komiserliğine başvuruda bulunması gerekiyor. Böylece alacaklılar listesine girerek, alacağını tahsil etmek için sırasını bekleyecek. Noter huzurunda taşınmaz sözleşmesi olmayan tüketiciler ödedikleri parayı talep edebilir. Ancak noter huzurunda taşınmaz sözleşmesi olanlar satın aldıkları evi talep etme hakkına sahip. Eğer konkordato ilan eden firma bu süreç sonunda iflas ederse, alacaklılar, toplam alacaklılar içindeki yüzdelik payı oranında hak talep FİRMALARININ MAĞDURLARI YÜZ BİNLERİ BULABİLİRTürkiye genelinde binlerce lisanslı ya da lisanssız müteahhit bulunuyor. Konkordato ilan eden şirketler arasında en çok inşaat sektöründe faaliyet gösterenler dikkat çekiyor. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna, “Son 6 aya baktığımızda ülkemizde inşaat sektöründe bir durgunluk baş gösterdi. Bunun arkasından büyük firmaların konkordato ilan ettiğini görüyoruz” PROJE SATIŞLARI MAĞDUR EDİYORProje maketi üzerinde satışı yapılan ve tamamlanmayan, tüketicilere teslim edilmeyen inşaat projelerinde binlerce insan mağdur oluyor. Uzmanlara göre bu konuda mağdur kişi sayısı yüz binleri bulabilir. Ancak asıl mağduriyet bir inşaat firmasının konkordato ilan etmesinden kaynaklanmıyor. Maket proje üzerinde taşınmaz satın alan tüketicilerin asıl mağdur olduğu konu satış sözleşmelerinin noter huzurunda ya da tapu dairesinden yapılmamasından kaynaklanıyor. Noter huzurunda yapılmayan konut satış sözleşmeleri kanunen “Adi Sözleşme” olarak tabir ediliyor. Bu nedenle firma konkordato ilan ettiği zaman taşınmazı satın alan kişilerin sözleşmeleri, taşınmazdan hak talep etmelerini engelliyor. Mağdurlar firmadan sadece ödeme yaptığı meblağı talep edebiliyor. Ancak satış sözleşmesinin noter huzurunda tapu dairesinde yapılması durumunda, taşınmazı alanlar ödemesini yaptığını mülk üzerinden hak talep AYKIRIUzmanlar, bir çok firmanın proje maketi üzerinden satış yaptıklarında, tüketicileri adi sözleşme yapmaya yönlendirdiklerini ve bunun tüketici kanununa aykırı olduğu uyarısında bulunuyor. Konuyu değerlendiren Gayrimenkul Hukuku uzmanı Avukat Gürsel Devrim İyim, “Noterde yapılmayan, adi biçimde yapılmış taşınmaz sözleşmeleriyle karşılaşıyoruz. Bunu özellikle büyük firmalar yapıyor. Noter masrafından kaçınmak için’ diyorlar. Oysa noterde yapılmayan taşınmaz vaadi satış sözleşmesi geçerli değildir. Size çok kısıtlı istisnalar dışında taşınmazın devri hakkını doğurmaz. Bir istisnası var; taşınmaz bana adi bir şekilde satıldı. Ben orada yaşamaya başladım. Bu durumda tapunun bana verilmesi için dava açabiliyorum. Eğer noterde yapılan bir sözleşme yoksa, ev aldım ya da taşınmaz aldım’ sanıyorsunuz ama aldığınız hiçbir şey yoktur. Yaptığınız işlem geçersizdir. Siz yalnızca belgede ödediğiniz para belli ise onu talep edebilirsiniz. Ekonomik taleptir bu ve buna çok dikkat edilmesi gerekir. Noterde yapılmayan taşınmaza ait işlemler geçersizdir. Sadece ekonomik talepte bulunma hakkına sahip oluyorsunuz. Ama sizin amacınız çok farklıydı, amacınız bir ev almaktı. Yapılan işlemin noterde yapılıp, yapılmadığı önem arz ediyor. Çok çok büyük şirketler adi sözleşme yapıyorlar. Kağıda yazmış, imza atmış, kendi aralarında yapmışlar satışı” şeklinde konuştu.“KURALLARA UYULMUŞ OLSA MAKETTEN KONUT SATIN ALIP BİR TEK KİŞİ MAĞDUR OLMAZ”Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, 2014 yılında çıkan 652 sayılı Tüketici Kanunu’na dikkat çekerek, “Bu kurallara uyulmuş olsa maketten konut satın alıp bir tek kişi mağdur olmaz. Mümkün değil çünkü bu kanun 40. maddesi ve devamındaki maddelerde satışın nasıl yapılacağı, sözleşmenin nasıl olacağı ne şekilde teminata bağlanacağı açık açık yazıyor. Adi sözleşme yani noter veya tapu dışında yapılan ön ödemeli konut satışı yasak, kanuna aykırı. Bakanlığa ihbar edildiği takdirde ciddi para cezaları ve yaptırımlarla karşı karşıya kalırlar. Ayrıca kanuna aykırı sözleşmelerle tüketicinin mağduriyetine sebep olan müteahhit firmanın yetkilileri de dolandırıcılıktan yargılanabilirler” Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu“NE ÜZERİNE İPOTEK GELEBİLİR, NE DE HACİZ GELEBİLİR”Ağaoğlu, “Bir maket, bir proje ve bir de müteahhidin antetli kağıdı ile olmaz bu iş. Olması gereken şekli; notere gidilecek, düzenleme suretiyle yapılacak, tapuya verilmiş olan belediyeden onaylı inşaat projesinde hangi kattan, hangi daireyi aldığına dair noter belgesi işlenecek. Ondan sonra ne üzerine ipotek gelebilir, ne de haciz gelebilir. Çünkü o daire artık tüketicinindir. Tüketicinin bugün mağdur olmasının temelinde yatan sebep tüketici kanunun ön gördüğü şartların yerine getirilmeden sözleşmelerin yapılması. Burada biz tüketici örgütleri de sorumluyuz. Tüketicileri yeterince bilinçlendiremedik. Açık ve net söylüyorum bu şekilde satış yapmak yasak. Şirketin antetli kağıdıyla konut satışı olmaz. Bitmemiş konutların satışı mutlaka noterden yapılacak, noter harcı da kaldırıldı, engel değil veya tapuya gidilecek. Noterden yapıldıysa tapuya şerh düşüldüğünde artık o tüketici garantidedir. Konut satışları bu yöntemlerle yani hukuka aykırı şekilde yapılıyorsa mağdurlar yüz binlerle ifade edilecektir” şeklinde BİNİN ÜZERİNDE MAĞDUREsenyurt’ta bulunan bir projeden daire alan mağdurlar ise alacaklarına karşı çözüm arıyor. 5 binin üzerinde mağdurun bulunduğu projede yine adi sözleşme yapıldığı dikkat çekiyor. Mağdurların çok azı noter satışı yaptığını dile getiriyor. Sözleşmelerinin noter mi yoksa firma sözleşmesi olduğundan bile haberi olmayanlar bulunuyor. Mağdurlar sık sık tamamlanmamış inşaata giderek teslim edilmeyen evlerine bakıyorlar. Mağdurlar haklarını tek tek mahkemede ararken, sosyal medya üzerinde iletişim kurarak birlikte çözüm arıyor ve birbirlerine destek oluyorlar.“GEREĞİNDEN FAZLA İNŞAAT YAPTIK”İnşaat sektörünün yaşadığı dar boğazı anlatan İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Başkanı Nusret Suna, “Son 6 aya baktığımızda ülkemizde inşaat sektöründe bir durgunluk baş gösterdi. Bunun arkasından büyük firmaların konkordato ilan ettiğini görüyoruz. Ama iş bununla bitmiyor. Bunun yanında yüzlerce de bireysel inşaat firmaları, yap-sat müteahhitliği yapan firmalarda da kapanmalar var. Kamu işleri yapan müteahhit firmalarında işten çıkarmalar devam ediyor. İnşaatlar durmuş vaziyette. Dileriz ki bu durgunluk fazla uzun sürmez, kısa sürede bunu atlatırız’ diye düşünüyorum. Biz gereğinden fazla inşaat yaptık. Bu bir plan dahilinde değildi. En büyük sıkıntı bu” dedi.“İSTANBUL’UN KONUT SAYISININ YÜZDE 30-40’I İHTİYAÇTAN FAZLA”Suna, “İnşaat kalemlerimizden bazıları da ithal malzemelerden oluşur. Ülkemizde kendi ürettiğimiz demir yetersiz olduğu için ithal ediliyor ve inşaatların temel malzemesi bu. Döviz fiyatlarındaki aşırı dalgalanma inşaat maliyetlerini de etkiliyor. Vitrifiye malzemeleri, boya malzemeleri ithal ürünler. Bunların bütününe baktığımız zaman konut inşaatlarında malzemenin yüzde 30’u ithaldir. Bu yüzde 30’luk ithal malzemede dövize bağlı olduğu için yüzde 15-20 civarında maliyet artışı yaşandı” şeklinde Suna, Türkiye genelinde konut fazlası olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye geneline baktığımız zaman milyon mertebesinde ihtiyaçtan fazla konut var. İstanbul’a baktığımız zamanda da, İstanbul’un şu andaki konut sayısının yüzde 30-40’ı ihtiyaçtan fazla. Muazzam derecede satılığa çıkarılmış boş duran konut NEDİR?İcra ve İflas Kanunu’nun 285-309. maddeleri arasında düzenlenmiş olan konkordato, Şubat ayında TBMM’de kabul edilerek Mart’ta Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı “İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile yeni bir yapıya dönüştürüldü. Bu değişiklikle, bünyesinde pek çok sorunu barındıran iflasın ertelenmesi düzeni yerine konkordato düzeni getirildi. Konkordato uzun süredir var olmasına rağmen Şubat’ta yapılan değişiklikler ile daha pratik ve uygulanabilir hale getirildi. Konkordato aslında, finansal yapısı önemli ölçüde bozulan iyi niyetli ve dürüst borçlu işletmeler ile kooperatifleri korumayı amaçlayan bir düzenleme. Ancak, piyasadaki borç ödeme sıkıntısı firmaları ister istemez konkordatoya yönlendiriyor. Kendi kusuru olmaksızın mali durumu bozulmuş olan bir borçlunun alacaklıları ile yaptığı bir borç ödeme göre, borçlu kalan borçlarını bir plan dahilinde ödemeyi kabul ediyor. Borçlunun mevcut alacaklarının en az yüzde 50’sinin borçlarını karşılayacak durumda olması gerekiyor. Konkordato için İcra Hukuk Mahkemesi’ne yapılan başvuru, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin onayı ile geçerlilik kazanıyor. Onaylanmadığı sürece konkordato süreci başlamıyor. İlk olarak firmaya 3 aylık ön süre tanınıyor. Ardında bu süre bir yıla uzatılıyor. Ancak konkordato sürecinde borçlu alacaklılara ödeme yapamazsa iflas süreci Kenarlı / DHA
İnşaat sektöründe faaliyet gösteren, sektörde karşılaştığı maddi sorunları aşamayan firmalar iflas kararlarını açıkladı. İşte iflas eden firmalar 2021...İflas eden firmalar 2021!2021 yılı inşaat sektörünün önemli firmalarına iyi gelmedi. Pandemi sonrası gayrimenkul sektöründe yaşanan durgunlukla beraber, borçlarını ödemekte zorlanan 2 önemli firma iflas dalgalanmalar ve kurdaki artış gayrimenkul sektörünü zora soktu. Konut ve emlak sektöründe yaşanan olumsuz hava Garanti Koza'yı ve Neo Yapı'yı Garanti Koza2012 yılında lansmanını gerçekleştirdiği KozaPark projesiyle büyük yankı uyandıran Garanti Koza İnşaat iflas etti. 2015 yılında Esenyurt'ta inşa edileceği açıklanan KozaPark projesinden ev almak için konut satım sözleşmesi imzalayan ve sözleşme karşılığı para ödeyen binlerce kişi mağdur olduğunu dile getirdi. 2- Neo Yapıİnşaat sektöründen mimariye, statik dizayndan pazarlamaya kadar çok birimli bir yapıya sahip olan Neo Yapı Arazi Geliştirme İnşaat, sektörde yaşadığı maddi sorunları aşamayınca konkordato talebinde bulunmuştu. 2000 yılında kurulan Neo Yapı ile ilgili İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iflas kararı verildi. Kemerburgaz, Göktürk ve Bolluca'da 200 bin metrekareyi aşkın konut, villa ve iş yeri ile birçok projeyi hayata geçiren şirket iflas etti. Konkordato isteyen firmalar 2021!Nuran AYDIN/
Son dönemde konkordato ilan eden şirket sayısı hızla artarken uygulamanın amacının dışına çıkıp çıkmadığı tartışılmaya başlandı. AKP Ankara Milletvekili Barış Aydın, ekonomideki sıkıntıları bahane edip mali yükümlülüklerinden kaçmak amacıyla konkordato ilan edip fırsatçılık yapan firmalar hakkında önlem alınacağını bildirdi. Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, "Konkordato tefecileri…" başlıklı yazısında konuyu ele aldı. İşte Sarıkaya'nın yazısı Konkordato tefecileri… Ekonomik krizle birlikte şirketler ardı ardına konkordato istemeye başlayınca anlam verememiştim. Ekonomik kırılganlıkları yüksek şirket sayısının bu denli fazla olmasına anlam verememiştim. İş adamı bir tanıdığım dün isyan eden, biraz da ciğeri yanmış ses tonuyla arayıp başından geçenleri anlattığında farkına vardım… Sohbetine, “A kişisini ve onun B şirketini biliyorsun değil mi?” diye başladı. “A…” kişisinin adını bildiğimi, ancak “B” diye bir şirketi olduğunu kendisinden duyduğumu belirttim. O ana kadar baskıladığı öfke kopuşu da o andan itibaren geldi “A isimli bu şahsın olması nedeniyle bir süredir B şirketine mal veriyorduk. Nasıl olsa kocaman A kişisiydi. Bugün mahkemeden kağıt geldi, bu kişi B şirketi hakkında konkordato kararı aldırmış…” Mahkeme kağıdında, B şirketinden olan alacağının nasıl bir planla ödeneceğinin yazdığını da belirtti. Sesi titredi, bildiği ne kadar küfür varsa her bir cümlenin başına koyup devam etti “Bana diyor ki, 9 ayı ödemesiz, 19 taksitle sana olan borcunu ödeyecek…’ Böyle bir yapılandırma mı olur? Bu kadar sürede bana ödeyeceği yerde bankaya aylık vadeyle verse, benim paramdan kazandığı faizle benim taksiti öder…” İTİRAZ DAHA KÖTÜ Neden itiraz etmediğini sordum… “Etsem durum daha kötü…” deyip o süreci de anlattı “Ben itiraz edersem konkordato olmuyormuş; her gün benim gibi B şirketinden alacağı olanların avukatları arıyor. Hepsi de Senin adına alacağını takip ederiz’ diyor. Eğer konkordato olmazsa bu kez iflasa gidermiş; O zaman alacağını da yıllar boyu alamazsın’ diye beni iknaya zorluyor… Konkordatoyu kabul ettim. Şimdi bir mühlet belirlemişler, o sürede bir komiser görev alıp borç yapılanmasını gözetecekmiş…” Sözünü ettiği A…’ kişisinin varlıklı aile olduğunu, başka şirketlerinin de bulunduğunu anımsattım. “Bırak ailesini, adamın öteki şirketleri işine devam ediyor, kârına kâr katıyor, para basıyor…” dedi. Eğer öteki şirket aynı kişiye ait ise neden ondan alıp, diğerinin borcunu ödemediğini sordum. Sesi tekrar yükseldi “Kanun, patronu aynı da olsa şirketlerin tüzel kişilikleri nedeniyle birinin borcunun diğerini ırgalamadığını söylüyor da ondan…” Mahkemeye itirazda bulunmasını önerdim… “Bana, Kanun yolu kapalı' diyorlar, önerdikleri planı ya kabul ya da reddedecekmişim; başka bir itiraz yolum yokmuş” karşılığını verdi. GEÇİMİN YOLU OLMUŞ Telefonu kapatıp internette küçük bir gezintiye çıkınca gördüm ki konkordato isteyen sayısı pıtrak gibi patlamış. İçlerinden, dövizdeki artışa bağlı olarak ödeme güçlüğü nedeniyle zora girip, borçlarını yeniden yapılandırarak bu girdaptan çıkmak isteyen dürüst tüccarların olduğundan eminim. Ancak tanıdığım iş adamının örneğinde olduğu gibi, diğer şirketleri para basarken, borçları topladığı şirketi batık gösterenlerin sayısı da az olmasa gerek. İşin boyutunu anlamak için ticaret hukuku alanındaki çalışmaları ile bilinen Avukat Murat Keçeciler’i aradığımda gördüm ki o da dertli. Murat Keçeciler, “Konkordato şirketlerin diğerinin üzerinden geçim yolu, kapısı haline geldi” deyip devam etti “Ödeme gücü olan da konkordatoya gidiyor, ödeyeceğini vadeye yayıp kâr ediyor. Tam anlamıyla yargı eliyle tefeciliğe dönüşmeye başladı, tehlikeli yöne hızla yol alıyor.” KOMİSER KURSU DA PATLAMIŞ İşin bir de hukuki yönünü anlamak istedim. İcra İflas Hukuku’nu iyi bilen akademisyenlerden biri olan, TOBB ETÜ Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Kudret Aslan’ı aradım. Meğer, Dr. Aslan da bir süredir katıldığı sempozyum ve panellerde, işin sorumlularına konkordato selinin iktisadi hayatı nasıl kaosa sürükleyeceğini anlatıyormuş… Bu aşamada bir ironiye dikkat çekti “Son dönem konkordato komiserliği kurslarında patlama olduğunu biliyor musunuz?” Aktardığına göre konkordato talebi artınca, mahkemeler bu şirketlere atayacağı konkordato komiseri bulmakta zorlanmaya başlamış. Bu da konkordato komiserliği kurslarına talebi yükseltmiş. Yapacakları iş de kazançlı ve önemli. Üç aydan az olmamak üzere iflas anlaşması isteyen konkordato şirketin, mahkemeye sunduğu ödeme planın uygun olup olmadığına bakmak, eğer uygun ise bunun gerçekleşmesi sağlamak. Yani, büyük bir şirkette bir süreliğine de olsa kayyum benzeri patronluk yapacaklar. MAHKEMENİN YETKİSİ Dr. Aslan ödeme gücü olmakla birlikte, bazı kişilerin vadesi geldiği halde borcunu ödememek için hile ile mahkemeye başvurarak konkordato ilanı aldığını belitti. Mahkemelerin konkordato başvurularında, “Sadece belgelerin tam olup olmadığına baktığını, 3 aylık geçici mühlet ile geçici komiser ataması yapmaktan öteye yetkisinin olmadığını” vurguladı. Mahkemenin “Geçici mühletle aldığı karara karşı kanun yolunun kapalı olduğunu, İstinaf Mahkemesi’ne itirazda bulunamayacağını” söyledi. “Ancak atanan geçici komiser, konkordato talebinde bulunan kişinin sunduğu ödeme planının başarıya ulaşıp ulaşamayacağına karar verebilir” deyip ekledi “Komiser eğer başarıya ulaşmama ihtimalini görür veya hileli yolla bu yöne gittiğini tespit ederse, mahkemeden konkordatoyu kaldırmasını isteyebilir… Eğer alacaklılar, komiserin de farklı davrandığını sezerse Ticaret Mahkemesi’ne şikayet yoluyla başvurabilir…” İFLAS ERTELEMEYE DÖNER Dr. Aslan, kötü amaçla kullanıldığı için yürürlükten kaldırılan İflas Erteleme Kanunu’nu anımsatıp noktayı koydu “Korkarım ki konkordatonun akıbeti de iflas erteleme gibi olacak…” Haksız da değil… Anadolu’nun özünden tacire yüklenen Ahilik kültürünü anımsatıp, Yaşar Kemal’in şu cümlesiyle tamamlayayım “Bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir…”
konkordato ilan eden firmalar aydın