🐫 Savcılığa Suç Duyurusunda Yetkili Savcılık
CtUrCLE. Suç duyurusu nasıl yapılır? Son dönemde artan suç oranlarıyla birlikte “Suç duyurusu nasıl yapılır?” konusu merak uyandırmaktadır. Sahip olduğumuz en temel haklardan biri, şahsımıza ya da üçüncü bir kişiye karşı yapılan ve suç niteliği taşıyan eylemlere yönelik olarak hukuki süreç başlatmaktır. Bu bağlamda, suç teşkil eden olaylara karşı şikayette ya da ihbarda bulunmak gerekir. Şikayet nedir? Bir şahsın kendisine karşı işlenen suçlara yönelik olarak suç duyurusunda bulunması anlamına gelmektedir. İhbar Nedir? Kamu düzenine karşı suç teşkil eden fiilin kolluğa ya da savcılığa bildirilmesini veya kolluğun ya da savcılığın bu durumu öğrenmesini ifade eder. Suç Duyurusunu Nereye Yapmalıyım? Suç duyurusunda bulunmanın birden fazla yolu bulunmaktadır. İl ve ilçe merkezlerinde emniyet teşkilatının birimi olan karakollara, kırsal bölgede ise jandarmaya müracaat ile suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Karakola ya da jandarmaya giderek suç duyurusunda bulunabileceğiniz gibi doğrudan savcılığa müracaat ederek de suç duyurusunda bulunma imkanınız vardır. Nihayetinde karakol ya da jandarma önünde yapılan tüm şikayetler ve ihbarlar da savcılığa intikal ettiğinden bu noktada birden fazla imkan bulunmaktadır. Zira online olarak CİMER üzerinden de vatandaşların şikayetlerini ya da ihbarlarını iletmeleri mümkündür. CİMER üzerinden yapılacak şikayetler ve ihbarlar, yetkili kişiler tarafından ilgili makamlara aktarılmakta ve hukuki süreç başlatılmaktadır. Suç Duyurusunu Nasıl Yapacağım? Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartınızın nüfus cüzdanınızın yanınızda bulunması koşulu ile sözlü ya da yazılı olarak yukarıda açıklanan karakol, jandarma, savcılık makamlardan birine doğrudan ya da vekil aracılığıyla şikayette ya da ihbarda bulunabilirsiniz. Suç duyurunuzu sözlü olarak yaptığınız takdirde şikayetiniz ya da ihbarınız tutanağa geçirilmek suretiyle işleme alınacaktır. Sözlü olarak yapılan müracaattan sonra tarafınıza suç duyurunuzu içeren bir nüsha tutanak verilecektir. Yazılı olarak suç duyurusunda bulunmak istediğinizde, bir dilekçe hazırlamak ve olayları sıralayarak şikayetinizi ya da ihbarınızı dile getirmeniz gerekmektedir. Hazırladığınız dilekçeyi ilgili makamlardan birine teslim ettiğinizde suç duyurunuz adına hukuki süreç başlamış olacaktır. Şikayette Bulunacağım Şahsı Tanımıyorum. Ne Yapmalıyım? Hakkında suç duyurusunda bulunmak istediğiniz kişiyi bizzat tanımıyor olabilirsiniz. Bu durum suç duyurusunda bulunmanız açısından herhangi bir engel teşkil etmemektedir. Şahsın eşkalini, yaşadığı ya da bulunduğu yeri, şayet biliyorsanız çalıştığı işyerini, telefon numarasını vs. şeklindeki bilgileri ekleyerek yine de şikayette bulunabilirsiniz. Şikayette bulunmak istediğiniz kişinin hiçbir bilgisini bilmiyor olsanız, örneğin evinize hırsız girmiş ve hırsızı hiçbir şekilde görmemiş dahi olsanız, yine de suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Suça konu eylemi doğru şekilde ifade etmeniz, hukuki sürecin başlaması yönünden yeterli olacaktır. Suç Duyurusunda Bulunmak İçin Avukat Gerekli Mi? Hukuki açıdan avukat aracılığıyla suç duyurusunda bulunmak gibi zorunluluk yoktur. Avukatınız olmadan da suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Ancak, suça konu eylemin hukuki prosedüre uygun bir şekilde dile getirilmesi ve şikayetin yetkili makamlar nezdinde profesyonel bir şekilde takibinin sağlanabilmesi maksadıyla avukat aracılığıyla suç duyurusunda bulunmakta fayda vardır. Nitekim uygulamada en çok karşılaşılan sorunlardan biri de vatandaşın yapmış olduğu şikayetin hangi aşamada olduğunu bilememesinden kaynaklanmaktadır. Vatandaşlardan yaptıkları şikayetin akıbetini bilemediklerinden, şikayetin düştüğünü ya da işleme alınmadığını düşünmektedir. Avukat aracılığıyla yürütülecek bir hukuki sürecin bu anlamda önemi büyüktür. Bu anlamda uzman bir ceza avukatına danışmakta fayda vardır. Suç Duyurusuna İlişkin Dilekçe Nasıl Olmalıdır? Yazılı olarak yapacağınız müracaatlarda dilekçenizde aşağıdaki unsurlar bulunmalıdır Şikayeti ya da ihbarı ileteceğiniz makamın adı örneğin; Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına Şikayette bulunan dilekçe sahibinin kimlik bilgileri ve adresi Hakkında şikayette bulunulan kişinin bilgileri bilmiyorsanız tarif etmek yeterlidir Suç tarihi mutlak surette yazılmalıdır. örneğin; … tarihinde evime hırsız girdi Suça duyurusuna konu eylem, olay sırasına göre açıklanmalıdır. Delilleriniz varsa bunlar belirtilmelidir. örneğin; tanık isimleri Dilekçenin sonunda şikayetçi olduğunuz ya da ihbarda bulunduğunuz açıkça belirtilmelidir. Dilekçenizin hukuki bir dil neticesinde hazırlanması ile cezai sürecin profesyonel bir şekilde takip edilmesi ve bu bağlamda hak kaybına uğramamanız adına alanında uzman bir ceza avukatına danışmanız yerinde olacaktır.
Daha evvelinde siz değerli okurlarımız için Şikayet Dilekçesi Örneği konulu yazımızda şikayet tiplerini ve bu konuda ihtiyacınız olacak dilekçe örneklerini paylaştığımız üzere; bu yazımızda ise konuyu biraz daha spesifik bir hale getirerek, Suç Duyurusu İçin Savcılık Şikayet Dilekçesi Örneği hazırlama konusunda bilgi paylaşmaya çalışacak ve yine hazır şablonlarımızı istifadenize sunmaya çalışacağız. suc duyurusu icin savcilik sikayet dilekcesi ornegiİçindekiler1 Cumhuriyet Savcılığına Şikayet Nasıl Yapılır2 Şikayet Nedir3 Şikayet Başvurusu Nasıl Yapılır4 Cumhuriyet Savcılığına Hangi Olaylar Nedeniyle Şikayette Bulunulabilir5 Cumhuriyet Savcılığına Şikayetçi Olmasam da Dava Açılır mı6 İhbar ve Şikayet Aynı mıdır, İhbar da Şikayet Sayılır mı7 Şikayette Bulunmak İçin Avukat Gerekli mi, Kendim Şikayette Bulunabilir miyim8 Şikayetçi Oldum Ancak Duruşmaya Katılmak İstemiyorum Ne Yapmam Lazım9 Şikayetimi Geri Almak İstiyorum Ne Yapmam Lazım10 Savcılık Şikayet Dilekçesi Nasıl Yazılır11 Savcılık Şikayet Dilekçesi ÖrneğiCumhuriyet Savcılığına Şikayet Nasıl Yapılır Bir çok insan yaşamış olduğu mağduriyet nedeniyle ne yapacağını bilememekte, ilgili birimlere zamanında şikayette bulunarak hakkını arayamamaktadır. Bu çoğu zaman insanların nereye müracaat etmeleri gerektiği ve ne yapacaklarını bilmemesinden, çoğu zaman da vurdumduymazlık yaparak “şikayet etsem ne olur” “ bundan bir şey çıkmaz” gibi düşünceler içerisinde olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu yazımızla savcılığa şikayet nasıl yapılır, Cumhuriyet Savcılığına şikayet dilekçesi nasıl yazılır. Şikayet ederken dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir ve şikayetimi geri almak istiyorum ne yapmam lazım gibi merak edilen soruları cevaplamaya, genel olarak şikayet nasıl yapılır konusuna değineceğiz. Ayrıca yazımızın altında savcılık şikayet dilekçesi örneklerini sizlerle Nedir Öncelikli olarak şikayetin ne olduğunu açıklayalım. Ceza davasına konu olabilecek belli bir suçtan dolayı zarar görenin mağdurun veya müştekinin ilgili birimlere başvurmasını şikayet olarak tanımlayabiliriz. Şikayet sadece Cumhuriyet Savcılığına yapılmaz, şikayette bulunan kişi kolluğa polis veya Jandarma başvurarak da şikayette bulunabilir. Şikayet Başvurusu Nasıl Yapılır Şikayette bulunacak ve suç duyurusu yapacak olan suçtan zarar gören mağdur veya müşteki yazmış olduğu şikayet dilekçesi ile savcılığa, polis veya jandarmaya başvuruda bulunabilir. Şikayet dilekçe ile yapılabildiği gibi sözlü olarak da yapılabilir. Sözlü olarak yapılacak olan şikayetler tutanağa altına alınmak kaydıyla yapılabilir. Cumhuriyet Savcılığına Hangi Olaylar Nedeniyle Şikayette Bulunulabilir Maalesef bir çok insan mağduriyetine sebebiyet veren olaylar nedeniyle ilgili birimlere başvurmayarak hakkını aramamakta iken bir çok insan da gereksiz şekilde konusu suç teşkil etmeyen olaylar nedeniyle sürekli olarak savcılığa veya kolluk güçlerine şikayet başvurusunda bulunmadan önce dikkat edilmesi gereken en önemli husus şikayet konusunun bir suçu oluşturup oluşturmadığıdır, ceza yargılaması açısından kanun koyucunun ön gördüğü suçları kapsayan olaylar açısından şikayette bulunulması gerekmektedir. Konusu suç teşkil etmeyen bir olay nedeniyle şikayette bulunulsa bile bu konuda herhangi bir sonuç alınamaz. Konucu suç olarak nitelendirdiğimiz suçlar hakaret, tehdit, mala zarar verme, dolandırıcılık, yaralama, hırsızlık veya buna benzer suçlar olabilir. Hukuk Mahkemelerinin kapsamında kalan boşanma, nafakanın ödenmemesi, kiracının evi boşaltmaması, meni müdahale ve buna benzer hukuki olaylar için Cumhuriyet Savcılığına şikayet de bulunulamaz, konusu hukuki ihtilaf olan bu tür olaylar için Hukuk Mahkemelerine yazılan dilekçe ile başvurulması gerekmektedir. Cumhuriyet Savcılığına Şikayetçi Olmasam da Dava Açılır mı Türk Ceza Kanununda TCK bazı suçların şikayete bağlı olduğu ve şikayet halinde şüpheli hakkında gerekli soruşturmanın ve akabinde kovuşturmanın yapılabileceği açıkça belirtilmiştir. Ancak, bununla birlikte şikayet gerektirmeyen ilgili birimler tarafından öğrenildiği takdirde resen de işlem yapılan bir çok suç türü bulunmaktadır. Şikayete tabi olmayan suçlarda suçtan zarar gören mağdur veya müşteki şikayetinden vazgeçse bile soruşturma veya dava devam eder. İhbar ve Şikayet Aynı mıdır, İhbar da Şikayet Sayılır mı İhbar ve şikayet birbirinden farklı şeylerdir, şikayette kişinin suçtan zarar görmesi yani olay nedeniyle mağdur veya müşteki olması gerekmektedir, ihbar da ise ihbar edenin suçtan zarar görmesine gerek bulunmamaktadır. İhbar ilgili birimlerin telefonla aranılarak suçla ilgili bilgi verilmesi, ilgili birimlere bizzat başvurularak sözlü olarak yapılması veya dilekçe ile de yapılabilir. Herhangi bir suçun işlendiğinden haberdar olunduğu takdirde yetkili birimlere haber verilerek ihbarda bulunulmalıdır. İhbar ve ihracı kelimeleri toplumumuzda pek hoş karşılanmamakta, ihbarcılık yapan insanın kötü bir şey yapmış olduğu düşünülerek ihbar edene karşı tavır sergilenmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki düzenli ve kurallara uyulan bir toplum oluşması çocuklarımızın geleceği açısından önemlidir, suç işlenmesine göz yumulması, suçtan haberinin olması halinde bunun ilgili birimlere bildirilmemesi de ayrıca suçtur. Her Türk vatandaşı, vatandaşlık bilinci içerisinde herhangi bir suçun işlendiğinden haberdar olduğunda bunu ilgili birimlere bildirmelidir. Örneğin piknik yapmak için bulunduğunuz orman alanına birilerinin kamyonla moloz veya çöp dökmesine şahit olduğunuzda ilgili aracın plakasını alarak, bunu gerekirse fotoğraf veya video kaydı ile de belgelendirerek ilgili birimlere bildirmemiz sağlıklı bir toplum, çevre ve çocuklarımızın geleceği için önem teşkil etmektedir ve bunu yaptığınız için kimse sizi yadırgamayacaktır. Şikayette Bulunmak İçin Avukat Gerekli mi, Kendim Şikayette Bulunabilir miyim Her Türk vatandaşı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının kendisine vermiş olduğu dilekçe verme ve şikayette bulunma hakkını kullanabilir, ister Cumhuriyet Savcılığına ister polis veya jandarmaya bizzat şikayet başvurusunda bulunabilir, bununla birlikte isterlerse avukatları aracılığıyla da bu şikayetlerini yapabilirler. Ancak şikayette bulunmak başlatmış olduğunuz hukuki sürecin ilk aşamasıdır ve bundan sonraki aşamalarda da şikayet ve davanızı takip etmek istiyorsanız bir avukat tutmanız dava ve duruşmalarınızı avukat ile takip ettirmeniz sizin için daha faydalı olacaktır. Daha önce de belirttiğimiz gibi davanızı bizzat da takip edebilirsiniz, avukat tutmak gibi bir zorunluluğunuz yoktur, bu tamamen kişinin isteğine bağlıdır. Bazı durumlarda mağdurun kendi avukatının almaması halinde baro tarafından avukat görevlendirilmesi için talepte bulunulabilmektedir. Cinsel saldırı suçu ve alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda mağdur davaya katılması için barodan avukat talebinde bulunabilir. Yine mağdurun yaşının küçük olması, sağır, dilsiz veya engelli olması halinde kendisine baro tarafından zorunlu vekil tayin edilir. Şikayetçi Oldum Ancak Duruşmaya Katılmak İstemiyorum Ne Yapmam Lazım Şikayette bulunduğunuz sırada Cumhuriyet Savcılığı veya kolluk birimleri tarafınızdan sizin şikayet ve beyanlarınızın ayrıntılı tespiti için ifadenize başvurulacaktır, bunun haricinde Cumhuriyet Savcısının şikayet talebinizi yerinde görüp dava açılmasına karar verip iddianameyi ilgili mahkemeye göndermesi ile kovuşturma aşaması yani mahkeme aşaması dediğimiz süreç başlayacaktır. Bu süreçte mahkeme suçtan zarar görenin mağdur veya müştekinin duruşmada beyanının alınması amacıyla çağrı kağıdı çıkartılacaktır, mahkemede alınan ifadede davaya katılıp katılmama talebinin olup olmadığı mağdurdan sorulacaktır. Yapılan bu işlem usule esas bir işlemdir davaya katılmamak istemeyen mağdurun davaya katılmak istemiyorum demesi yeterlidir, ancak davaya katılmak istemiyorum diyen yani katılma talebi olmayan mağdurun dava sonucuna itiraz etmesi veya dava hakkında daha sonra kendisine tebligat yapılması söz konusu olmayacaktır, ayrıca davaya katılmak istiyorum demek her celse duruşmaya katılacağınız anlamına da gelmemektedir. Bu nedenle bu durumu iyi düşünmeniz, şikayetinizin devam etmesi halinde dava dosyasında katılan sıfatını almanız daha doğru olacaktır. Şikayetimi Geri Almak İstiyorum Ne Yapmam Lazım Birçok şikayet başvurusu sonrasında taraflar kendi aralarında anlaştıklarından dolayı şikayetçi şikayetinden vazgeçmek istemektedir. Yapılan şikayet başvurularının bir kısmında şikayetçinin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle dava düşer, ancak şikayete tabi olmayan suçlar yönünden şikayetçinin şikayetinden vazgeçmesi davanın kapatılması için yeterli değildir, bu suçlarda şikayetçi şikayetinden vazgeçse bile soruşturma veya kavuşturma aynen kaldığı yerden devam eder ve suç işlediği iddia edilen kişinin suçlu bulunması halinde cezalandırılmasına karar verilir. Şikayetten vazgeçme işleminin şikayete tabi suçlarda tamamıyla sonuç doğurduğu unutulmamalıdır. Türk Ceza Kanununda şikayete tabi olan suçlar açıkça belirtilmiştir. Şikayette tabi olan suçlarda, şikayet yokluğu nedeniyle herhangi bir işlem yapılmayacağı, diğer suçlarda şikayet olmasa bile öğrenilmesi halinde ilgili birimlerce resen işlem yapılacağı hususu göz önünde bulundurulmalıdır. Savcılık Şikayet Dilekçesi Nasıl Yazılır Şikayet dilekçesi yazmadan önce olayın ceza yargılaması bakımından suç teşkil edip etmediği değerlendirilmelidir, olayın suç teşkil ettiği yönünde kesin yargıya vardıktan sonra dilekçe yazılmalıdır. Peki, savcılık şikayet dilekçesi nasıl yazılmalıdır, savcılık şikayet dilekçesi yazılırken nelere dikkat edilmelidir konusuna değinecek olursak; Şikayet dilekçeleri konusu bakımından farklılık gösterebilir ve ceza yargılaması kapsamında bulunan herhangi bir suçla ilgili olabilir. Şikayet dilekçesi yazıldığında dikkat edilmesi gereken en önemli husus, suça konu olayla ilgili bilgilere dilekçede yer verilmeli ve gereksiz konulara değinilmekten kaçınılmalıdır. Ayrıca dilekçede kimi ne için şikayet ettiğimiz, suçun işlendiği yer ve zaman açıkça belirtilmelidir. Suç konusu olaya ilişkin varsa görgü tanıklarımız dilekçede belirtilmeli ayrıca görüntü veya telefon kayıtları da dilekçeye eklenmelidir. Soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının ilk okuyacağı ve inceleyeceği şeyin dilekçe ve ekleri olduğu unutulmamalıdır. Savcılık Şikayet Dilekçesi Örneği Sitemizde bulunan paylaştığımız farklı suçlara ilişkin şikayet dilekçesi örnekleri üzerinde gerekli değişiklikleri yaparak şikayet ve talebinize uygun şekilde uyarlama yapabilirsiniz. Çok kapsamlı bir dilekçe yazmak istiyorsanız bunun için avukatınızdan veya bir hukuk uzmanından yardım almanız gerekecektir. Sitemizde yayınlanan dilekçe örneklerinin bilgilendirme amaçlı olduğu unutulmamalıdır. Sitemizde bulunan savcılık şikayet dilekçesi örnekleri aşağıda istifadenize sunulmuştur. Tehdit Darp Nedeniyle Savcılığa Suç Duyurusu DilekçesiDolandırıcılık Nedeni Savcılık Şikayet DilekçesiHakaret ve Sövme Nedeniyle Savcılığa Suç Duyurusu DilekçesiSavcılığa Suç Duyurusu Dilekçesi ÖrneğiTehdit Telefonla Rahatsız Etme Suçu İçin Savcılığa Suç Duyurusu DilekçesiSuç Duyurusu İçin Savcılık Şikayet Dilekçesi PDF indirmek için; darp edilme nedeniyle savcilik sikayet dilekcesi Dolandiricilik icin savcilik sikayet dilekcesi hakaret ve kufur savcilik sikayet dilekcesi savcilik suc duyurusu dilekce ornegi tehdit rahatsiz etme nedeniyle savcilik sikayet dilekcesi
Bu yazımızda yer alan konu başlıkları şu şekildedir Suç Duyurusu Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?Suç Duyurusu Dilekçesi ÖrneğiSuç Duyurusu Dilekçesi Nasıl Hazırlanır? Savcılığa suç duyurusunda bulunmak savcılığa verilen bir şikayet dilekçesi ile başlar. Bu durumda şikayet ettiğiniz kişi hakkında savcılık soruşturma başlatır. Öncelikle hangi suçların işlendiği ve hangi suçlar kapsamında soruşturmanın yapılacağı belirlenir. Yeterli veya yakın delil söz konusu ise savcı soruşturmaya başlatır. Soruşturma sırasında elde edilen delillere göre ise iddianeme hazırlanarak savcı tarafından ceza davası açılır. Bu yazımızda savcılığa suç duyurusu dilekçesinin nasıl hazırlanması gerektiğini ele aldık. Adana İncekaş Hukuk Bürosu ceza avukatlarınca aşağıda yer alan suç duyurusu dilekçe örneğini inceleyiniz. Savcılığa Nasıl Suç Duyurusunda Bulunurum? Savcılığa Şikayet Edilen Kişiye Ne Olur? Hangi Suçları Savcılığa Şikayet Edebilirim? gibi sorularınızın cevabı için ise şu makalemizi okumanızda fayda vardır. Suç Duyurusu Dilekçesi Örneği Suç Duyurusu Dilekçesi Örneği … CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA ŞİKAYET EDEN VEKİLİ Adana İncekaş Hukuk Bürosu Avukatları ŞİKAYET OLUNAN SUÇ Yalan tanıklık TCK 272 AÇIKLAMALAR Şikayet olunan kişiler şikayet eden müvekkil şirket adına açılmış olan **** Sayılı dosyalarda tanıklık yapmışlardır. Şikayet olunan bu kişiler tanıklık yaptıkları dosyalarda gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak aynı zamanda davacı olarak da açmış oldukları davaları bulunması sebebiyle haksız kazanç elde etmeyi amaçlayıp müvekkil şirketi zarara uğratmışlardır. Tanıklar ifadelerinde çalışma saatleri ve çalışma şartları hususunda gerçeğe aykırı beyanda bulunarak işçi alacaklarının bilirkişiler tarafından hak ettiklerinden fazla hesaplanmasına ve bu şekilde haksız kazanç elde edilerek şirketin zarara uğramasına sebep olmuşlardır. Bilindiği üzere iş davalarında işçi tanıklarının beyanlarına itibar edilerek bilirkişi hesaplaması yapılmakta ve dosyalar bu doğrultuda karara çıkmaktadır. Dosyalara sunmuş olduğumuz beton irsaliyeleri, beton santral çalışma kayıtları, dinamit defterleri, patlayıcı madde alım belgeleri incelendiğinde tanıklık yapan-şikayet olunan kişilerin gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğu görülecektir. … sayılı dosyadaki Tanıklardan **** İfadesinde “kışın hafta tatillerini kullandıklarını ve yazın çalıştıkları hafta tatillerini kışın izin olarak kullandıklarını” *** da ifadesinde “ bazen yazın çalıştığımız hafta tatillerini kışın izin olarak kullandırırlardı” şeklinde beyan etmişlerdir. Ancak tanıklık yapan diğer şikayet olunanlar müvekkil işyerindeki hafta tatillerinin kullandırılmadığını beyan etmişlerdir. Ayrıca sunduğumuz belgeler incelendiğinde müvekkil şirketteki çalışma saatlerinin beyan ettikleri gibi olmadığı açıkça görülecektir. Aynı dönemlerde müvekkil şirkette çalışmış olmalarına rağmen şikayet olunan kişilerin beyanları birbiriyle çelişmektedir. Gerçeğe aykırı tanıklık adli mercilerin yanıltılmasına bu suretle adaletin yanlış şekilde gerçekleşmesine ve müvekkil şirketin mağdur olmasına sebebiyet vermiştir. Tanık, tanıklık ettiği olgulara ilişkin olarak doğruyu söylemekle yükümlüdür. Doğruyu söyleme yükümlülüğü 6100 sayılı HMK 256. maddesinde de yer almaktadır. Buna göre tanığa, gerçeği söylemesinin önemi, gerçeği söylememesi hâlinde yalan tanıklık suçundan dolayı cezalandırılacağı, doğruyu söyleyeceği hususunda yemin edeceği anlatılır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 272/2 maddesi “Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.” Şeklinde düzenlenmiştir. Yemin ettirerek tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı tanıklık yapılması, 272’nci maddenin 2’nci fıkrasında daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Gerek ceza muhakemesinde gerekse medeni muhakemede tanığın doğruyu söyleme yükümlülüğü bulunmakta olup, tanığa bu yükümlülüğün ihlali halinde yalan tanıklık suçundan cezalandırılacağı açıkça belirtilmektedir. Gerçeğe aykırı tanıklık, yalan söylemek veya tanıklığın konusunu oluşturan hususlar hakkında bilgiyi bilerek kısmen veya tamamen saklamak, gizlemek, gerçeğe uygun beyanlara gerçeğe aykırı hususlar eklemek şeklinde yapılabilir. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına etki eden her türlü olgunun gerçeğe aykırı şekilde anlatılması, açıklanması bu suça vücut verir. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin tarih ve 2004/16589 E. 2006/15260 K. Sayılı kararında “sanığın iki ayrı hukuk davasında aynı taşınmaza ilişkin yeminli beyanlarında taşınmaz malikinin kimliği hakkında farklı bilgiler vermek biçimindeki eyleminin” yalan tanıklık suçunu oluşturacağına hükmedilmiştir. DELİLLER … Sayılı dosyaları Tanık ifadeleri Beton irsaliyeleri Santral çalışma kayıtları Dinamit defterleri Patlayıcı madde alım belgeleri SONUÇ VE TALEP Açıklanan sebeplerle şikayet olunanlar hakkında gerekli kovuşturmanın yapılarak cezalandırılmaları için kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederiz. Saygılarımla ŞİKAYET EDEN VEKİLİ
Savcılık Şikayet Nereye Yapılır, ceza hukuku alanında hak aramanın ilk başlangıcı olarak başınıza gelen bir olayda ya da maddi manevi zarara uğradığınız durumlarda suç unsuru veya bir hukuksuzluk olduğunu düşünüyorsanız size en yakın adliyeye giderek suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Adliyelerde suç duyurusunda bulunacağınız makam savcılıklar başvuru yaparken bir dilekçe vermeniz ve dilekçede şikayetçi olduğunuz konuya ilişkin delilleri eklemeniz, dilekçede detaylı bir şekilde açıklamanız faydalı olacaktır. Eğer Cumhuriyet Başsavcılığına bir başvuruda bulunacaksanız hukuki bir destek almak adına avukattan yardım almanız lehinize Savcılık Şikayet ve Başvuruya Nasıl İşlem Yapılır?Savcılar, kişisel başvurularla ya da resen öğrenilen konular ve Cumhuriyet savcısına gelen ihbarlar neticesinde adli süreç için harekete yandan polis, jandarma, gümrük müdürlüğü, zabıta gibi kamu görevlilerinden gelen soruşturma evrakları, mahkemeler gibi resmi kurumlardan gelen suç duyuruları da savcıların işlem yapması için şekilde kendisine bildirilen olay üzerine soruşturma evrakı, Cumhuriyet savcısı tarafından soruşturma defterine işlenmesi için havale edilir. Havale işlemi sonrası evrak, tevzi bürosu tarafından ilgili Cumhuriyet Savcısına tevdi edilir. Savcılık Şikayet Nereye Yapılır?Savcılık Soruşturması En Fazla Ne Kadar Sürer?Soruşturmalarda ilk olarak, tutuklamaya sevk ya da emanete alma gibi işlemler yapılır. Bunlarla birlikte savcı delil toplamak için harekete iddianamede görevsizlik, yetkisizlik, kovuşturmaya yer olmadığı, birleştirme, arama kararı çıkarılması, ayırma kararları gibi kararlarla soruşturma süresi, ilgili evrakın ve suç iddiasının niteliğine göre soruşturmanın tamamlanması süresi ortalama bir yıl olu daha kısa da kısa Şikayet Ettikten Sonraki SüreçSoruşturma neticesinde kovuşturmaya gerek görülmezse, bu karar ilgili tarafa tebliğ edildikten sonra 15 gün içerisinde ağır ceza mahkemelerine itiraz dilekçesi hazırladığı iddianame 15 günlük inceleme süresince mahkeme tarafından reddedilirse, ret sebebine göre işleme devam görülürse ret kararı bir üst mahkemeye taşınabilir. Eğer itiraz edilirse itiraz neticesinde alınan karara göre işlem yapılabilir. Savcılık Şikayet Nereye Yapılır?Savcılık Müracaat Büroları Herhangi bir suç nedeniyle mağdur olan bireylerin Cumhuriyet Başsavcılıklarındaki müracaat bürolarınca şikayetlerinin oluşturulması için soruşturma defterlerine kayıt güçlerince gelen mevcutlu soruşturma evrakları, resmi kurumların suç duyurusu yazıları, ikmalen gönderilen soruşturma evrakları da soruşturma defterine müracaat bürolarınca işlenen evraklar için usuller çerçevesinde gerekli işlemler tamamlanır. Bizzat ya da mevcutlu gelen kişilerin ifadeleri de müracaat bürosunda Şikayetine Konu Olan OlaylarHaksız rekabet nedeniyle suç duyurusu ve ŞikayetHakaret suç duyurusu ve ŞikayetSavcılığa Hırsızlık suç duyurusu ve ŞikayetSavcılık Dolandırıcılık Suç duyurusu Şikayetİnternet dolandırıcılığı şikayet dilekçesiTelefon dolandırıcılığı suç duyurusu dilekçesiKredi kartı dolandırıcılığı şikayet dilekçe örneğiİnternet bankacılığı dolandırıcılığı savcılığa suç duyurusuSavcılığa suç duyurusu dilekçesi örneğiSavcılık Şikayet Dilekçesi ÖrneğiSavcılık müracaat bürosuna bir konuda şikayette bulunulması, dilekçe ile yapılmaktadır. Yapılan müracaat gereği savcı dilekçenizi inceleyerek ifade şikayeti değerlendiren savcı olaylara karşı tedbirler alarak ilgilerin ifadesi alınması için polis merkezine talimat verirCeza Mahkemelerinde Dava Süreci ve Dava AkışıCeza davaları, savcılık tarafından bir iddianameyle suçun işlendiğine yönelik yeterli şüphe olan kişilerin yargılanması talebiyle açılan kamu davalarıdır. Suçun ne olduğu ve nasıl işlendiğine bakılmaksızın tüm ceza davaları kamu davası niteliği suçlar şikayete bağlı suçlar kapsamındaysa savcılıklar mağdur ya da müşteki tarafından şikayet edilmedikçe savcılıkların kendiliğinden ceza davası açması söz konusu değildir. Şikayete bağlı olmayan tüm suçlar için savcılıklar soruşturma yaparak ilgili ceza mahkemesine başvurarak ceza davası açma yetkisine Mahkemelerinde Süreç Nasıl İşler?Cumhuriyet başsavcılığı yürüttüğü bir soruşturmayla ilgili ceza istemini içeren iddianameyi mahkemeye yollamasıyla süreç başlamış olur. Savcılıktan gelen iddianamede bir eksiklik olmadığına karar veren mahkeme iddianameyi kabul eder. Eğer ilgili mahkeme 15 günlük süre zarfında inceleme yapmamışsa dava kabul edilmiş sayılır. İddianameyi kabul eden mahkeme duruşma için gün belirler ve taraflara yasal haklarıyla birlikte iddianame tebliğ öncelikli olarak savcılık iddianamesi ve iddianamenin kabulüne ilişkin karar okunur. Kararın okunmasından sonra sanıklar, davaya müdahil olmak isteyen müşteki yani katılanın beyanları dinlenir. Cumhuriyet savcısı, sanık ve katılanların avukatları da görüşlerini tamamlandıktan sonra elde edilen deliller ve delillerle ilgili önce katılan sonra da Cumhuriyet savcısı görüşlerine ilişkin son beyanatlarını verir. Cumhuriyet savcısının son beyanlarının ardından sanıklar ve katılanların avukatlarına bir kez daha savunma yapmaları için söz verilir. Savcılık Şikayet Nereye Yapılır?Ceza Davalarında Karar AşamasıKarar aşamasına gelindiğinde ilk söz sırası sanığa aittir. Sanığın son sözlerinin ardından sadece hakimlerin katıldığı müzakere sürecine geçilir. Heyet müzakeresini tamamlamasının ardından davaya katılan tüm tarafların yüzüne karşı hükmedilen karar karar zapta geçirilir ve talep eden taraflara bu zaptın birer nüshası verilir. Yüze karşı okunan karar 15 gün içerisinde gerekçeli olarak yazılı halde de İtiraz ve Temyiz SüreciYüze karşı okunan karar sonrası 7 gün, yoklukta açıklanan kararlarda ise gerekçeli kararın ardından 7 gün içerisinde tarafların hukuki yollarla temyiz ve itiraz hakkı vardır. Temyiz sonrası Yargıtayın kararı usul ve yasaya aykırı bulduğu için reddederse ceza mahkemesi Yargıtay kararına uyabilir ya da kararında direnebilir. Mahkeme kararında direnirse, Yargıtay Genel Kurulunun vereceği karar mahkemeyi de tarafları da bağlar ve son Yargıtayın kararına uyma yoluna gittiği durumda bu karar için de temyiz hakkı vardır. Bazı olağanüstü durumlarda kanun yoluyla kesinleşen kararlar için düzeltme başvurusu kesinleşmesinin ardından mahkeme hakimi ve yazı işleri müdürü tarafından imzalanan karar cezasının infazı için Cumhuriyet Başsavcılığına iletilir. Savcılık Şikayet Nereye Yapılır?
Kişiler hakları ihlal edildikleri zaman bu ihlalleri bildirme ve hakkını arama hakkına sahiptirler. Aynı zamanda kişiler bir hak ihlali ile karşı karşıya geldiklerinde bu hukuka aykırı eylemi bildirim olarak savcılığa suç duyurusu ile şikâyette bulunabilirler. Kişiler şikâyetlerini sözlü veya yazılı bir şekilde yapabilirler. Yani savcılığa şikâyetin sözlü olarak yapılması mümkünken yazılı olarak yapılması da mümkündür. Şikâyetin yazılı olarak yapılmasının Şikâyetin sözlü olarak yapılmasından kişi için daha faydalı olduğu söylenebilir. Yazılı olarak şikâyet safhasında savcı şikâyette bulunmak isteyen kişinin ifadesini almaktadır. Bazı suçlar şikâyete tabi iken bazı suçlar şikâyete tabi değildir. Şikâyete tabi suçlar kanunda yer alan ve kişinin mağdur olmasına sebep olan durumlarda kişinin bu mağduriyetini artırmamak amacıyla soruşturma ve kovuşturmanın şikâyet şartına bağlı olduğu suçlardır. Şikâyet hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bir haktır. Şikâyette hak sahibi kendisi adına, tüzel kişilerde ise yetkili organ şikâyet hakkını kullanabilir. Şikâyete bağlı suçlar içerisinde eğer bu kişiler tarafından şikâyet edildiğinde şikâyete bağlı suçların soruşturulması ve kavuşturulmasının yapılması mümkün olur. Şikâyete tabi suçların bazı özellikleri vardır. Şikâyete tabi suçlar kanunda yazılı olmalıdır. Şikâyete tabi suçlar da şikâyet hakkı suçtan zarar gören kişi tarafından kullanılabilmektedir. Şikâyeti tabi suçlar da şikâyette bulunma hakkı kanun içerisinde düzenlenen süre geçirilmeden yapılmalıdır. Şikâyete tabi suçlar da şikâyetin kanun içerisinde düzenlenmiş olan mercilere yapılması gerekmektedir. Şikâyete tabi suçlar da kişilerin şikâyet hakkından her zaman vazgeçe bilmeleri mümkündür. Şikâyete tabi suçlarda Bazı istisnai haller dışında Şikâyete tabi olan suçlar uzlaşma kapsamı içerisinde yer alır. Örneğin cinsel saldırı bu istisnanın içerisinde yer alır. Cinsel saldırı uzlaşma Kapsamı dışarısındadır. Yani cinsel saldırı uzlaşma kapsam içerisinde yer almaz. Bir diğer örnek olarak dolandırıcılık suçundan bahsedebiliriz. Şikâyete tabi olan suçlar arasındaki dolandırıcılık suçu uzlaşma kapsamı içerisinde değildir. Dolandırıcılık suçunda uzlaşma şikâyete tabi olan suçlar kapsamı dışında yer alır. Şikayete Tabi Suçlar Savcılığa şikâyete tabi suçlar da kural olarak hükmün kesinleşmesi tarihine kadar davadan vazgeçilmesi mümkündür. Şikâyete tabi suçlar da şikâyet hakkı sahibinin yargılama içerisinde bazı hakları vardır. Bunlara örnek olarak delillerin toplanmasını isteme hakkına verebiliriz. Şikâyet hakkı sahibi yargılama içerisinde delillerin toplanmasını isteyebilir. Veya bir diğer örnek olarak duruşmadan haberdar edilmeden bahsedebiliriz. Şikâyet hakkı sahibi yargılamada duruşmadan haberdar edilme isteğinde bulunabilir. Bir suçun şikâyete bağlı olup olmadığı kanunun içerisinde yer alan açıklamadan anlaşılır. Eğer kanın içerisinde “mağdurun şikâyeti üzerine” “şikâyet üzerine” “mağdurun şikâyetine bağlıdır” gibi terimler var ise bu o suçun şikâyete bağlı bir suç olduğu anlamına gelir. Şikâyete bağlı olan suçlara bazı örnekler verebiliriz. Örneğin kasten yaralama suçundan şikâyeti tabiilikten bahsedebiliriz. Kanun hükmüne göre kasten bir başkasının vücuduna acı veren veya bu başkasının sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına sebebiyet veren kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Eğer kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisi basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilmesi mümkün şekilde hafif olması halinde mağdurun şikâyeti üzerine dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hüküm olunur. Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere kasten yaralama fiili eğer kişi üzerindeki etkisi basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde ise mağdurun şikâyeti üzerine işlemler yapılır. Yani kişinin üzerinde etkisi basit olan ve tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olan kasten yaralama suçu şikâyete tabi bir suçtur. Aynı şekilde kanun İçerisinde yer alan taksirle yaralama cinsel saldırı reşit olmayanla cinsel ilişki cinsel taciz Tehdit konut dokunulmazlığını ihlali iş ve çalışma özgürlüğünün ihlali kişilerin huzur ve sükununu bozma hakaret kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması özel hayatın gizliliği ne ihlali hırsızlık suçunun daha az cezayı gerektiren halleri kullanma hırsızlığı mala zarar verme güvenin kötüye kullanılması bedelsiz senedi kullanma hukuku bir alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık, kaybolmuş veya hata ile ele geçirilmiş eşyanın tasarrufu, yakın akraba tarafından işlenen mal varlığı suçları aşağı imzanın kötüye kullanılmış olması, Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali çocuğun kaçırılması ve alıkonulması…. Gibi suçlar şikâyete tabi suçlardır. Şikâyet hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğunu söylemiştik. Şikâyete tabi suçlar da şikâyetin kullanılması ile suç oluşturmakta ya da oluşturmamaktadır. Bu soruşturma ve kovuşturmanın bazı koşulları vardır. Kamu görevlisine karşı görevi sebebiyle işlenmiş olan suçlar hariç hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikâyetine bağlıdır. Eğer mağdur şikâyet etmeden önce öldürse veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise Ölen kişinin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu eş veya kardeşleri tarafından şikâyette bulunulması mümkündür. Bu durum şikâyet hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı olmasının bir istisnasıdır. Buradaki şikâyet hakkı mirasçılara geçmiştir. Ancak bu durum dışında şikâyet hakkı mirasçılara geçebilen bir hak değildir. Şikâyete tabi suçlar da şikâyet hakkı bu hak kendisine verilmiş olan bir kişi tarafından kullanıldığında geçerli olur. Eğer ilgili kişi şikâyette bulunmazsa şikâyete tabi suçların soruşturulması ve kovuşturulması yapılamayacaktır. Şikâyete tabi suçlar da bir önemli diğer kavram ise zamanaşımıdır. Şikâyete tabi suçlar da zamanaşımı Türk ceza kanunu içerisinde soruşturulması ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlar başlığı altındaki hükümler de yer almaktadır. Bu hükümlere göre soruşturulması ve kavuşturulması şikâyete bağlı olan suç ile ilgili yetkili kimse altı ay içerisinde savcılığa şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Suç hakkında yetki olan kişinin altı ay içerisinde şikâyette bulunması gerekir. Altı ayın geçirilmesi takdirinde soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mümkün değildir. İlgili kişilerin bu altı aylık süreye dikkat etmeleri gerekir. Zamanaşımı süresini geçmemek şartıyla bu süre şikayete hakkı olan kişinin fiili failin kim olduğunu bildiği veyahut öğrenci gün itibari ile başlar. Bazı zamanaşımı süreleri vardır. Bu zamanaşımı sürelerin geçmemesi önemli bir şarttır. Bu zamanaşımı sürelerin geçmesi durumunda altı aylık süreden bahsedilemez. Altı aylık sürenin başlama tarihi hüküm içerisinde belirtilmiştir. Bu süre şikâyet hakkı olan ilgili kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği öğrendiği günden başlar. Şikâyette bulunma hakkı olan bir kaç kişi varsa bu birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirdiği takdirde bu sebepten dolayı diğerlerinin hakları düşmez. Yani bu birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirse dahi diğer kişiler bundan etkilenmez. Diğer kişilerin şikâyet hakkı devam eder. Altı aylık hak düşürücü süre, bu süreyi kaçırmayan kişiler bakımından bir hak kaybı oluşturmaz. Şikâyete bağlı suçlar da kovuşturma yapılabilmesi mümkün olması için kanun içerisinde aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür. Suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür bununla birlikte kişinin hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçmesi cezanın infazına engel teşkil etmez. Yani hüküm kesinleştikten sonra kişinin hakkındaki şikâyetten vazgeçilmesi Bu kişinin cezasının infazına engel olmaz. Hüküm kesinleştikten sonra vazgeçme olmasına rağmen ceza infaz olunur. Eğer suç iştirak halinde işlenmiş ise sanıklar içerisinden biri hakkında şikâyetten vazgeçilirse bu vazgeçme diğerlerini de kapsar. Yani bir kişi hakkındaki şikâyetten vazgeçme onunla birlikte suça iştirak etmiş diğer kişilerin hakkındaki şikâyetten de vazgeçme anlamına gelir. Eğer kanunda aksi yazılı değilse vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez. Yani sanık suçu Kabul edip ceza almak istediğinde suç şikayete tabi olduğu için kendisi hakkındaki yapılan şikayetten vazgeçilmesini kabul etmese dahi beyanı kendisini etkilemez. Kamu davasının düşmesi halinde suçtan zarar görmüş olan kişi şikâyetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ise artık hukuk Mahkemesinde de dava açılması mümkün değildir. Bununla birlikte bu kamu davasının düşmesi suç tarafından zarar kişinin vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk Mahkemesi’nde dava açılması mümkün değildir. Suçtan zarar gören kişinin şikâyetten vazgeçmiş olması ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış olması bir arada bulunmalıdır. Yani kanun bu ikisinin de olmasını gerekli kılmıştır. Bazı suçların şikâyete bağlı iken bazı suçların şikâyete bağlı olmadığını söylemiştik. Bununla ilgili olarak şikâyete bağlı suçlar bakımından bazı açıklamalar yaptık. Şikâyetle ilgili olarak yenilmesi gereken bir diğer husus ise şikâyete bağlı olmayan suçlardır. Şikâyete bağlı olmayan suçlarla ilgili olarak suçun işlenmesi ile soruşturma aşaması kendiliğinden başlatılmaktadır. Şikâyete bağlı olmayan suçlar da işlemler kamu davası olarak sürdürülür. Şikâyete bağlı olmayan suçların susturulmasında bir amaç güdülmüştür. Bu tür suçlar için soruşturmadaki amaç mağduriyetin giderilmesi yönelik olması ve mağdur edilen kişinin şikâyette bulunup bulunmamasına bağlanan bir sonuç olmamasıdır. Mağdur edilen kişi şikâyette bulunmasa dahi soruşturma aşaması kendiliğinden başlatılmaktadır. Şikâyete bağlı olmayan suçlar da önemli olan bir husus zamanaşımı süresidir. Bu zamanaşımı süresi şikâyete bağlı olmayan suçlarda ilgili suçlar arasında farklılık göstermektedir. Yazılı olarak yapılan şikâyetler içerisinde savcılığın şikâyet eden kişinin ifadesini alması gerektiğini söylemiştik. Yukarıda şikâyete tabi olan ve tabi olmayan suçlarla ilgili birçok açıklama da yaptık. Burada önemli olan husus şikâyete tabi olan suçlar hakkında kişilerin yapacakları şikâyetlerin hukuka aykırı fiilin işlendiği andan itibaren altı ay içerisinde yapılması gerektiğidir. Kişiler bu zamanaşımı süresini geçirmemelidir. Bu hak düşürücü süre şikâyetlerin geçerliliği bakımından önem teşkil eder. Eğer süre içerisinde şikâyette bulunulmazsa bu şikâyetler geçersiz olmaktadır. Suç duyurusu emniyet kuvvetlerine yapılabilir. Kişilerin Suç teşkil ettiğini düşündüğü olaylarla ilgili olarak suç işleyen kişinin ceza alması için kolluk güçlerinin bu durumdan haberdar olması sağlanabilir. İl ve ilçe merkezleri içerisinde yer alan emniyet teşkilatının birimi olan karakollara suç duyurusunda bulunmak mümkündür. Eğer suç duyurusunda bulunmak isteyen kişi kırsalda yer alıyor ise jandarma teşkilatına suç duyurusunda bulunabilir. Kişi bunun için kendisi nüfus kâğıdı ile birlikte en yakın emniyet teşkilatı birimine başvurabilir. Kişi şikâyet dilekçesi hazırlayarak olayları dilekçesi içerisinde anlatabilir bununla birlikte bu şart değildir. Şikâyetin sözlü yapılması da mümkündür. Şikâyet içerisinde bazı teknik ayrıntıların yer verilmesine gerek duyulabilir. Bu yüzden dilekçenin yazılı olarak verilmesi kişi lehine olur. Çünkü sözlü olarak verildiğinde ayrıntılar tam ve doğru şekilde aktarmak mümkün olmayabilir. Yazılı dilekçe içerisinde ayrıntılar daha detaylı ve daha düzenli bir şekilde yer alır. Sözlü olarak şikâyette bulunmak istendiğinde emniyet personeline sözlü olarak ifadeniz alacak ve tutuna geçirecektir. Burada ifadenin en sade şekilde verilmesi suç işleyen failin ve suç teşkil ettiği düşünülen eylemin neler olduğu hakkında bilginin verilmesi gerekir. Boşanmadan sonra kolluk sizin şikâyetçi olup olmadığınızı ve uzlaşma talep edip etmediğinizi soracaktır. Yasal zorunluluktan dolayı sorulan bu sorular neticesinde Şikâyetçi olmak isteyen kişinin şikâyetini devam etmek istediği uzlaşmak istemediğini belirttiği takdirde işlem tamamlanmış olur. Suç duyurusunun emniyet kuvvetlerinde yapılması bu şekilde olmaktadır. Suç duyurusu direkt savcılık makamına da yapılabilir. Savcılık makamına yapılan suç duyurusu ile emniyet teşkilatına yapılan suç duyurusu arasındaki işlemlerde çok büyük farklılıklar bulunmamaktadır. Emniyet teşkilatını yapılan şikâyetten sonra bu durum nihayetinde savcılığa intikal etmektedir. Mağdurun ikamet ettiği yerdeki adliyeleri yapılacak olan şikâyetlerde suç duyurusu için yetkili savcılık nöbetçi savcı olabilir. Bununla birlikte müracaat savcıları da olması mümkündür. Savcılık şikâyette bulunan kişinin ifadesini aldıktan sonra şikâyeti değerlendirerek davanın seyrine karar vermektedir. Savcılık şikâyeti değerlendirdikten sonra davanın açılıp açılmayacak konusunda karar verir. Suç duyurusunda bulunmak için şikâyet eden kişinin şikâyet edeceği kişiyi tanıması gerekli değildir. Eğer şikâyetçi kişi şikâyet edeceği kişiyi biliyorsa eşkâli tarif etmelidir. Kişilerin şikâyet edeceği şahsın kimlik bilgilerini bilmiyor olmaları mümkündür. Bu yüzden bu durum şikâyete engel teşkil etmez. Suç duyurusunda bulunabilme hakkı olduğu gibi bu suç duyurusunun geri çekilme hakkı da kişilere verilmiştir. Kişiler şikâyetinden vazgeçebilir. Savcılığa Suç Duyurusunda Bulunmak Ücretli Mi? Savcılığa suç duyurusunda bulunmak için bir ücret ödemeye gerek yoktur. Savcılığa suç duyurusunda bulunmak ücretsizdir. Kişinin herhangi bir suç duyurusunda bulunabilmesi için bir ücret ödeme gereği bulunmamaktadır. Kişiler herhangi bir hak ihlali ile karşı karşıya geldiklerinde bunun için ücret ödemeden suç duyurusunda bulunabilirler. Ancak soruşturmanın seyri delillerin daha hızlı toplanması adına alanında uzman ceza avukatı ile çalışılmasını tavsiye ederiz. Ancak şikâyette bulun olurken asılsız şikâyetlerden kaçınmak gerekir. Şikâyetin gerçeği yansıtmadığı ve asılsız olduğu durumlarda kişi iftira suçunu da işleyebilmektedir. Savcılığa Şikâyet Edilen Kişiye Ne Olur? Suç duyurusunda bulunan kişilerin İfadeleri savcılık kalemi tarafından kayıt altına alınır. Kişilerin bu ifadelerinin yer aldığı dilekçe için bir hazırlık numarası verilir. Bu hazırlık numarası şikâyette bulunan kişinin şikâyetle ilgili dosyanın hangi savcıda olduğunu öğrenebilmesi için önem teşkil eder. Hazırlık numarası sayesinde kişi şikâyette bulunmuş olduğu savcılık kalemine başvurarak şikâyete konu dosyanın hangi savcıda olduğunu öğrenir. Eğer savcılık mevcut olayın suç teşkil ettiği kanaatine varırsa ve bununla ilgili olarak failin suçu işlediğine dair yeterli şüpheye ulaşırsa iddianame hazırlayarak ceza Mahkemesine gönderir. Savcılık şikâyet edilen kişileri ifade vermeleri için çağrı kâğıdı gönderebilir. Haklarında şikâyette bulun olmuş kişiler ifadelerini emniyet müdürlüğüne verirler. Sonra çağrı kâğıdını gönderen savcılığa sevk edilirler. Çağrı kâğıdı gönderilen savcı tarafından hakkında suç duyurusu bulunulmuş kişinin ifadesi alınır. Savcının kişinin ifadesi ve deliller ile kovuşturmaya yer olmadığı kararını vererek şüpheliye serbest bırakması mümkündür. Eğer savcı şüphelinin suç işlediğine dair kanaat getirirse şüphelinin yargılanması için mahkemeye sevki başlatılır. Soruşturma Evresinin Özellikleri Nelerdir? Soruşturma evresi suç haberinin alınması ile başlar ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı veya iddianamenin düzenlenip mahkemeye verilmesi ile sona eren bir evlidir. Soruşturma evresinden sonra kovuşturmaya yer olmadığı kararı yani takipsizlik kararı verilebilir. İddianamenin düzenlenmesi ile mahkemeye verilmesi de mümkündür. Böylece soruşturma evresi sona erer. Suçun işlenmesi ile mahkeme hemen yargılama yapmaz. Suçun mahkemenin önüne gelmesinden önceki aşamalar vardır. Mahkemeden önce suçun işlenmesi ile ilgili olarak hazırlık çalışmaları yapılır. Soruşturma evresi bu hazırlık içerisinde yer alır. Soruşturma içerisinde mağdur ve şüphelinin kimliklerinin belirlenmesi delillerin toplanması suç haberinin asılsız olup olmadığı ve kamu davasının açılıp açılmayacağı ile ilgili bilgiler yer alır. Bu yüzden soruşturma aşaması yargılamanın ilk safhasıdır diyebiliriz. Soruşturma evresi mahkemenin işinin kolaylaşmasında önemli bir yere sahiptir. Soruşturma evresinin suç haberinin alınması ile başladığını söylemiştik. Suç ve birinin alınmasının da bazı yolları vardır. Suçlu birinin alınması ihbar ile şikâyet ile suçun doğrudan doğruya öğrenilmesi ile olabilir. İhbar veya şikayetin yazılı yapılması mümkün olmakla birlikte tutana geçirilmek üzere sözlü yapılması da mümkündür. İhbar ve şikayetin nasıl yapılacağı ile ilgili hükümler kanun içerisinde yer almaktadır. Bir suçu ilişkin ihbar veya şikâyetin Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılması mümkündür. Valilik veya kaymakamlığı ya da mahkeme yapılan ihbar veya şikâyet ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Eğer bir suçun yurtdışında işlenmesi söz konusuysa ve bu yurtdışında işlenen suçun ülkede takibi gerekiyorsa Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarına ihbarda bir şikâyette bulunulabilmesi mümkündür. Bir kamu görevinin yürütülmesi ile ilgili olarak işlenen bir suç olabilir. Böyle bir suçun işlendiğinin iddia edilmesi nedeniyle ilgili kurum ve kuruluş idaresine İhbar veya şikâyet yapılabilir. Bu ihbar veya şikâyet gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. İhbar veya şikâyet için yazılı veya sözlü yapılabileceğini söylemiştik. Ancak ihbar veya şikâyetin sözlü yapılması için tutanağa geçirilmesi gerekir. İhbar veya şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi mümkündür. Bununla birlikte ihbar veya şikâyetin konusu olan fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırmaya gerek kalmaksızın açıkça anlaşılması üzerine yine soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar kılınır. Böyle bir durumda şikâyet edilmiş olan kişiye şüpheli sıfatı verilmez. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar eğer ihbarda bulunan kişi varsa bu kişiye veya şikâyetçi bildirilir ve bu karara karşı itiraz mümkündür. Eğer soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karara karşı İtiraz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edilirse soruşturma işlemleri başlatılır. Soruşturma sonucunda kovuşturma evresinde geçildikten sonra suçun şikâyete bağlı oldu anlaşılırsa mağdur açıkça şikâyetten vazgeçmediği takdirde yargılamaya devam olunur. Yargılamanın sona ermesi için mağdurun açıkça şikâyetten vazgeçmesi gereklidir. Soruşturma evresi delillerin toplandığı bir evredir. Delillerin toplanmasında adli kolluk görevlileri yer alır. Savcı adli kolluk görevlilerinin yardımı ile delillerin toplanmasını sağlar. Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevleri vardır. Eğer Cumhuriyet Savcısı ihbar yoluyla veya başka bir yolla bir suçun işlendiği izlenimini veren bir durumu öğrenirse bunu öğrenir öğrenmez kamu davasının açılmasına yer olup olmadığına dair karar vermek için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamakla yükümlüdür. Soruşturma evresinde yapılan işlemlerin tutana bağlanması gereklidir. Şüphelinin ifadesinin alınması veya sorgusu tanık ve bilirkişinin dinlenmesinin yapılması veya bir keşif ve muayene sırasında cumhuriyet savcısı veya suç ceza hâkimliğinin yanında bir zabit kâtibi bulunur. Eğer acele bir durum söz konusuysa yemin vermek koşuluyla başka bir kimsenin yazman olarak görevlendirilebilmesi mümkündür. Soruşturma evresinde yer alan her soruşturma işlemi tutana bağlanır. İnsanın imza edilmesinde bazı kişiler yer alır. Adli kolluk görevlileri Cumhuriyet Savcısı veya suç ceza hâkimi ile hazır bulunan zabit kâtibi tarafından tutanak imza edilir. Tutanak içerisinde işlemin yapıldığı yer tarihi başlama ve bitiş saati ve işleme katılan veya ilgisi bulunan kişilerin isimleri yer alır. Müdafi veya vekil sıfatıyla hazır bulunduğu işlemlerle ilgili tutanakta avukatın isim ve imzasını da yer verilmesi mümkündür. İşlem de hazır bulunan ilgililerce onu anmak üzere tutanağın kendilerini ilgilendiren kısımları okunur veya okumaları için bu kişilerin kendilerine verilir. Bu husus tutanağa yazılmak şartıyla ilgilileri imza ettirilir. Eğer imzadan kaçınma durumu söz konusu olursa bu durumun nedenleri tutanağa geçirilir. Soruşturmanın gizli olması gerekir. Bu durum Kanun içerisinde soruşturmanın gizliliği başlığı altında yer alır. Kanun hükmüne göre kanunun başka kim koydu haller saklı kalmak şartıyla ve savunma haklarına zarar vermeme Şartıyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizli olur. Gizlilik sayesinde delillerin karartılmasının önüne geçilebilir. Soruşturma Evresinin Sona Ermesi Soruşturma içerisinde ilgili makam soruşturma evresinin amacına yönelik işlemleri yapıp delil toplayacak toplanan delillerin muhafazasını yapacak keşif yapacak koruma tedbirlerine başvuracak ve gerekli işlemlerden sonra netice olarak sonuç elde ederek soruşturma evresinin sona erdirecektir. Soruşturma evresinin sonucunda savcı soruşturmaya dair bazı kararlar verebilir. Savcı kovuşturmaya yer olmadığı kararını verebilir veya yapılan soruşturma neticesinde yeterli olan şüpheye varılmışsa iddianame düzenlenmesine karar verebilir. Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi/ takipsizlik karar verilmesi eğer cezayı kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren şartların varlığı halinde Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararını verme hakkına sahiptir. Bununla birlikte eğer cezayı kaldıran şahsı sebep olarak etkin pişmanlık hükümleri uygulanmasını gerektiren şahsi cezasızlık sebebinin varlığı söz konusuysa yine Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararını verme hakkına sahiptir. Cumhuriyet Savcısı üst sınırı üç yıl veya daha az süreli hapis cezası gerekli kılınan suçlardan dolayı yeterli şüphe olmasına rağmen kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesi kararını verme hakkına sahiptir. Burada uzlaştırma ve ön ödeme kapsamındaki suçlar hariçtir. Eğer suçtan zarar gören bir kişi varsa veya Şüpheli bu karara kanun içerisindeki ilgili hükümlere göre itiraz edebilir. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi ne karar verilebilmesi mümkün olabilir. Bunun için bazı koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekir. Şüpheli olan kişinin daha önce kasıtlı bir suç sebebiyle hapis cezası ile mahkûm olmaması gerekir. Yapılan soruşturma sonucunda kamu davası açılmasının ertelenmesi durumunda şüphelinin suç işlemekten kaçınacağı kanaatinin verilmesi gerekir. Kamu davası açılmasının ertelenmesi şüpheli ve toplum açısından kamu davası açılmasından daha faydalı olması gerekir. Suçun işlenmesi ile birlikte mağdurun veya kamunun uğradığı ve Cumhuriyet Savcısı tarafından saptırılmış zararın aynen yerdeyse suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. Bu koşulların birlikte gerçekleşmesi ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebilir. Eğer erteleme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmez ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Ancak erteleme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenir ise kamu davası açılır. Zamanaşımı erteleme süresi içerisinde işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararlar bu kararlara mahsus bir sistem içerisine kaydedilir. Cumhuriyet Savcısı hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde ve bir soruşturmaya veya kovuşturmaya bağlantılı olarak bu kayıtlar hükümler de belirtilen amaç için kullanılabilir. Kamu davasının açılmasında takdir yetkisi ile ilgili hükümler bazı suçlar hakkında uygulanmaz. Suç işlemek için örgüt kurmak bu suçu işlemek için örgütü yönetmek veya bu suç işlemek için örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar hakkında bu hükümler uygulanmaz. Eğer kamu görevlisi görevi sebebiyle veya kamu görevlisine karşı görevinden dolayı bir suç işlemişse bu suç hakkında hükümleri uygulanmaz. Asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar da bu hükümler uygulanmaz. Bununla birlikte cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hakkında bu hükümler uygulanmaz. Kanunun içerisinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlığı altında hükümler yer almaktadır. Cumhuriyet Savcısının kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermesi mümkündür. Soruşturma evresi sonucunda eğer kamu davasının açılması için yeterli şüphenin oluşmasını sağlayacak delil yoksa veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde Cumhuriyet Savcısı böyle bir karar verebilir. Cumhuriyet Savcısının verdiği bu karar suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya Çekilmiş olan şüpheliye bildirilir. Bu karar üzerinde itiraz hakkı süresi ve mercii gösterilir. Kovuşturmanın yapılmasına yer olmadığına dair kararın verilmesinden sonra aynı fiilden dolayı kamu davası açılması mümkün değildir. Ancak kamu davasının açılması için yeterli şüphe Oluşturan yeni bir delil elde edilmemesi ve bu hususta Sulh ceza hâkimliği tarafından bir kararın verilmemesi gerekir. Avrupa insan hakları Mahkemesinin kesinleşmiş bir kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin bir soruşturma yapılmadan verildiğinin tespit edilmesi durumunda kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi durumunda yeniden soruşturma açılması gerekir. Bununla birlikte Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararı aleyhine Avrupa insan hakları mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm veya tek taraflı bildirge sonucunda düşme kararı verilmiş olması üzerine kararın kesinleşmesi itibari ile üç ay içerisinde talep edilmesi durumunda yeniden soruşturma açılır İddianamenin düzenlenmesi eğer yapılan soruşturma sonucunda yeterli şüpheye vurulmuş ise savcı bir iddianame düzenler ve bunu mahkemeye gönderir. İddianame kabul edildikten sonra şüpheli olan kişi sanık sıfatını alır. Bununla birlikte hakkında soruşturma yapılan kişinin yargılanma süreci başlar. Bununla ilgili olarak kanun içerisinde kamu davasını açma görevi başlığı altında hükümler yer almaktadır. Kamu davasını açma görevi Cumhuriyet Savcısına aittir. Başka bir deyişle kamu davası açma görevine Cumhuriyet Savcısı yerine getirir. Soruşturma evresi sonucunda toplanmış olan deliller suçun işlendiğine dair yeterli bir şüphe oluşturursa Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenler. Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenen iddianame üzerinde görevli ve yetkili mahkemeye hitaben gösterilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlar şüphelinin kimliği, müdafi, Maktul mağdur veya suçtan zarar gören kimliği, mağdurun veya suçtan zarar gören kişinin vekili veya kanuni temsilcisi, açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği, Şikâyette bulunan kişinin kimliği, Şikâyetin yapılmış olduğu tarihi, yüklenmiş olan suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri, yüklenmiş olan suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, suçun delilleri, Şüphelinin tutuklu olup olmadığı tutuklanmış ise gözaltına alma ve tutuklanma tarihleri ile bunların süreleridir. Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenen iddianame içerisinde yüklenen suçu oluşturan olaylar mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanmalıdır. Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen iddianamenin sonuç kısmında şüphelinin aleyhine hususlar yanında lehine olan hususların da yer alması gerekir. Yani iddianame içerisinde sadece şüphelinin aleyhine olan hususlar yer almamalıdır. Şüphelinin lehine olan hususlara da yer verilmelidir. Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamenin sonuç kısmında işlenen suç sebebiyle ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinin hangilerini hükmedilmesinin istendiği açıkça belirtilmelidir. Bununla birlikte iddianamede suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde ilgili tüzel kişi hakkında uygulanması mümkün olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilmelidir. Beylikdüzü Hukuk Büroları, Gün Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, Beylikdüzü/İstanbul adresinde bulunan hukuk büromuz Türkiye’nin her yerinde iş takibi sağlamaktadır. İletişime geçerek randevu oluşturabilirsiniz.
savcılığa suç duyurusunda yetkili savcılık