🎾 Doğa Yürüyüşü Denince Akla Gelenler
300,00 ve Üzeri Alışverişlerde Kargo Ücretsiz! EN
DoğaFashion’da çeşit çeşit farklı modellerle en güzel kombinlerinizi oluşturabilirsiniz.Çekicilik ve zarafetin birleşimi olan bu pantolon modelleriyle tarzınıza tarz katın! Kadın pantolon modeli denince akla gelen bir diğer modellerden olan İspanyol paça pantolonlar ise geçmiş dönemlerden bu yana kadar havasını ve
Doğa fiziksel dünyanın olgusunu ve genel olarak yaşamı belirtmek için de kullanılır. Doğayı inceleyen bilim alt kümesine doğa bilimleri denir. İnsanlar doğanın bir parçası olmasına rağmen, insan aktivitesi genellikle diğer doğal olaylardan ayrı bir alanda yani sosyal bilimler olarak kategorize edilir. [1]
2 Ağustos 2019 Doğaya Gel 3. kanyon ve doğa sporları festivali, Dünyanın 2. derin Kanyonu, horma kanyonu, kanyon festivali, kanyon ve doğa sporları festivali, kastamonu kanyon festivali, pınarbaşı kanyon festivali, valla kanyonu.
HaftasonuEtkinliği: Doğa Yürüyüşü, Konser, Maç, Ege Denince Akla Gelenler : Zeybek – Çanakkale – Efes – Üzüm – Zeytinlik – Termal;
Merkeze2 km. uzaklıkta, Bozcaada’nın en yüksek tepesi olan Göztepe’de yer alan HARMANİ Tatil Çiftliği, “Bozcaada” denince akla ilk gelen gün batımı ve panoramik ada manzarasına ev sahipliği yapmaktadır.
DoğaYürüyüşünde Görüntülediler. Olay geçtiğimiz gün Aktepe Mevkiinde meydana geldi. Hafta sonu doğa yürüyüşü yapmak için Aktepe Mevkiini tercih eden Cafer Gezer ve Erkan Seçer yürüyüşe başladıktan bir süre sonra Aktepe Mevkiinde gördükleri karşısında adeta şok oldular. Hemen fotoğraf makinelerine sarılan
Doğalafetler gelince hepsi beraber gelir, bir değil, iki değil, bu yıl yaşadığımız doğal afetlerin tamamında İnsanoğlunun ihmali ve aç gözlülüğü vardır Bu
Doğal güzellikleri ve tarihi zenginliğinin yanı sıra Urla denince akla ilk gelenler, katmer, kınalı bamya ve deniz kenarında çekilen balık ziyafetleri. Çalkama, oğlak dolması, elbasan, patlıcan sarmalı köfte, kalamar dolması, yufkalı balık dolması, borana, Arnavut böreği, tavşan çullama, bakla köftesi, pazı dolması
Toprağın kokusu, doğanın büyüleyici atmosferi, yemyeşil ağaçlar, kuşların cıvıltısı Tüm bunlar, doğa yürüyüşü denince akla gelenler arasında sayabileceğimiz güzelliklerden yalnızca birkaçı. Doğa yürüyüşlerine çıkmak, şehir yaşamının keşmekeşinden ve kalabalığından bir
Doğayürüyüş yolları bir skala yardımıyla farklı zorluk derecelerine göre ayrılıyor. Yeni başlayanlar ilk dağ tırmanışını genelde en hafif zorluk derecesine göre yapıyorlar. Araziler daha düz ve yollar daha sağlam olacak şekilde tur planı yapılır. Tırmanma gibi zorluklu turlar genelde planlanmaz.
Kanyon denince ilk akla gelen ve en çok gezilen Türkiye'deki doğa harikası kanyonlar ve onlara ait ilginizi çekebilecek video ve fotoğraflar.
ELF4ee. Seyahat uzmanı Kemal Kaya ile Antalya’nın sır gibi saklanan harika yerlerini keşfedin! Seyatinizi şimdiden planlayın, en ucuz Antalya uçak biletini alın! Her Yere Ucuz Bilet AraAntalya’nın Gizli Cennetleri Türkiye’de turizm denince ilk akla gelen yerlerden biri şüphesiz sıcağı, denizi ve yemyeşil doğasıyla Akdeniz’in incisi turistik Antalya. Tabi bilinen turistik mekanların ötesinde Antalya, adını belki de hiç duymadığımız ve keşfedilmeye hazır çok sayıda gizli güzelliğe de sahip. Antalya gezilecek yerler açısından ülkemizin en güzel şehirlerinden birisi, hadi şimdi keşfedelim. Uçak bileti ve Antalya otelleri için rezervasyon yapmanın en kolay yolu Skyscanner Mobil Uygulama 1. Uçansu Şelaleleri Antalya’ya 60 km mesafedeki Akçapınar Köyü’ndeki Uçansu Şelaleleri, adeta gizli bir cennet. Kış ve bahar mevsiminde kar sularıyla beslenen şelaleler, doğaseverlerin beğenisini topluyor. Toplamdaki iki şelaleden biri 70 metreden akarken, diğeri de 51 metreden akıyor. Hıristiyanların hac yolu olarak bilinen ve ülkemizdeki en uzun rotalardan biri olan Aziz Paulus Yolu üzerinde bulunan Uçansu Şelaleleri civarında, çam ve sandal ağaçları arasında yürüyüş yapmak, safari etkinliklerine katılmak iyi bir fikir olabilir. Şelalelerin serin sularında yüzmek de pek keyifli. 2. Sapadere Kanyonu Antalya’nın Alanya ilçesindeki Sapadere Kanyonu, yaklaşık 360 metre uzunluğu ve 400 metre yüksekliğiyle oldukça etkileyici bir doğa harikası. Kanyonun tabanından akan dereyle muhteşem bir görüntüye sahip olan yerde, iç kısımlardan geçebilmek için görselliği bozmayacak şekilde köprüler bulunuyor. Kanyonun sonundaki şelale ve döküldüğü yerdeki dev kazanının soğuk suları, yaz mevsiminde ziyaretçilerini rahatlatıyor. Yakın zamana kadar yalnızca yöre halkının bildiği Sapadere Kanyonu, şimdilerde açılan dinlenme tesisleriyle doğa tutkunlarının ilgi odağında. Haydi, siz de keşfedin! 3. Çakırlar ve Geyikbayırı Köyü Antalya merkeze 36 dakika mesafede bulunan Çakırlar Köyü, ziyaretçilerine bu bölgede bulabileceğiniz en güzel köy pazarı ve kahvaltısını sunuyor. Burası, sosyete pazarı, bin bir çeşit reçelleri, leziz gözlemesi ve bazlaması ile tatlı çeşitleriyle gelenler için oldukça baştan çıkarıcı. Geniş parkıyla çocuklara hitap ederken, tavla, masa tenisi ve közde kaynayan semaverleriyle yetişkinlerin de keyifli vakit geçirmesini sağlıyor. Buradan çıkınca gidilebilecek Geyikbayırı Köyü’nde bulunan alabalık tesisi, doğayla iç içe lezzetli bir yemek isteyenlerin tercihi olmalı. Antalya turistik yerler arayanlar için gerçekten de çok şey sunuyor. 4. Kızlar Sivrisi Kızlar Sivrisi, 3086 metrelik yüksekliğiyle Bey Dağları’nın en yüksek doruğu. Sedir ormanlarıyla kaplı dağ, tırmanışçıların sevdiği rotalardan biri. Spil Dağı, Uludağ ve Ilgaz gibi dağların ardından yüksekliği arttırmak isteyen dağcıların geçiş ve alıştırma olarak gördükleri Kızlar Sivrisi’ne tırmanmak, o kadar da kolay değil. Özel araçlarla da çıkılabilen dağın eteklerinin yemyeşil manzarası görülmeye değer. Burada bulunan gölün kıyısından girilen dağ yolunda ayrıca çok sayıda kamp alanı ve misafirhane bulunuyor. Kış tatili için bir tarafa not edin. 5. Güver Uçurumu Güver Kanyonu olarak da bilinen uçurum, Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde bulunuyor. Karstik kayalar üzerinde oluşmuş vadi, 2 km uzunluğa, yaklaşık 30 metre genişliğe ve 115 metre yüksekliğe sahip. Tahminen 1 milyon yılda oluştuğu düşünülen kanyonun içinden toplamda 3 ayrı çay akıyor. Burada, 4044 hektarlık alana kurulan Güver Kanyonu Tabiat Parkı ve Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, alageyiklerin dünyada doğal olarak yaşadıkları tek yer. Konaklama yeri bulunmayan kanyonda, çok sayıda seyir noktası var. Bu alandan görülebilen muhteşem bitki örtüsü ve hayvan çeşitleri, fotoğraf tutkunlarına nefis kareler sunuyor. 6. Çığlıkara Sedir ağaçlarının orman biçiminde bulunduğu nadir yerlerden olan Çığlıkara Ormanları, Batı Torosların yüksek noktalarında korunuyor. Etrafında hiç yerleşim bulunmayan bu alana sadece özel izinlerle girilebiliyor. Kızlar Sivrisi’nin karşıdan görülebildiği bu yerdeki çukurlarda bulunan Dokuz Göller bölgesi, her mevsim yeşilini korumayı başaran yerlerden. Efsanelerin yanı sıra, Lübnan’ın bayrağına ve parasına simge olan Sedir ağaçları, yayılmaya başladıkları yerde tahrip edilerek bitme noktasına gelse de, burada hala çok geniş bir alanda büyümeye devam ediyor. Çığlıkara, doğa ve hayvanlarla baş başa kalmak isteyenler için en uygun yerlerden biri. 7. Tilkiler Mağarası Antalya’da pek fazla bilinmeyen gezi alanlarından biri olan Tilkiler Mağarası, ilk olarak Oymapınar Barajı çalışmalarında keşfedilmiş. Toplamda 7 km uzunluğundaki yer, yeni yeni adını duyurmayı başaran doğal güzelliklerden. İlkbahar aylarında su seviyesi yükselen alanın konglomera içinde gelişmiş olması, buraya bilimsel bir değer de katıyor. İçindeki sarkıt ve dikitleriyle oldukça etkileyici olan bu mağara, yeni yerler keşfetmeyi sevenlerin yeni gözdesi durumunda. Gizli kalmış yerleri keşfederken Antalya ile yetinmeyenler için seyahat yazarlarının en beğendiği gizli yerleri ifşa ettik. 8. Üçoluk Yaylası Antalya’nın Konyaaltı ilçesine bağlı Üçoluk Köyü’nde bulunan yayla, Torosların eteklerinde yer alıyor. Burası serin esen rüzgarı sayesinde yaz döneminde çevre bölgelerden çok sayıda ziyaretçi ağırlamasının yanı sıra, Kemer, Göynük, Beldibi, Konyaaltı ve Antalya merkezde yaşayanların da yaz döneminden Eylül’e kadar konaklamayı tercih ettiği bir yer. Bu dönemde ekonomik ve sosyal olarak hareketlenen köyde konaklama için çadır götürmek iyi fikir. Kamp severler bu güzelim yaylayı rotalarına eklemeli. 9. Koru Sahili Doğal Havuzlar Koyu Gazipaşa ilçesinde bulunan Koru Sahili Doğal Havuzlar Koyu, denizin içindeki doğal havuzlarıyla ilgi topluyor. Halk arasında “yalı taşı” olarak adlandırılan kayaların şekillendirildiği koyun denizi için en güzel zamanlar, Mayıs, Haziran ve Eylül ayları olarak biliniyor. Tüm plajların kumluk olduğu bölgede, yaklaşık 2 km uzunluğundaki Koru Plajı yaklaşık 150 metrelik bir genişliğe de sahip. Caretta Caretta’ların doğal koruma ve yumurtlama alanı olan sahil, gelenlere oldukça keyifli kareler sunuyor. Çevresinde çok sayıda gezilecek alan ve tarihi Orta Çağ’a uzanan bir kale bulunan koy, çok güzel gün batımı manzarası sunuyor. 10. Sazak ve Ceneviz Koyları Antalya’daki Musa Dağları’nın eteklerinde yer alan ve arka arkaya sıralanmış koylardan ikisi olan Sazak ve Ceneviz, pembe-mor çiçekleriyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Dik bir yamacın arkasında kalan bu koylar, manzarayı tepeden seyretmek isteyen ve doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için oldukça keyifli. Burada muhteşem manzaranın yanı sıra, soyu tükenmekte olduğu için koruma altına alınan Akdeniz fokları da rahatça gözlemlenebiliyor. Konaklamanın bulunmadığı bu yer, yıldızların altında kamp kurarak, telefonların fazla çekmemesinden dolayı biraz olsun teknolojiden uzak kalmak isteyenlerin yeni gözdesi. Buradan Adrasan, Kemer ve Olimpos’a geçilebilir. Her şeyden birazcık kopmak tam bana göre diye düşününler için işte teknolojiden, elektrikten uzak ruh tazeleyici 8 tatil fikri! 11. Oymapınar Gölü Manavgat ilçesinin 20 km uzağında bulunan Oymapınar Baraj Gölü, son dönemlerde oldukça ilgi çeken yerlerden. Rengârenk doğası, tekne turları, dağ gezileri ve rafting yapılabiliyor olmasıyla ilgi odağı haline gelen göl, aynı zamanda huzurlu ve keyifli bir dinlenme alanı. Gölün çevresindeki oteller ve restoranların artmasıyla yeni yerler görmek isteyenlere davetiye çıkaran mekan, çevredeki piknik alanlarıyla da doğayla iç içe kalmak isteyenlere hitap ediyor. Ayrıca buranın, Manavgat Nehri, Demre Kuş Cenneti ve Beldibi Mağarası gibi turistik alanlara yakınlığı, her geçen gün ziyaretçi sayısını artırıyor. 12. Alabalık Vadisi Manavgat’a 25 km mesafede bulunan Alabalık Vadisi, sırf yol üzerindeki nefis manzarasıyla bile gelenlerin beğenisini topluyor. Manavgat Nehri’ni besleyen en önemli kaynaklardan olan vadi, gelenlere yemyeşil ormanların içinde keyifli bir doğa yürüyüşü ve derede balık tutma olanağı sunuyor. Daha çok trekking için tercih edilen alanda pek fazla tesis bulunmadığı için gelenlerin yanında piknik sepetlerini bulundurmasında fayda var. 13. Yalan Dünya Mağarası Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde bulunan Yalan Dünya Mağarası, ihtişamlı görüntüsüyle oldukça etkileyici. Sarkıtlar, dikitler, oyuklar, odacıklar ve tünellerin çok sayıda olduğu mağarada, 4 km boyunca serin bir gezinti yapılabiliyor. Sıcaklığın hep 28 derece olduğu bu yer, yazın bölgeye gelen ziyaretçilerin en sevdikleri kaçış noktalarından birisi. 5 milyon yıldan uzun zamandır oluşmakta olan mağara, günümüzde de değişmeye ve gelişmeye devam ediyor. Geçmişte yöre halkı tarafından dahi çok kullanılmayan alan, şimdilerde ışıklandırılmış haliyle epey ilgi topluyor.
turkiyenin en unlu doga yuruyusu rotalari Toprağın kokusu, doğanın büyüleyici atmosferi, yemyeşil ağaçlar, kuşların cıvıltısı… Tüm bunlar, doğa yürüyüşü denince akla gelenler arasında sayabileceğimiz güzelliklerden yalnızca birkaçı. Doğa yürüyüşlerine çıkmak, şehir yaşamının keşmekeşinden ve kalabalığından bir süreliğine uzaklaşarak zihnini dinlendirmek isteyenler için harika bir aktivite seçeneği. Türkiye’nin doğal güzellikleri ve elverişli iklim koşulları, doğa yürüyüşü tutkunlarına büyüleyici rota alternatifleri sunuyor. Likya Yolu Türkiye doğa sporları dendiğinde akla ilk gelen rotalardan biri, hiç şüphesiz Likya Yolu. Çünkü toplamda 535 km uzunluğundaki bu muhteşem parkur, göz alıcı doğal güzelliklerle ve tarih kokan antik kentlerle çevrili. Fethiye ve Antalya arasında uzanan parkur, ana kollara ayrılması nedeniyle 30’dan fazla alt parkuru da içinde barındırıyor. Bu sayede yürüyüş yapmak isteyenler dilediği noktadan başlayıp aktivite süresini, rotasını ve koşullarını belirleyebiliyor. Doğa yürüyüşü rotaları arasında en uzun seçeneklerden biri olan Likya Yolu’nun tamamı Grande Randonnée sistemiyle işaretlenmiş. İşaretler, yürüyüş yapan kişilere farklı zorluk derecesindeki parkurları seçme olanağı da tanıyor. Parkurun geçtiği ilçelerin tamamında farklı konaklama seçenekleri mevcut. Kaş ve Çıralı ilçeleri arasında bulunan 111 km uzunluğundaki parkur, doğa yürüyüşçülerinin en sık tercih ettiği rotalardan biri. Likya Yolu’nu baştan sonra yürümek isteyenlerin ise yaklaşık 30-40 gün sürecek bir yolculuk yapması gerekiyor. Ballıkayalar Tabiat Parkı Eğer planladığınız doğa yürüyüşü İstanbul yakınlarında bir parkurda olsun istiyorsanız Ballıkayalar Tabiat Parkı sizin için ideal bir seçenek olabilir. Günübirlik trekking turlarına sık sık ev sahipliği yapan milli park, toplam 10 km uzunluğunda bir parkur barındırıyor. Parkurun içinde yazın yüzebileceğiniz bir gölet, kaya tırmanışı yapılabilecek kayaçlar ve şelale de mevcut. Bu sayede doğa sporlarını seven kişiler, burada yürüyüş dışında farklı aktiviteler de yapabiliyor. Ballıkayalar Tabiat Parkı, Kocaeli’ye bağlı Gebze ilçesinde bulunuyor ve İstanbul’a yaklaşık 60 km uzaklıkta. Parkuru yaklaşık 4-5 saat içinde rahatlıkla tamamlayabilirsiniz, ancak dilerseniz milli parkta çadır kurarak konaklamanız da mümkün. Ballıkayalar, milli park statüsünde sayıldığı için girişin ücretli olduğunu da hatırlatalım. Hitit Yolu Türkiye doğa turları dendiğinde Hitit Yolu’ndan söz etmeden geçmek olmaz. Çorum’da yer alan Hattuşa, Alacahöyük ve Şapinuva gibi antik kentlerden geçen Hitit Yolu, 11’i kısa 6’sı uzun olmak üzere toplam 17 doğa yürüyüşü parkuru barındırıyor. Parkurların toplam uzunluğu alternatif güzergahlar da sayıldığında 380 km, ayrıca toplam 405 km uzunluğunda bisiklet parkurları da mevcut. Tamamı uluslararası işaretlerle ve yön tabelalarıyla belirlenen Hitit Yolu rotaları, geçmişte göç ve ticaret yolları olarak kullanılan parkurların etnik ve doğal güzelliklerini gözler önüne seriyor. Günübirlik yürüyüşler için uzunluğu 7-15 km arasında değişen parkurları tercih edebilir ya da uzun rotaları seçerek konaklama seçeneklerini değerlendirebilirsiniz. Kaçkar Dağları Karadeniz’in yemyeşil doğasıyla ün salmış yaylalarında yürüyüş yapmak istiyorsanız rotanızı Kaçkar Dağları’na doğru çevirebilirsiniz. Rize’ye bağlı Çamlıhemşin’den başlayan ve Ardeşen’e kadar devam eden 8 farklı yürüyüş parkuru orta-zor seviyede değerlendiriliyor. Yaylaların çoğunda yiyecek ve içecek temin edilebilen işletmeler var, ancak doğa yürüyüşü konusunda tecrübesiz olan kişilerin bölgeye bir rehber liderliğinde gitmesi tavsiye ediliyor. Yaylalarda konaklamak isteyenler içinse kamp alanı ve dağ oteli seçenekleri mevcut. Yaklaşık 4 bin metre yüksekliğe kadar çıkan tırmanış parkurunu tamamlamak için 3-6 günlük turlar düzenleniyor. Efes – Mimas Yolu İzmir’e yakın doğa yürüyüşü rotaları arasından seçim yapmak istiyorsanız 709 km uzunluğundaki Efes-Mimas Yolu’nu tercih edebilirsiniz. Efes Antik Kenti’nden başlayarak İzmir’in Karaburun ilçesinde sona eren parkurda İyonya Uygarlığı’ndan kalan 6 farklı antik kent bulunuyor. Sizi tarihin tozlu sayfalarına doğru keyifli bir yolculuğa çıkaran parkur, yol levhalarıyla işaretlenmiş durumda. 49 farklı alt rotadan oluşan güzergahlarda konaklama alanlarının yanı sıra, sağlık tesisleri ve mola yerleri de bulunuyor. Frig Vadisi Kütahya, Afyonkarahisar, Eskişehir ve Ankara arasında kalan Frig Vadisi’nde toplam 506 kilometrelik bir yürüyüş yolu bulunuyor. Gordion, Seydiler ve Yenice Çiftliği olmak üzere üç farklı başlangıç noktası bulunan parkurların tümü Frig Vadisi’ndeki Yazılıkaya’da birleşiyor. Tamamı uluslararası standartlara uygun şekilde işaretlenmiş yürüyüş ve bisiklet parkurları, yaklaşık 3 bin yıl önceden günümüze taşınan Frigya eserlerini ve mezarlarını da içinde barındırıyor. Parkurlar farklı zorluk derecelerine göre sınıflandırılmış, ayrıca tüm parkurlarda otel konaklama seçenekleri bulunuyor.
Son 10 yıldır çok popüler hale gelen doğa yürüyüşleri önemli bir spor haline geldi. Özellikle gençler tarafından tercih ediliyor ve doğa ile iç içe olmak isteyen gençler bazen kamp kurarak bazen ise sosyal medya üzerinden gruplar kurarak doğa yürüyüşlerine çıkıyor. Üniversite sınavında seçim döneminde olan gençler ise gidecekleri şehirlerde ki yaşam ve doğa alanlarını incelerken birçok şehrimiz doğa yürüyüşleri için elverişlidir. Bu spora başlamadan önce doğa yürüyüşü ile ilgili temel bilgileri ve terimleri öğrenmeniz hayati öneme sahip olabilir. Kıyafetler Çok Önemlidir Doğal güzellikleri bozulmadan görmek ve arkadaşlarınız ile bol oksijenli ve huzurlu zaman geçirmek istiyorsanız ön hazırlık yapmanız gerekmektedir. Özellikle unutmayın ki evden çıktığınızda hava kaç derece olursa olsun bol ağaçlı yerler veya yükseğe çıkıldıkça hava serinleyecektir. Bu sebepten çantanızda mutlaka kalın kıyafetler bulundurmalısınız. Çantanız mümkün olduğunca hafif olmalıdır unutmayın doğa yürüyüşü yapacaksınız. Yani uzun saatler boyunca yürüyeceksiniz. Önerilen ağırlık 10 kg kadardır ve üzerinde ki çantalar bir zaman sonra fazladan yorgunluk olarak size dönecektir. Çantanıza kalın kıyafet koyduktan sonra mutlaka çok ihtiyacınız olan birkaç parçayı yedekleyin. Kayıp düşme ihtimalinizi de göz önünde tutmalısınız. Kıyafetlerde en önemli unsur ise ayakkabılardır. Tabanı özel olan terletmeyen ve ayağınıza fazladan ağırlık yapmayan doğru ayakkabıyı seçmek çok önemlidir. Mutlaka Gidilecek Yer Hakkında Bilgi Edinin Çok okuyan mı çok bilir çok gezen mi? Dediğiniz duyar gibiyiz. Söz konusu doğa yürüyüşleri ise cevabımız her ikisi de olacaktır. Doğa yürüyüşlerine yeni başlayanlardansanız mutlaka tecrübeli bir grup ile hareket etmelisiniz. Tecrübeli trekking ile yola çıkmak sizi her anlamda çok daha rahat ettirecektir. Doğa yürüyüşlerinde önemli olan diğer bir unsur güvenliktir. Her ne kadar bir grup ile hareket ediyor olsanız da gideceğiniz yeri mutlaka daha önce araştırmalısınız. Yalnız kalma veya grubu kaybetme gibi durumlarda ki benim başıma gelmez demeyin haberlerde çok fazla görülmektedir bölge hakkında bilgi toplamanız önemlidir. Gideceğiniz yerin haritasını mutlaka çıkartıp çantanızın bir köşesine yerleştirin. Bunun yanında el feneri ve bir düdük almayı da ihmal etmeyin. Böylece arkadaşlarınız sizi daha kolay bulacaktır. Doğa yürüyüşlerinde yine başınıza ne geleceğini kestiremediğiniz için mutlaka küçük bir ilk yardım çantası hazırlayarak yola çıkın. Bu gibi önlemler doğa yürüyüşünde karşılaşacağınız zorlukların etkisini azaltmaktadır. Doğa Yürüyüşü Terimleri Doğa yürüyüşü kelimeleri bilmek özellikle deneyimli bir grup ile yola çıkacaksanız gereklidir bunun yanında bu sporu hayatınıza dahil etmek istiyorsanız da belirli kelimeleri öğrenmek size fayda sağlayacaktır. Bazı kelimeler direk İngilizce karşılığı iken bazılarında yorum yapmak gerekiyor. Doğa yürüyüşüne yeni başlayanlar için en çok kullanılan terimler Trekking Doğa yürüyüşü denildiği zaman akla gelen ilk terimdir. Uzun rotalı bazen bir gece kalmalı doğa ile iç içe yürüyüşlere verilen isimdir. Uygulamaya geçilmek için uzun bir plan süreci vardır ve gidilecek her detay incelenir. Hiking Piknik alanları gibi rotası belli olan kısa yürüyüşlerdir. Dayhiking Gidilecek yerin ormanlık alan olduğunu ifade eden ve sabah erkenden yola çıkılıp akşam olmadan dönülen yürüyüşlerdir. Solo Yürüyüşçüsü Hemen herkesin anlayabileceği gibi tek başına doğa yürüyüşü yapan kişiler için kullanılır. Grup Yürüyüşçüsü Birçok kişi ile çıkılan yürüyüşçüdür. Kamping Direk İngilizceden gelmektedir. Doğa yürüyüşçülerinin gidecekleri alanlarda konaklayacakları ve çadır kuracakları anlamına gelmektedir. Backpacking Sırt çantası ile gezmek anlamına gelen bu terim sadece sırt çantası ile doğa yürüyüşü yapmak veya sırt çantası ile birçok alanın gezilmesi gibi anlamlara gelmektedir. İster günü birlik ister kamp şeklinde olsun doğa yürüyüşüne çıkmadan her bir detayı incelemelisiniz. Yanınıza ve özellikle sırt çantanıza alacağınız eşyaların kaliteleri çok önemlidir. Sırt çantanızın yolda yırtılması hiç hoş olmaz. Terletmeyen ancak vücut ısınızı içeride bırakan kıyafetler, ayağınızın yapısı ile tam uyumlu olan ve tabanı kaymaz özel tabanlar seçilen ayakkabılar ile sağlam bir sırt çantası seçerken en doğru adresiniz olacaktır. Doğa yürüyüşü yaparken her türlü şarta hazırlıklı olarak yola çıkmak en doğru tercih olacaktır. Sağlıklı yaşam ve huzur için çıktığınız yol kabusa dönüşmesin.
Hürriyet Seyahat / Özel Fotoğraflar Alamy, DepoPhotos, İsmail Sarı, AA Haber Giriş 28 Kasım 2020 - 1055 28 Kasım 2020 - 1058İş stresinizi unutacağınız, doğada güzel anlar geçireceğiniz rotalara yelken açmaya ne dersiniz? Üstelik hem yakın hem de cep yakmasın diyorsanız bu liste tam size göre...1Biraz olsun her şeyi unutup, doğanın içinde kafa dinlemek istiyorsanız bu listeye bakmadan plan yapmayın...2Adı gibi 'saklı' bir yer Sakarya’da gezilecek görülecek çok şey var elbette ama Saklı Göl adı çok fazla adı duyulmamış adı gibi saklı bir yer. Doğal oluşumuyla, şehir merkezine 15-20 dakika uzaklıkta sessizlik ve huzur arayanlar için yeni bir adres… Merkezden uzak köy hayatının hâkim olduğu Korucuk ilçesinin Karapınar mahallesinde yer alıyor Saklıgöl… Ulaşım çok kolay ve kısa sürüyor. Şehir merkezinden kalkan özel halk otobüsüne binerek 20 dakikalık yolculuğun ardından gölün yakınındaki durakta iniyorsunuz. 3Durağın ve gölün bulunduğu yerde sakin bir köy hayatı sizleri karşılıyor. Yol kenarında otlayan hayvanlar, taştan yapılmış tek katlı köy evleri… Duraktan göle doğru yürüdüğünüzde tatlı kuş cıvıltıları, güneşin sıcaklığıyla burada huzurun ve sakinliğin kapısını aralıyorsunuz. 4Gölün hemen sol tarafında yürüyüş yoluyla tesislere adım atıyorsunuz. Taştan yapılmış yolların sağında bir adet kafe bulunuyor ve fiyatları çok uygun. Eğer kafede oturmak istemiyorsanız ve ailecek geldiyseniz hemen yukarıda içinde mangal yapabileceğiniz kamelyalar ve manzaraya karşı oturabileceğiniz masalar gelen aileler için bir de oyun parkı bulunuyor. Hem mangal yapıp karnınızı doyurabileceğiniz, hem gölün eşsiz manzarasını fotoğraflayabileceğiniz hem de çocuğunuzun sıkılmadan vakit geçirebileceği bir yer Sakarya Saklı Göl. Gölde yüzen ördekleri, kazları besleyebilir onlara yem atabilirsiniz. Tesisin içinde yürüme yolunu takip ettiğinizde ormana bağlanan bir yol karşınıza çıkacak. Odun toplamak doğal orman havası almak ve kafanızı dinleyebileceğiniz orman yürüyüşü yapabilirsiniz. Göl alanına giriş ücretsiz…6Doğayla iç içe Sakarya'ya 10 kilometre mesafedeki, çam ve meşe ağaçlarıyla çevrili, 1. derece doğal sit alanı olan, çok sayıda kuş türü ve gezi alanlarıyla ziyaretçilerini hayran bırakan Poyrazlar Gölü, hafta sonu sakinlik arayanlar için bir diğer yer. Kent merkezine 10 kilometre mesafede olan ve merkeze yakınlığı nedeniyle de tercih edilen göl, ziyaretçilerine çok sayıda kuş türünü görme imkanı Çam ve meşe ormanlarıyla seyre doyumsuz manzara sunan Poyrazlar Gölü'ne gelenler, ata binip ATV ile safari yapabiliyor, paintball oynayarak vakit geçirebiliyor. Kamp yapanların uğrak mekanları arasında bulunan mesire alanında aileler, gönüllerince eğleniyor. 8Fotoğraf tutkunlarının da ilgi gösterdiği gölü ziyaret eden tatilciler, aileleriyle mangal yaparak, fotoğraf çektirerek ve yürüyüşe çıkarak keyifli vakit geçiriyor. Evliliğe ilk adımı atan bazı çiftler de buradaki mekanlarda fotoğraf çektirerek özel günlerini yakın sessiz sakin İstanbul’dan biraz uzaklaşıp tarih ve doğaya karışmak istiyorsanız Tirilye tam aradığınız adres. Daracık sokakları, yanyana dizilmiş Osmanlı-Rum konakları, adım başı göreceğiniz tarihi çeşme ve kiliseleri, zeytinin ve balığın en tazesi sizleri bekliyor. İstanbul’dan 90 dakikalık feribot yolculuğuyla ulaşılan Tirilye, son yıllarda gittikçe popüler haline geldi. Hatta Mudanya’nın tahtını Nasıl gidilir? İstanbul’dan bineceğiniz deniz otobüsüyle önce Mudanya’ya, oradan da minibüsle 12 km ötede bulunan Tirilye’ye ulaşabilirsiniz. Bursa merkezden ise halk otobüsleriyle beldeye ulaşım mümkün. Mudanya-Tirilye arasında yapacağınız 12 kilometrelik kıvrıla kıvrıla ilerleyen, bir tarafı zeytin ağaçları bir tarafı deniz manzaralı yol unutulmazlarınız arasına gezmeli? Tirilye için “Açık hava müzesi” desek yanlış olmaz. Kendinizi bir ara sokaktan içeriye atıp kaybolarak yürümelisiniz. Her köşede sizi başka sürprizler karşılayacak. Tabut Ev Bir yol ayrımına yapılmış ev, dar görüntüsü nedeniyle bu adı almış. Tirilye Sahili Güzel bir marinası bulunan Tirilye’nin sahilinde yürüyüş yapabilir, balık restoranlarında balık ekmek parça huzur Dünya gözüyle mutlaka görmeniz gereken şirin bir sahil kasabası olan Sokakağzı, turistik yerlerin gürültüsünden ve pahalılığından uzak bir yer. Huzur, sessizlik, sahil şeridi, denize bakan yazlık evler, aradığınız şeyse burası tam da size göre… Havaların yavaş yavaş soğuduğu şu günlerde burada içiniz ısınacak. Bakir doğasına hayran kalacağınız kasabada günü bol bol yürüyüş yaparak geçirebilirsiniz. Market, hastane, banka gibi temel ihtiyaçlarınızın hepsi elinizin altında olacağına hiç şüpheniz olmasın. Çanakkale’nin ruhunu yansıtan samimi atmosferine kelimenin tam anlamıyla dolu bir hafta sonu Mudurnu, büyük şehirlerin karmaşasından ve gürültüsünden bunalanlar, kaplıcaların şifasından yararlanmak, inanç turizmine hizmet veren birimlerini ziyaret etmek, tarihi evlerin sedirlerinde çayını yudumlamak isteyenler için çok ideal… İtalya’da 1999 yılında başlayan Cittaslow’ sakin şehir hareketi günümüzde 30 ülkeye yayılmış durumda14Türkiye de geleneksel yaşam ve üretim biçimlerini koruyan şehirlerin yer aldığı bu ağa dâhil. Mudurnu’da bu ağa yeni dâhil olan yerlerimizden… Gezilecek birçok yer var. Karamurat Gölü, Sülüklü Göl, Yıldırım Bayezid Cami, Şehriman Tepesi bunlardan sadece birkaçı… Tam olarak bir Osmanlı köyü olan Mudurnu’da Osmanlı’ya ait pek çok önemli yapı da bulunuyor. Burada birçok konak, restoran ve otel olarak hizmet ve kültürel dokuya sahip Hafta sonu için tarihi ve kültürel dokuya sahip, sanatla iç içe geçmiş bir yer arıyorsanız Eskişehir sizin için en uygun rotalardan biri. Özellikle Tarihi Odunpazarı Evleri, Eskişehir denince ilk akla gelenlerden. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde de bahsedilen bu evler, restore edilerek rengârenk bir görünüme kavuşturuldu. 16Odunpazarı içinde bulunan ve 160’a yakın balmumu heykelinin bulunduğu, Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi de Eskişehir’de mutlaka görülmesi gerekenler arasında yer alıyor. Yine Odunpazarı içinde bulunan El Sanatları Çarşısı, el sanatlarına ilgisi olanlar için iyi bir uğrak nokta... Çağdaş Cam Sanatları Müzesi’nde gerek yerli gerek yabancı sanatçılara ait eserleri görme imkanı da kültürel hem de gastronomik Ferhat’ın Şirin için dağları deldiği, dünyanın bilinen ilk coğrafyacısı olan Strabon’un doğduğu, Osmanlı İmparatorluğu’nda şehzadelerin yetiştiği, milli mücadele döneminde halkın örgütlenmesinde önemli pay sahibi Amasya… Hem kültürel hem de gastronomi anlamda özel bir şehir. Şehrin tam olarak içinden geçen Yeşilırmak şehrin en güzel yapılarından olan eski köprülerin de bulunduğu yer. Şehir merkezinde gezilecek birçok nokta bu ırmak kenarında olduğu için konaklamalı Amasya turunuzda otel tercihinizi ırmak kenarına yakın yapmanızı tavsiye ederiz. Anadolu birçok ilk’lere ev sahipliği yaptığı gibi Amasya’da dünyanın ilk coğrafyacısı olarak kabul edilen Stabon’un memleketi. Bu doğrultuda kendisinin Yeşilırmak kenarında bulunan heykelini de ziyaret etmelisiniz. 18Amasya Arkeoloji Müzesi Anadolu zenginliktir, böylesine iyi korunmuş ve yaşatılmış müzeler sayesinde de zengin olmaya devam edecektir. İki katlı olan müzenin içerisinde binlerce yıllık orijinal tarihi eserleri görebilirsiniz. Müzenin en önemli özelliği ise ikinci katında özel bir odada sergilenen sekiz adet mumyaya ev sahipliği yapması. Mutlaka burayı ziyaret edilecekler listesine İle Şirin Aşıklar Müzesi Ferhat’ın Şirin için dağı delip şehre su getirdiği şehir Amasya’ya özel bir müzedir. Müzenin iç kısmında Ferhat ile Şirin’den başlayarak tüm Anadolu aşıklarına ve akabinde Romeo ve Juliet gibi aşıklara da yer verilmiş. Müzenin dışında da Ferhat ile Şirin’in anıt mezarını bulabilirsiniz. Anıt mezarın arkasında Ferhat’ın açtığı su kanallarından birisi içinde de tutkunları için cennet UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan ve Osmanlı'nın parmak izi’ denilen eserlere ev sahipliği yapan Safranbolu kışın görülmesi gereken yerlerden... Osmanlı mimarisi, şehir hayatı ve kültürünü yansıtması dolayısıyla Osmanlı'nın parmak izi’ olarak adlandırılan, o dönemden kalma han, hamam, konak, çeşme, cami ve köprüleriyle açık hava müzesini andıran Safranbolu'da keşfedilecek birçok yer bulunuyor. Fotoğraf İsmail SARI21Türkiye'de, İstanbul ile kent ölçeğinde dünya mirası listesindeki tek yer olan Safranbolu, İncekaya Su Kemeri, Türkiye'nin en uzun mağaralarından birisi olan Mencilis Mağarası, cam seyir terası ve kanyonları gezilecek yerlerden bazıları…22Ege'nim parlayan yıldızı Saroz Erikli, Yayla, Enez, Danişment, Mecidiye, Gökçetepe gibi sahilleriyle deniz, dalış ve yelken turizminde dikkati çekse de yılın bu zamanı da oldukça güzel manzaralar sunuyor.. Körfez, yeni tip koronavirüs Kovid-19 ile mücadele kapsamında sahillerde uygulanmaya başlanan "sertifikalı kiralık ev" modeliyle de tatilcilere güven ve Keşan ilçelerinin sınırları içerisinde kalan Saros Körfezi'nde turizm her mevsim hareketli. Tatilcilerin sağlıklı tatil geçirmeleri için belediye ve Valiliğin aldığı önemli önlemler var. Burada sahil şeridi boyunca sosyal mesafe kuralına uyularak gayet güzel bir hafta sonu geçirebilirsiniz.
Haberler > Türkiye'nin Kuzeyinde Bir Doğa Harikası Ordu Perşembe Yaylası'nı Görmeden "Karadeniz Turu Yaptım." Demeyin! - 0745 Göz alıcı coğrafyası, 1500 metrelik yüksek rakımı ile dikkatleri üzerine çeken Ordu'nun Aybastı ilçesine bağlı Perşembe Yaylası, el değmemiş güzelliği ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Aybastı ilçesine uzaklığı 17 kilometre olan yayla; yemyeşil doğası, eşsiz menderesleri ve temiz havası sebebiyle rağbet görüyor. Havaların ısınmasıyla birlikte karların erimeye başlaması ve karın yerini yeşil örtüye bırakması, bakmaya doyum olmayan harika bir manzara oluşmasını sağlıyor. Size de bu mucizevi doğanın tadını çıkarmak kalıyor! Perşembe Yaylası, güzelliği ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Perşembe Yaylası'na son birkaç senede yoğun ilgi olduğu ve bu sayının giderek artış gösterdiği gözlerden kaçmazken yerli halk da ilginin giderek yükseldiğini onaylıyor. Yoğun ilginin sebebinin el değmemiş doğal güzelliği olduğu düşünülen yaylaya gelen turist sayısında ilerleyen zamanlarda daha fazla artış yaşanacağı tahmin ediliyor. Yaylaya ziyarete gelen turistler, bölgenin bozulmamış dokusundan çok etkilendiklerini ve buranın doğasına hayran kaldıklarını belirtiyor. Perşembe Yaylası'na yerli ve yabancı turistlerden büyük ilgi! Perşembe Yaylası'nda bulunan menderesler merak uyandırdığı için yerli ve yabancı turist akınına sebep oluyor. Yaylanın eşsiz güzelliği, yalnızca mendereslerle sınırlı değil. Bölgede bulunan göl ve şelale de yaylanın güzelliğine güzellik katıyor. Turizme açık olması sebebi ile bölgede yapılaşmaya izin verilmemesi, bu güzelliğin yıllar boyunca korunmasına katkı sağlıyor. Bölgeye gelen turistlerin konaklama ihtiyaçları, apart evler ve pansiyonlar aracılığı ile sağlanıyor. Doğayla bütünleşmek isteyenler ise çadır kampı kurarak Perşembe Yaylası'nın keyfini sürüyor! Yaylada düzenlenen geleneksel şenliklere ilgi büyük. Perşembe Yaylası'nda yaz mevsimi bir başka oluyor. Her sene düzenlenmekte olan geleneksel şenlikler ilgi çekiyor. 1991 yılında alınan kararla turizm bölgesi kabul edilen Perşembe Yaylası'nda yapılan şenlikler, Temmuz ayı içerisinde düzenleniyor. Yaylada gerçekleştirilen etkinlikler arasında yağlı güreş, at yarışı ve off-road yarışlarının yanı sıra futbol turnuvaları da bulunuyor. Düzenlenen bu etkinlikler, yaylaya çok sayıda kişinin gelmesine neden olarak turizmi canlı tutuyor. Gelen turistler, ihtiyaç duydukları ürünlerin teminini yayla merkezinde bulunan alışveriş noktaları, lokanta ve kasaplar aracılığı ile sağlayabiliyor. Tüm ihtiyaçların rahatlıkla karşılanabildiği bölge, şehir hayatını aratmıyor! Yapılan etkinliklerin dışında dillere destan güzelliğini fotoğraflamak isteyen kişiler de Perşembe Yaylası'na akın ediyor. Bölgede yer alan Karga Tepesi'nden yaylanın göz alıcı manzarası izlenebiliyor. Bölgenin geçim kaynakları arasında fındık üretimi yer alıyor. Güzelliği ve temiz havası ile turistleri çektiği düşünülen bölgede yaygın bir şekilde fındık üretimi yapılıyor. Fındık denince akla gelen ilk şehirlerden biri olan Ordu'nun yüksek kalite mahsulünden satın alabilir, gezinizi bitirip eve dönerken yanınızda götürebilirsiniz. Bölge, yamaç paraşütü için ideal. Yaylayı ziyarete gelenler, harika manzarası ve temiz havası eşliğinde piknik yapabiliyor. Bölgenin safari ve yamaç paraşütü için uygun olması da yaylaya olan ilginin artmasına katkı sağlıyor. Ayrıca yaylanın bulunduğu bölge, tarihi açıdan da önem taşıyor. Yayla, şelalesi ile adından söz ettiriyor. Karadeniz Bölgesi'nde yer alan yayla; kümbetleri, Çiseli Şelalesi ve görülmeye değer Karga Tepesi ile ziyaretçilerin beğenisini kazanıyor. Bölgeyi ziyaret edenler, çeşitli etkinliklere katılma fırsatı elde ederek keyifli vakit geçiriyor. Bu etkinlikler arasında balık tutmak, kamp yapmak ve doğada yürüyüşü gibi huzurlu aktiviteler yer alıyor. Perşembe Yaylası'na rahatlıkla ulaşım sağlanıyor. Perşembe Yaylası'nın etkileyici güzelliği ve yerli halkın konukseverliği, bölgeyi ilgi odağı haline getiriyor. Yaylayı ziyaret etmek isteyenler ise bölgeye nasıl gidilebileceğini merak ediyor. Büyük kısmı asfalt, kalanı ise stabilize yol olan yayla yolu sayesinde bölgeye giderken kendi aracınızı kullanabileceğiniz gibi toplu taşıma araçlarından da faydalanabilirsiniz. Tercihiniz özel araç ise yön gösteren tabelaları takip ederek rahatlıkla yaylayı bulabilir, toplu taşıma kullanacaksanız Ordu iline vardıktan sonra Perşembe ilçesine giden araçlara binebilirsiniz. Tur şirketleri aracılığıyla yaylaya ulaşım sağlanabildiği gibi Perşembe ilçe merkezinden hareket eden toplu taşıma araçları ile de yaylaya ulaşılabiliyor.
doğa yürüyüşü denince akla gelenler