🎎 Biyolojiye Katkısı Olan Türk Bilim Adamları

TarihtekiEn Ünlü 10 Matematikçi, Ünlü Matematikçi Bilim Adamları. Matematik neredeyse bütün bilim insanlarınca “Evrensel Dil” olarak anılır. Bilgi üretimi çağı dediğimiz şu noktaya ulaşıncaya dek yararlandığımız bilimler içerisinde matematikteki gelişmelerin katkı payı en büyüktür çünkü hemen her türden Soru: Günümüz medeniyetinin oluşmasına katkısı olan Türk-İslam bilim insanlarından bildiklerinizi söyleyiniz. Cevap: Günümüzde robotların mucidi olan el-Cezeriyi, Harezmi’yi, Ali Kuşçuyu biliyorum. Günümüzde ulaşılan bilim ve medeniyet seviyesine birçok milletin katkısı vardır. edilmiúve haklarında makaleler yazılmıú olan bilim kadınları çalıúmaya dâhil edilmiútir. II. KADININ BĠLĠMDEKĠ VARLIĞINA GENEL BAKIġ Kadının bilimle olan iliúkisinin felsefî temelleri incelendiğinde, tarih boyunca kadın-bilim iliúkisini engelleyen pek çok faktör olduğu gözlemlenmektedir. Bilim tarihinin en önemli 10 kimyageri Bilimin temelini oluşturan parçalardan biri olarak kimya, 1500'lü yıllardan itibaren önemli gelişmeler göstermeye başladı ve günümüzde en üst seviyeye ulaştı. Çalışmalarıyla bilimin ve medeniyetin gelişimine önemli katkıları olan kimyagerler bu listemizde. yönünü şöyle açıklar: "Trigonometriyi ilk defa müstakil bir bilim olarak ele alan Nasirüddin Tûsî'dir. Bu bilgin, trigonometriyi astronomiye bağlı olarak inceliyordu. Eseri, iki yüz yıl boyunca rakipsiz kaldı. 13. yüzyılın ortalarında başlayan Çin trigonometrisinin de İslâm menşeli olması muhtemeldir." Tûsî, bu Günümüzmedeniyetinin oluşmasına katkısı olan Türk-İslam bilim insanlarından bildiklerinizi söyleyiniz. konusu ile ilgili kısaca bir yazı örneği ; Cevap : Harezmî : Matematik alandın da çalışmalar yaparak matematiğin temellerini atmıştır. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ’NDE BİLİM ADAMLARI KAYISIDAN ROKET YAKITI ÜRETMEYİ BAŞARDI. Teknoloji. 17.11.2021 12:43. A +. A -. İnönü Üniversitesi’nde bilim adamları kayısıdan roket yakıtı üretmeyi başardı. Proje hayata geçirildiğinde 1 liralık kayısı atığından 200 dolarlık roket yakıtı üretilecek. Kayısının TürkBilim Adamları Kimlerdir ve Buluşları Nelerdir. Türk Bilim Adamları ve Buluşları Nelerdir. Ahmed Bin Musa : ( 10 yüzyıl ) Sistem mühendisliğinin Öncüsü Astronom ve Mekanikçi. Akşemseddin : ( 1389 – 1459 ) Pasteur önce Mikrobu bulan ilk bilim adamı İstanbulun fethinin manevi babasıdır Fatih sultan Mehmet’ in 11. Yüzyıla damgasını vurmuş büyük Türk bilgini olan Biruni Batı Harezm’in başkenti Kas’ da 978 yılında doğmuş ve 1048 yılında Gazne’ de ölmüştür. Güneşin ve gezegenlerin eğimleri üzerinde durmuştur. Dünya ekseninin eğikliğini 23º 27′ bularak gerçek değerine (23º 26,7′) çok yakın bir sayı bulmuştur. Francis Crick (1916-2004) İngiltere’de doğmuştur. Fizik, moleküler biyoloji ve nöroloji uzmanıdır. 1953’te James Watson ve Maurice Wilkins ile beraber DNA molekülünün yapısını keşfederek 1962 yılında Fizyoloji/Tıp Nobel ödülünü almıştır. Günümüzde DNA molekülünün yapısı, Watson-Crick modeli olarak bilinmektedir. Kentin iktisadına katkısı yüksek olan kayısı sofralarda çeşitliği ile ağızları tatlandırırken, son periyotta sanayi bölümünde de kıymetli ham unsurlar ortasında yer alıyor. Malatyalı bilim insanları, kayısının yapısını inceleyerek ham unsuru kayısı olan roket yakıtı üretmeyi başardı. Cevap: Ünlü Bilim Adamları,Hayatları Ve Yaptığı Çalışmalar. SIR ISSAC NEWTON. Newton (1642 - 1727), tarihin yetiştirdiği en büyük bilim adamlarından biridir ve matematik, astronomi ve fizik alanlarındaki buluşları göz kamaştırıcı niteliktedir; klasik fizik onunla doruğa erişmiştir. Bilime yaptığı temel katkılar jIvxR. Türklerin Bilime Katkıları 10. yüzyıldan itibaren topluluklar halinde Müslüman olan Türkler, dini ilimlerde ve diğer bilim dallarında birçok âlim yetiştirdiler. Ünleri dünyaya yayılan bu bilginler, bilimlerin gelişmesine ve yayılmasına katkıda bulunmuştur. Türk devletleri olan Karahanlılar, Tolunoğulları, Selçuklular ve Osmanlı Devleti, İslam medeniyetinin gelişmesini ve zenginleşmesini sağlamıştır. Kur’an’ın “Oku” ayetiyle Müslümanlar, ilme önem vermiştir. Müslüman Türkler kurdukları medreselerle hem dini ilimlere hem de diğer bilim dallarına talebeler yetiştirmiştir. Semerkant, Taşkent, Buhara ve İstanbul gibi şehirler birer bilim şehri olmuştur. Bu ilim şehirlerinde yetişen bilim adamları mükemmel eserler ortaya koymuş ve bütün dünya bu eserlerden yararlanmıştır. Müslüman Türk bilim insanları tıp, matematik, astronomi, fizik ve coğrafya gibi bilim alanlarında yaptıkları çalışmalarla önderlik etmişlerdir. Bu bilginlerden bir kısmı şunlardır 810 yılında Özbekistan’ın Buhara şehrinde doğdu. 869 yılında Semerkant’ta vefat etti. Adını doğduğu şehirden almıştır. fazla hadis-i şerifi ezbere bilen Buharî’nin “Sahih-i Buhari” isimli hadis kitabı Müslümanlar için Kur’an’dan sonra gelen ikinci bir kaynak olarak kabul edilmiştir. Bu eser Hz. Peygamberimizin hadislerinden oluşmaktadır. 873 yılında Türkistan’ın Farab kentinde doğdu. 950 yılında Şam’da vefat etti. Genç yaşlarında Bağdat’a gelip burada eğitim aldı. Felsefe alanında çalışmalar yaptı. İslam felsefesinin kurucusu olarak kabul edilen Farabi’yi batılılar, Aristo’dan sonra gelen ikinci en büyük felsefeci olarak kabul etmiştir. Kanun adlı müzik aletini icat eden Farabi musikiyle ilgilenmiş ardından “Kitabu’l-Musiki” ve “Erdemli Şehir” adlı iki önemli eser bırakmıştır. 980 yılında Özbekistan’ın Afşana kasabasında doğdu. 1037 yılında Hemedan’da vefat etti. Ardından 150 den fazla eser bıraktı. Tıp ve felsefe alanında çalışmalar yaptı. Tıp alanında yaptığı çalışmaları “Kanun” adlı eserde topladı. Bu eser dünyaca ünlendi ve Batı’daki birçok tıp fakültesinde ders kitabı olarak okutuldu. Eserleri Latinceye ve Almancaya çevrildi, kimya ve felsefe alanında Avrupa’ya yön verdi. 973 yılında Harezm’de doğdu. 1051 senesinde Gazne’de vefat etti. Geometri, coğrafya, astronomi, matematik, fizik, tarih ve eczacılık hakkında 100’den fazla eser yazmıştır. Yaşadığı döneme “Biruni Asrı” denmiştir. Batılı bilim adamları, onun astronomi alanında yazdığı eserlerden faydalanmıştır. Biruni 113’ten fazla eser yazmıştır. 780 yılında Özbekistan ın Hive şehrinde doğdu. 850 yılında Bağdat’ta vefat etti. Matematik, astronomi ve coğrafya alanında değerli çalışmalar yaptı ve çok sayıda eser yazdı. Dünyaya matematik alanında kendini kabul ettirdi. Cebirin kurucusu olan Harezmi’nin iki önemli matematik kitabı vardır. Bunlar “Cebir” ve “Hint Hesabı” adlı kitaplardır. Bu kitaplar 12. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Batı üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulmuştur. Batılılar, ilk olarak on tabanlı sayı sistemini “Cebir” kitabıyla öğrenmiştir. 1075yılındaTürkme-nistan’ın Zemahşer kasabasında doğdu, 1143 yılında bu şehirde vefat etti. Büyük bir dilci, edebiyatçı, kelamcı ve tefsirci olan Zemahşeri Buhara’da eğitim aldı. Uzun süre Mekke’de kalıp burada Arap dilinin inceliklerini öğrendi. Eserlerinin çoğunu burada yazan Zemahşeri’nin elli civarında eseri olduğu belirtilmektedir. Bunlar içinde en tanınmış olanı “el-Keşşaf” adlı tefsir kitabıdır. 1395 yılında Semerkant’ta doğdu. 1449 yılında vefat etti. Uluğ Bey 1446’da hükümdar oldu. Sarayını bilim adamlarının hizmetine açtı ve burada bilimsel çalışmaların yapılmasını sağladı. Matematikçi, astronom, tarihçi ve şair olan, Kendisini ilme adayan Uluğ Bey, Semerkant’ta bir medrese, bir de rasathane yaptırdı. O, astronomi alanında eserler yazmış, “Zic-i Uluğ Bey” adıyla tanınan bu eserler günümüze kadar ulaşmıştır. Bu eserler Batıda farklı dillere çevrilmiştir. 1474 yılında Semerkant’ta doğdu, 1525 yılında İstanbul’da vefat etti. Türk-İslam Dünyası Astronomi ve matematik âlimleri arasında, ortaya koyduğu eserleriyle haklı bir üne sahiptir. Semerkant’ta Uluğ Bey Rasathanesinde çalışmış, Fatih Sultan Mehmet’in daveti üzerine İstanbul’a gelmiştir. Burada İstanbul Rasathanesinin kuruluşuna yardımcı olmuş ve Ayasofya Medresesinde astronomi ve matematik dersleri vermiştir. 1510 yılında Isparta’da doğmuş ve 1571 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. İlk eğitimini doğduğu yer olan Isparta’da yaptıktan sonra İstanbul’a gitmiş ve burada eğitimini devam ettirmiştir. Din bilimleri, matematik ve astronomiyle ilgili çalışmalar yapmıştır. Ahlakla ilgili “Ahlak-ı Alâi” adında meşhur olmuş eseri vardır. O, bu eserinde kişi ve aile ahlakı üzerinde durmuş, çocuk eğitimini anlatmış ve genel ahlak kurallarını ele almıştır. Bu eser batı dillerine çevrilmiştir. kaynaknkfu Etiketlerbilim adamları, bilime katkıları, çalışmaları, türk, Türk bilim adamlarının bilime katkıları nelerdir? Bilime katkısı olan şahsiyetler ve çalışmaları hakkında bilgi., Türklerin, Türklerin Bilime Katkıları 0 Haritacılığın gelişmesinde Türk ve Yabancı bilim adamları önemli katkılarda bulunmuşlardır. Türk bilim insanları haritalar ile ilgilenerek dünyada ilklere imza atmışlardır. Kaşgarlı Mahmud Divanü Lügat-it-Türk eserinde 1416 yılında İbrahim katibi adında harita çizmiştir. İbrahim Mürsel Türk denizcisi uzun yıllar boyunca Akdeniz’de yelken açmıştır. Uzun yıllar boyunca edindiği tecrübe sayesinde Akdeniz haritasını çizmiştir. 1460 yılında Güney Avrupa haritasını çizecek kadar bilgi sahibi olmuştu. Masallar ve Ülkeler adlı yapıtında birbirlerinden farklı dünya üzerinde 20 yerin haritası bulunmuştur. Piri Reis Şüphesiz haritacılık konusunda tüm dünyaya rehberlik etmiştir. Çizdiği dünya haritası bugünkü gerçek haritayla neredeyse eşleşmiştir. 1567 yılında dokuz ceylan derisi üzerine çizdiği haritalar bugün Topkapı Müzesi’nde sergilenmektedir. Matrakçı Nasuh Haritaları minyatür halinde gösteren ilk ressam olmuştur. 16. yüzyıla ait Anadolu haritasını minyatür üzerinde çizmiştir. Şeydi Ali Reis Yeryüzünün yuvarlak olduğunu ve dağların engel teşkil etmediği saptamalarda bulunmuştur. Ali Macar Reis 16. yüzyıllarda Osmanlı denizcilerinden olup yedi haritadan oluşan atlası çizmiştir. Atlasta bulunan haritalar Karadeniz, Doğu Akdeniz ve Ege Haritası, İtalya Haritası, Batı Akdeniz, İber Yarım Adası, İngiliz Adaları, Atlantik Kıyıları, çizerek katkıda bulunmuştur. Mehmet Aşık Türk denizcilerden olan Mehmet Aşık 1555 yılında dünyaya gelmiştir. Dünya görünümlü Menazır-ül Avalim adlı haritasını 1595 yılında çizmiştir. 1590 yılında çizdiği Akdeniz haritası bugün Venedik’te Correr Müzesi’nde bulunmaktadır. Katip Çelebi Girit seferine katılarak harita çizimini öğrenmiştir. Önemli dünya haritası olan Cihannüma haritasını çizmiştir. Cihannüma, Keşf-üz-Zunun eserleri olarak ikisi bir çok kişiye sunulmuştur. Kozmoğrafya adındaki kitabını yayınlamıştır. Evliya Çelebi Dünyada bir çok ülke ve şehir gezdi. Sayısız savaşlara katılarak dünyaca ünlü gezgin olmuştur. 6000 sayfalı 10 cilt halinde haritacılığa katkıları olmuştur. Gezdiği yerleri harita haline dökmesi sonucunda abartılı anlatımları eserlerine gölge düşürmüştür. Başa dön tuşu misafir - 6 yıl önce Tarihte tıp alanında çalışma yapmış ünlü Türk bilim adamları [İbn-i Sina] Avicenna Anatomik çalışmalar yapan Müslüman,Türk bilim adamlarının başında gelir. Daha çok küçük yaşta edebiyat, matematik, geometri,müzik, fizik, doğa bilimleri, felsefe ve mantık öğrenen İbn-i Sina sadece Doğu'da değil Batı'da da ünlenmiştir. En ünlü eseri olan El-Kanun fi't-Tıb, 12. yüzyılda Latince'ye çevrilerek Avrupa üniversitelerinde 19. yüzyıla kadar temel ders kitabı olarak kabul edilmiş, okutulmuş ve Avrupa’da bu kitap "Tıbbın İncil'i" olarak ün yapmıştır. Bundan başka felsefe ve doğa bilimleri üzerine yüzden fazla eser vermiştir. El-Kanun'da söz edilen tıbbi bilgilerin büyük bir bölümü bugün dahi geçerliliğini korumaktadır. [Akşemsettin] Hacı Bayram Veli’nin talebesi ve Fatih Sultan Mehmet’in hocalarındandır. Pastör’den asırlar evvel; yaklaşık 400 sene önce hastalığa sebep olan mikropları ve karantinanın mantığını anlatır. Hatta o yıllarda “seretan” adıyla bilinen kanseri teşhis etmiştir. [Farabi] Farabi'nin, tıp, mantık, felsefe ve hatta müzik alanında birçok yapıtı vardır. Tıp alanında çalışmalar yapan Farabi, bu konuda çeşitli ilaçlarla ilgili eser yazdı. Farabi, gerek insan fizyolojisi ve anatomisi, gerek nöroloj ve biyoloji, gerekse psikoloji gibi konularda çeşitli çalışmalar yapmış ve eserler kaleme almıştır. [Ali bin Abbas] 10. yüzyılda yaşamıştır ve ilk kanser ameliyatını gerçekleştirmiştir. Tıp üzerine yazdığı Kitab Kamilü-s Sina adlı eseriyle bilinir, bu eser daha sonra 980 yılında tamamlanan The Complete Art of Medicine olarak bin Abbas bu eserini Emir'e ithaf etmiş ve bu eser daha sonra Kitab el-MalikiRoyal Book veya Latince Liber Regalis ya da Regalis Dispositioolarak adlandırılmıştır. Bir başka eseri ise Kitab el-Maliki'dir. Bu eserin ilk on bölümü teorik ikinci on bölümü uygulamalı tıp olarak anlatılan 20 bölüme birkaçı diyetisyenlik ve tıbbi malzemeler,kılcal damarların temel fikirleri,ilginç tıp rasatları ve doğum boyunca meydana gelen rahim hareketlerinin açıklamasından oluşur.örneğin;çocuk rahim dışına kendiliğinden çıkmaz, rahim hareketleriyle Hipokrat'ın Doğum Olayı tezini çürütmüştür.. Bu kitap Avrupa'da Constantinus Africanus tarafından Liber pantegni olarak 1087 yılında Latice'ye pantegni'nin tamamlanması ve daha iyi tercümesinin yapılması ise 1127 yılında Antakyalı Stephen tarafından yapıldı ve bu kitap daha sonra 1492 ve 1523 yıllarında Venedik'te basıldı. Nöroloji ve psikoloji alanlarında da çalışmalar yapmış olan Ali Bin Abbas, Kitab el-Maliki adlı eserinde beynin nöroanatomisi,nörobiyolojisi,nöropsikolojisini tanımlamış ve çeşitli akli bozuklukları,uyku hastalıklarını,amnezihafıza kaybıyi,hipokondriyayı,koma hali,sıcak ve soğuk menenjitleri,aşk hastalıklarını,sarayı ve kısmi felç gibi sağlık sorunlarını tanımlamıştır. [El-Razi] Cerrahide dikiş malzemesi olarak ilk kez hayvan bağırsağını kullanır; tıp biliminde deney ve gözlemin çok önemli olduğundan bahseder. [Şerafeddin Sabuncuoğlu] Fatih Sultan Mehmet döneminin ünlü doktoru ve tıp bilginidir. Mücerrebname' adlı eserinde, kendi deney ve gözlemlerine yer vermiştir. Asıl çalışma alanı cerrahlık ve deneysel fizyolojidir. Cerrahiyatü'l-Haniye' eserinde, cerrahlıkla ilgili çalışmalarına yer vermiş ve yaptığı cerrahi müdahaleleri resimlerle tasvir etmiştir. [Ali MunşiBursalı Ali Münşi] Tıp bilimine yaptığı en önemli katkılardan biri Kınakına' hakkındaki çalışmasıdır. Burada bu ağacın kabuklarının humma, sıtma gibi hastalıklara iyi gelmesi ile ilgili gözlemlerine yer vermiştir. [Ali bin İsa] Üç ciltlik göz hastalıkları üzerine yazdığı “Tezkiretü'l-Kehhalin fi'l-Ayn ve Emraziha” isimli eserinin birinci cildi tamamen göz anatomisine ayrılmış olup çok değerli bilgiler mevcuttur. Bu eser daha sonraları Latince'ye ve Almanca'ya çevrilmiştir. [İbnü'n Nefis] insan organizması üzerinde etkili olan faktörleri araştırdı. Tıbbî tedaviden çok, hastalıkların ana sebepleri üzerinde durdu. Tıpta hastalıkların sebepleri üzerinde ilmî çalışmalar yapan ve eserler veren ilk âlimdir. Kalp ve akciğerler arasındaki bağlantıları ve atar damarların temiz kan, toplar damarların kirli kan taşıdığını, kanın akciğerlerde temizlendiğini, kalbe dönen temiz kanın beyne ve vücudun diğer organlarına aort tarafından taşındığını göstermiştir. [Şanizade Mehmed Ataullah] İstanbul'da hem mühendislik hemde tıp tahsilinde bulunmuştur. Her iki alanda da pek çok eser yazmıştır. Tıp konusundaki en önemli kitabı, "Hamse-i Şanizade" dir. Beş ciltten oluşan bu eser; anatomi, fizyoloji, hastalıklar, ilaçlar ve cerrahi konuları hakkında bilgi vermektedir. zeynep - 3 yıl önce teşekkürler çok yardımı dokundu. emeğinize sağlık zeynep - 3 yıl önce teşekkürler çok yardımı dokundu. emeğinize sağlık.. Yakın tarihimizde yaşamış, hala hayatta olan çok sayıda Türk bilim insanı var. Hepsinin ortak yönü, bu topraklardan yetişip, yaptıkları çalışmalarla bilime yön veren insanlar olmalarıdır. Peki kim olduklarını, ne yaptıklarını biliyor muyuz? Küresel eğitim standartlarına göre, ülkemiz nüfusuna oranla çok az gencimiz bilim insanı oluyor. Gelişmiş ülkelerin, dünyanın neresinde olursa olsun bu beyinleri avladıklarını biliyoruz. Türkiye’de yetişmiş bir genç, belirli bir noktadan sonra yurt dışına çıkmaya mecbur kalabiliyor. Eminiz ki insanlığın gelişimi için ter döken bu insanların çok önemli bir kısmı, ülkemizden ayrılmak istemezdi. Bilimsel gelişmeleri takip etmek için illaki bilime ilgi duymak gerekmiyor. Bu aslında her vatandaşın görevi. Peki biz Türk bilim insanlarının ne üzerine çalıştıklarını, nasıl başarıya ulaştıklarını, insanlığa ne gibi katkılar sunduklarını biliyor muyuz? Onları ne kadar tanırsak, çalışmak için o kadar çok ilham kaynağımız olur. Listemizde yer alan Türk bilim insanlarının bir kısmını duymuş olabilirsiniz, ancak emin olun ki duymadıklarınız da var. Astrofizikçi Feryal Özel Günümüz astronomi dünyasının en ileri gelen bilim insanlarından olan Feryal Özel, başarılarla dolu bir kariyere sahip. Annesi ve babası bir doktor olan Özel, Üsküdar Amerikan Lisesi'ni tamaladıktan sonra Columbia Üniversitesi Uygulamalı Matematik ve Fizik bölümünden ikincilikle mezun Niels Bohr Enstitüsü’nde yüksek lisans, Harvard Üniversitesi’nde de teziyle büyük yankı uyandıran doktora eğitimini tamamladı. NASA’da araştırmacı olarak görev yaptıktan sonra Arizona Üniversitesi’nde astrofizik dersleri veren Özel, 2013 yılında Amerikan Astrofizik Derneği tarafından en başarılı astrofizikçilere verilen Maria Goeppert ödülünün de sahibi. Kendisi Türk Bilim Akademisi’nin de üyeleri arasında bulunuyor. Moleküler Biyolog Aziz Sancar Eğitim konusunda imkansızlıklarla boğuşup, göğsümüzü kabartan başarılara ulaşarak örnek teşkil eden Aziz Sancar, Mardin’in Savur ilçesinde dünyaya geldi. Muhtemelen Nobel Kimya Ödülü’nü alana dek çoğu vatandaşımız adını duymamıştı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra Sancar, moleküler biyolojiye yöneldi. Teksas ve Yale üniversitelerinde tezleriyle gündem yarattı. DNA onarımı, biyolojik saat, kanser tedavisi gibi konular üzerine 288 bilimsel makale ve 33 kitap yayınladı. Hasar gören DNA’ların hücreler tarafından nasıl yenilendiklerini haritalandıran çalışmasıyla 2015 yılında Nobel Ödülü’ne layık görüldü. Matematikçi Cahit Arf 10 TL’lik banknotlarımızın arkasında resmi bulunan Ordinaryus Prof. Dr. Cahit Arf, matematik alanındaki çalışmalarıyla biliniyor. Bilim dünyasında Arf Sabiti, Arf Halkaları ya da Arf Sarmalları olarak bilinen matematiksel buluşun sahibi. Alman matematikçi Helmut Hesse ile birlikte Hesse-Arf Kuramını geliştirdi. 1997 yılında, 87 yıllık ömrüne çok şey sığdıran Cahit Arf, ağır bir kalp rahatsızlığı sonucunda yaşama gözlerini yumdu. Tarihçi Afet İnan Atatürk’ün manevi kızı olan Afet İnan, genç cumhuriyetin yetiştirdiği en iyi sosyal bilimcilerdendir. Bursa Kız Öğretmen Okulu’nu tamamladıktan sonra henüz 17 yaşındayken öğretmenlik yapmaya başlayan İnan, Atatürk tarafından keşfedildikten sonra dil eğitimi almak için yurt dışına gönderildi. Aldığı eğitimle ülkenin en iyi tarihçilerinden birisi olan Afet İnan, Türkiye’ye döndüğünde Türk Tarih Kurumu'nun kuruluşu ve açılışında büyük rol üstlendi. Aynı zamanda öğretmenlik yapmaya da devam eden ve akademik eğitimini ilerletip 1950 yılında tarih profesörü olan Afet İnan, 1985 yılında aramızdan ayrıldı. Afet Hoca bir yerden tanıdık geldi mi? Dermatolog Hulusi Behçet Uz Çalışmalarıyla “Tıp Bilgini” olarak ünlenen Hulusi Behçet, Atatürk’ün arkadaşlarından olan Ahmet Behçet’in oğluydu. Eğitimini, babasının görev için gittiği Beyrut’ta almaya başladı. Sonrasında Askeri Tıbbiye’den mezun olana dek doktor olmak için çalıştı. Gülhane Askeri Hastanesi’nde eğitimine devam etti. I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda, Edirne, Eskişehir ve Kırklareli’ndeki hastanelerde dermatolog olarak çalıştı. 1933 yılına kadar kendisini Avrupa’da geliştirip, öğrendiklerini Türkiye’de uygulamaya başlayan Uz, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri Hastalıkları ve Frengi kliniğini kurdu. Akademik hayatına devam eden Uz, profesör ünvanını alan ilk Türk akademisyen oldu. Tıp dünyasında Hipokrat’tan bu yana kesin olarak tanımlanamayan bir hastalığın üzerine çalıştı. Bugün o hastalık Behçet hastalığı, Tristymtom Behçet adıyla anılıyor. Sümerolog Tarihçi Muazzez İlmiye Çığ İnsanlık tarihinin en gizemli toplumlarından olan Sümerler hakkında dünyaca bilinen çalışmalara imza atan Muazzez İlmiye Çığ, Sümer, Akad ve Hitit dilleri üzerine bir uzmandı. Aynı toplumların dillerine, kültürlerine ve inançlarına yönelik 13’ten fazla kitabı var. Çığ, özellikle Tarih Sümerle Başlar kitabıyla büyük yankı uyandırdı. Kendisi bugün 104 yaşında olan ölümsüz bir çınar. Sosyolog Şerif Mardin Bilimin sadece sayılardan ibaret olmadığını kanıtlayan Türk bilim insanlarından Şerif Mardin, toplum bilimi alanındaki çalışmalarda Türkiye’ye pek çok kavram kazandırdı. Galatasaray Lisesi’nin ardından Stanford Üniversitesi Siyasal Bilimler Bölümünü bitirdi. Aynı üniversitede Osmanlı tarihi üzerine yaptığı çalışmalara adından söz ettirdi. 1954 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’ne dönerek, tecrübelerini burada kullanmaya başladı. Kısa süreli siyasi kariyerinin ardından Boğaziçi Üniversitesi İİBF Sosyoloji Bölümü’nü kurdu. 2007 yılında, hemen hemen herkesin duyduğu “mahalle baskısı” terimini ilk kez Şerif Mardin gündeme getirdi. Bugün sosyal bilimlerin Türkiye’de bilimsel olarak geldiği noktada, Mardin’in katkıları yadsınamaz. Fizik Mühendisi ve Mucit Canan Dağdeviren Yeni nesil Türk bilim insanları arasında yer alan Canan Dağdeviren, Harvard Üniversitesi Genç Akademi üyeliği bulunan ilk Türk. Giyilebilir teknoloji, esnek elektronik cihazlar ve yeni nesil devreler üzerine MIT Media Lab’da araştırmacı olarak görev yapan Dağdeviren, cilt kanserini tespit edebilen giyilebilir kalp çipini icat etti. Biyokimyager Naşide Gözde Durmuş Henüz 33 yaşında olan Durmuş, çocukken yaşadığı bir hastalığa karşı savaşmak için Standford Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Bölümü’nde araştırma görevlisi oldu. Hedefinde peşi sıra başarıya ulaşan genç bilim insanı, kanserin erken teşhis üzerine yaptığı çalışmalarla adını duyurdu. MIT Technology Review tarafından “tıpta ve biyolojide çığır açan lider” olarak tanımlandı. Tıp Doktoru Türkan Saylan Türkan Saylan, Türk tıp tarihinin en etkili doktorlarından ve araştırmacılarından birisidir. 1963 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde, Dermatoloji Bölümü Anabilim Dalı Başkanlığı'nı yaptı. 1976 yılında cüzzam araştırmalarına başladı, 1986'da artık uluslararası bir kimliğe bürünmüş araştırmacı olarak, Hindistan'da Ghandi Ödülü'ne layık görüldü. Kadınların eğitim hayatındaki yerini fazlasıyla önemseyen Saylan, bu konuda sosyal girişimlerde bulundu. 1989 yılında, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ni kurdu, uzun süre boyunca genel başkanlığını yürüttü. Türkan Saylan, 18 Mayıs 2009 yılında aramızdan ayrıldı. Fizikçi Mete Atatüre Cambridge Üniversitesi’nde kuantum fiziği üzerine çalışan Prof. Dr. Mete Atatüre, henüz 43 yaşında olmasına rağmen Stephen Hawking’in yetiştiği okulda bilime katkıda bulunuyor. Işık sesinin gürültüsünü ölçen, bu çalışmasını yaptığı ekibiyle birlikte tarihe geçen Atatüre, evrenin bir başka köşesinde, farklı bir yaşam formunu bulma ihtimalimizin çok yüksek olduğunu düşünüyor. Kimyager Oktay Sinanoğlu 2015 yılında aramızdan ayrılan Oktay Sinanoğlu, sadece kimya alanına ilişkin çalışmalarıyla değil, Türk diline yönelik düşünceleriyle de biliniyor. Babası İtalya’da başkonsolos olan Sinanoğlu, küçük yaşlarda Türkiye’ye dönüş yapıp eğitimine burada devam etti. 1955 yılında Kaliforniya’daki Berkeley Üniversitesi’nden mezun oldu. Sonraki yıl burs kazandığı MIT’de yüksek lisans yaptı. Yale Üniversitesi’nde kimya alanında profesörlük ünvanına kavuşan en genç bilim insanı hala Sinanoğlu’dur. Japonya ve Türkiye’de pek çok bilim kuruluşuna ve üniversiteye de danışmanlık yaptı. Türkçe’nin özgünleşmesi ve arındırılması için pek çok öneri çalışmasında da bulundu. Haberler > Bilim Tarihine Damga Vurmuş Birbirinden Değerli 17 Bilim Kadını - 1351 Bilim dünyasında kadınların erkeklere göre hep daha geri planda kaldığı konuşulur, tartışılır. Doğru mu, değil mi; bilmiyoruz. Bildiğimiz şey ise bilim dünyasına bol bol katkılarda bulunmuş bir çok bilim kadınının var olduğu. 1. Marie Curie 1867-1934 yılları arasında yaşayan Polonya asıllı kimyager ve fizikçi Curie, Madam Curie olarak da bilinir. Radyoaktivite üzerine yaptığı çalışmalarla iki farklı alanda Nobel Ödülü yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfeden Curie, bunun dışında toryumun radyoaktif özelliğini buldu ve radyum elementini ayrıştırdı. 1903 Nobel Fizik ödülü ve 1911 Nobel Kimya ödülü sahibi olmasının yanı sıra radyoloji biliminin de kurucusudur. Çalışmalarıyla bir çığır açan Curie, Nobel Ödülü'nü alan ilk kadın, bu ödülü iki kere alan ise ilk bilim insanı olmuştur. 2. Ada Lovelace 1815-1852 yılları arasında yaşamış İngiliz matematikçi ve yazardır. Esas olarak Charles Babbage'in erken dönem mekanik genel amaçlı bilgisayarı Analitik Motoru üzerindeki çalışmaları ile bilinir. Motor hakkındaki notları, bir makine tarafından işlenmek üzere yazılan ilk algoritmayı içerir. Bundan dolayı genel kanıya göre dünyanın ilk bilgisayar programcısı olduğu kabul edilir. 3. Jocelyn Bell Burnell 1943 yılında doğan Kuzey İrlandalı astrofizikçi, pulsarları keşfeden bilim insanı olarak tarihe geçti. Bunun yanı sıra büyük bir radyo teleskobunun yapılmasında emeği geçen Burnell, pulsarların düzenli olarak yaydığı radyo sinyalleri konusunda da araştırmalar yaptı. 4. Rachel Carson 1907-1964 yılları arasında yaşamış olan Amerikalı Rachel Carson, yayımladığı Sessiz Bahar isimli kitabı ile dünyada çevresel hareketi başlatan ve DDT adlı bir böcek ilacının zararlı olduğunu kanıtlayan çevre dostu bir bilim insanı. Rachel, DDT adı verilen maddeyi ölen kuşların yumurtasına bakarak keşfetmiştir. Carson, dünya genelinde çevre bilincini oluşturmuş ve dünyamızı zehirleyen bu tür kimyasal maddelerin kullanımına yasal olarak sınırlılık getirmiştir. 5. Grace Hopper 1906-1992 yılları arasında yaşamış olan Grace Murray Hopper Amerikalı bilgisayar bilimcisi ve ABD donanmasında rütbeli askerdir. Harvard Mark I bilgisayarının ilk programcılarından biri olan Hopper, bilgisayar programlama dilleri için ilk derleyiciyi geliştirdi. İlk modern programlama dillerinden biri olan COBOL'un da geliştiricilerindendi. Bilgisayar dilinde 'debugging' diye bilinen programı hatalardan temizleme konseptinin de ilk kullanıcılarındandı. Amerikan savaş gemisi USS Hopper DDG-70 adını kendisinden almıştır. 6. Elizabeth Blackburn 1948 yılında doğan Elizabeth Helen Blackburn moleküler biyoloji alanında çalışmalar yapmıştır. Kromozomların uç kısımlarında bulunan ve kromozomları koruyan telomer isimli yapılarla ilgili çalışmalarıyla bilinir. Telomer yapımında etkin telomeraz enziminin kaşifleri arasındadır. Bu çalışmalarından dolayı 2009 yılında Carol W. Greider ve Jack W. Szostak ile birlikte Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü kazanmıştır. Tıbbi etik üzerine de çalışmaları vardır. 7. Barbara McClintock 1902-1992 yılları arasında yaşamış olan Barbara McClintock 1983 yılı Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü sahibi olan Amerikalı bir bilim insanı. Dünyanın en önemli sitogenetikçilerinden biri olarak kabul edilen McClintock, 1927 yılında botanik dalında Cornell Üniversitesi'nden doktorasını almış ve burada mısır sitogenetiği dalında öncü çalışmalarda sonundan itibaren McClintock, kromozomlar ve mısırda üreme sırasında nasıl değiştiğiyle ilgili çalışmalar yapmış, ilk kez mısırın genetik haritasını çıkarmıştır. Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü ise transpozonları keşfinden dolayı kazanmıştır. 8. Lise Meitner 1878-1968 yılları arasında yaşamış olan Lise Meitner Avusturyalı bir fizikçidir. Nükleer fizik ve radyoaktivite üzerine çalışmış olmasının yanı sıra fisyon olayının teorik yorumunu Şubat 1939'da Otto Frisch ile birlikte dünyayı değiştirecek bir makale yayınladılar 'Uranyumun nötronlarla parçalanması Yeni tip bir nükleer tepkime'. Bu makalelerinde Hahn ve Strassmann'ın deneylerini referans göstererek ve çekirdeğin damlacık modeli kullanarak; baryumun, uranyumun parçalanmasından ortaya çıktığını önerdiler. Bu olaya fisyon ismini koydular ve bir çekirdekte oluşan nükleer fisyon tepkimesinden yaklaşık 200 milyon elektron volt 200 MeV enerji açığa çıktığını hesapladılar. 9. Rosalind Franklin 1920-1958 yılları arasında yaşamış olan Rosalind Franklin DNA, virüs, kömür ve grafitin yapılarının anlaşılmasında büyük katkılarda bulunan İngiliz biyofizikçi ve kristallografçıdır. En çok Watson ve Crick'in DNA'nın yapısını keşfetmelerinden önce yaptığı X-ışını kırınımı çalışmalarıyla ve öne sürdüğü hipotezlerle tanınmıştır. Daha sonra ise tütün mozaik virüsü ve polio virüsler için yaptığı araştırmalarla dikkat çekmiştir. 10. Dorothy Crowfoot Hodgkin 1910-1994 yılları arasında yaşamış olan Dorothy Crowfoot Hodgkin, protein kristallografisi adlı bilim dalının kurucusu olan Britanyalı bir bilim insanıdır. Biyomoleküllerin üç boyutlu yapılarını belirlemek için kullanılan X ışını kristallografisi tekniğinin öncülüğünü yapmıştır. En önemli başarıları kolesterol, penisilin, B12 vitamini ve insülinin moleküler yapılarının keşfidir. B12 vitamini üzerine çalışması ile 1964 Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülmüştür. 11. Maria Mitchell 1818-1889 yılları arasında yaşamış olan Maria Mitchell, 1847 yılında teleskop yardımıyla “Miss Mitchell Kuyrukluyıldızı” olarak da bilinen kuyrukluyıldızı keşfeden Amerikalı bir astronomdur. Mitchell bu keşfi sayesinde, Danimarka kralı 7. Frederick tarafından sunulan altın madalyaya layık bulunmuştur - ki bu ödülün o dönemde bir kadına verilmesi sıra dışı ve önemli bir durumdur. Mitchell, mesleği astronomluk olan ilk Amerikalı kadındır. 12. Mary Somerville 1780-1872 yılları arasında yaşamış olan İskoçyalı Somerville, bilim yazarı ve polimattır. Astronomi alanındaki çalışmalarıyla Caroline Herschel ile birlikte Kraliyet Astronomi Topluluğu'na kabul edilen ilk iki kadın üyeden biri olan Somerville, bunun yanı sıra matematik alanında çok önemli çalışmalara imza atmıştır. 13. Mary Anning 1799- 1847 yılları arasında yaşamış olan Mary Anning, Britanyalı bir fosil biriktiricisi ve paleontolojisttir. Henüz 10-12 yaşlarındayken dinozor kalıntıları keşfetmiş ve bu kalıntıları bir bütün olarak gün yüzüne çıkarmıştır. Fosil keşifleri ve incelemeleri sayesinde bu alanlarda dünyanın gelmiş geçmiş en önemli bilim insanlarından biri olduğu kabul edilmektedir. 14. Caroline Herschel 1750-1848 yılları arasında yaşamış olan Caroline Herschel, Alman-İngliz bir astronom ve kendisi gibi astronom olan William Herschel'in kız kardeşidir; iki kardeş tüm kariyerleri boyunca beraber çalışmıştır. Astronomiye en önemli katkısı, bazı kuyruklu yıldızları keşfetmesi olmuştur; bunların içinden özellikle kendi adını taşıyan periyodik kuyruklu yıldız 35P/Herschel-Rigollet'nin keşfi önemlidir. Herschel, Mary Somerville ile birlikte Kraliyet Astronomi Derneği Altın Madalyası'nı kazanan ve Kraliyet Astronomi Derneği'nin onursal üyeleri arasına giren ilk kadındır. Ayrıca, Kraliyet İrlanda Derneği'nin de onursal bir üyesi olmuştur. Prusya Kralı, Herschel'e 96. doğum günü şerefine bir Bilim Altın Madalyası vermiştir. 15. Sophie Germain 1776-1831 yılları arasında yaşayan Marie-Sophie Germain Fransız asıllı matematikçi, fizikçi ve filozoftur. Elastiklik teorisinin öncülerinden biri olarak konuyla ilgili yazdığı tez ona, Paris Academy of Sciences tarafından verilen büyük bir ödül kazandırdı. Fermat'ın son teorisi hakkında çalışan matematikçilere kaynak sağladı. Kadınlara olan önyargılar sebebi ile kariyerini matematik üzerinden yapamadı; fakat bağımsız olarak matematik üzerine hayatı boyunca çalıştı. Matematiğe olan katkıları sonucu ölümünden 6 yıl sonra Göttingen Üniversitesi tarafından fahri doktorluk ünvanı aldı. The Academy of Sciences tarafından her yıl verilen The Sophie Germain Prize adlı bir ödül bulunmaktadır. 16. Hypatia 370-415 yılları arasında yaşamış olan ve döneminin oldukça ötesinde olan Hypatia; Yunan filozof, matematikçi ve astronomdur. İskenderiye Kütüphanesi'nde felsefe, matematik ve astronomi üzerine dersler vermiştir. Yeni Platonculuk öğretisine bağlı olan Hypatia, Atina Akademisi'nin Eudoxus'ün başını çektiği Matematik geleneğine üye idi. Hypatia doğayı; mantık, matematik ve deney ile açıklamaya çalıştı. 17. Sonja Kowalewsky 1850-1891 yılları arasında yaşamış olan Sonja, ilk büyük kadın Rus matematikçisidir. Analiz, diferansiyel denklemler ve mekanik alanlarına birçok orijinal katkıda bulunmuştur. Kuzey Avrupa'da ilk kez tam profesörlük alan kadındır. Ayrıca bilimsel bir dergide editör olarak çalışan ilk kadınlardandır.

biyolojiye katkısı olan türk bilim adamları